Bu noktada bir hususa dikkat etmek gerekir. Soz konusu olume bağlı tasarruf aslında bir paylaştırma kuralı da getiriyor olabilir. Şoyle acıklayalım. Yukarıdaki ornekte Bay M bir vasiyetname yapar ve bu terekedeki tekne ile araba C2 ’nin olsun ama ev C1 ’in olsun diyebilir. Medeni Kanunun 647. maddesinin 3. fıkrasına goz atmamız gerekir. Notlarımızın arasında bulunsun, bunu ilerleyen derslerde tekrar ele alacağız. Kanun koyucu diyor ki:
“Aksini arzu ettiği tasarruftan anlaşılmadıkca, mirasbırakanın tereke malını bir mirascıya ozgulemesi, vasiyet olmayıp sadece paylaştırma kuralı sayılır.”

Yani bu ornekte, bunun bir vasiyet olarak kabulu icin aksini tasarruftan anlamamız gerekir. Yani M ’nin muradının ne olması lazım? Evet, ben bir tereke bıraktım, geride iki mirascı bıraktım. Onlar bu terekeyi paylaşacaklar. Bu terekeyi paylaşırken belki miras payları 1/2-1/2 ’dir ama ben ayrıca bu taşınmazı C1 ’e vasiyet ettim demesi gerekir ki biz mirascı lehine yapılan bir vasiyetten soz edebilelim.

HÂlbuki ortada bir paylaştırma kuralı varsa meseleyi ona gore değerlendireceğiz. Orneğin vasiyetnamesinde evim C1 ’in olsun teknem ile arabam da C2 ’nin olsun dedi. O zaman bu miras paylaşılırken bu taşınmaz C1 ’e ait olmalıdır. Diğer malvarlığı değerleri de yani tekne ile araba da C2 ’ye ait olmalıdır.