Bundan sonra duzenleme tarihini ele alacağız. Medeni Kanunumuzun “el yazılı vasiyetname” kenar başlığını taşıyan 538. maddesindeyiz:
“El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gun gosterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur.
El yazılı vasiyetname, saklanmak uzere acık veya kapalı olarak notere, sulh hÂkimine veya yetkili resmi memura bırakılabilir.”
Biraz once tevdi etmekten bahsetmiştim. Kanun koyucu; notere, sulh hÂkimine veya resmi memura, orneğin yurt dışındaki Turk konsolosluklarına, vasiyetname tevdi edilebilir, diyor. Peki, tevdi edilmesi zorunluluk mu? Bir şekil şartı mı? Hayır! Kişinin tercihine bırakılmıştır.
Tekrar tarihle ilgili hususa gelelim ve arkasından imzayla ilgili hususlara değineceğiz. Tarihle ilgili hususta Medeni Kanunumuzun yaklaşımı oldukca serttir. El yazılı vasiyetnameyi gercekleştiren kişiye diyor ki, tarihi gun ay ve yıl olarak yazacaksın. Peki, acaba vasiyetnamenin yapıldığı tarihi saptamak başka turlu mumkunse acaba başka turlu ifadelere musaade edebilir miyiz? 1965 yılının Kurban Bayramı ’nın ucuncu gunu, Cumhuriyet ’in 80. yıldonumu, 65. yaş gunum diyebilir miyiz? Bunlar, tartışmasız belirli tarih olduğu icin vasiyetnamedeki duzenleme tarihinin bu şekilde belirlenmesine de musaade edebiliriz.