Şart alanında hukuka ve ahlaka aykırı şartların sonuclarına, imkÂnsız olan şartlara ve anlamsız ve tedirgin edici şart kavramına değineceğiz. Medeni Kanunumuzun 515. maddesinin 2. fıkrası diyor ki:
“Hukuka veya ahlaka aykırı koşullar ve yuklemeler, ilişkin bulundukları tasarrufu gecersiz kılar.”
Yani bir kişi bir muayyen mal vasiyetinde veya mirascı atamasında bulunur ve bunları da birtakım şartlara bağlar. Orneğin, geciktirici şarta bağlar ve bu geciktirici şart da hukuka veya ahlaka aykırı bir eylemdir. “Bir diğer şahsı oldurmesi şartıyla, bir diğer şahsa zarar vermesi şartıyla, bir sucu işlemesi şartıyla, gorevini kotuye kullanması şartıyla, ruşvet sucunu işlemesi şartıyla...”
Bir kişi hukuka veya ahlaka aykırı koşullara bağlı birtakım olume bağlı kazandırmalarda bulunduysa soz konusu olume bağlı tasarrufları ne addedeceğiz? Kesin hukumsuz mu yoksa gecersiz yani iptal edilebilirlikle sakat mı addedeceğiz? Medeni Kanunumuzun yaklaşımına baktığımızda ifade nedir? Hukuka veya ahlaka aykırı koşullar, ilişkin bulundukları tasarrufu gecersiz kılar. Gecersizlik kavramı, oldukca geniş bir kavramdır. İcersinde kesin hukumsuzluk de vardır, iptal edilebilirlik de vardır.
Peki, acaba burada kanun koyucunun muradı nedir? Kanun koyucu, “İptal davası” kenar başlığını taşıyan 557. maddeyi duzenliyor ve diyor ki:
“A. İptal davası
I. Sebepleri
Aşağıdaki sebeplerle olume bağlı bir tasarrufun iptali icin dava acılabilir:
…
3. Tasarrufun iceriği, bağlandığı koşullar veya yuklemeler hukuka veya ahlÂka aykırı ise,”
Kısacası, iptal edilebilirlikle sakatlıkla karşı karşıyayız. Fakat doktrin, ozellikle hukuka ve ahlaka aykırılıkta bu hukmu cok tartışıyor. Bu tartışmalara dersimizin akışında iptal davasını beraberce ele aldığımızda gireceğim. Bu konuda doktrinde bazı ozel goruşler var: Boylesi olume bağlı tasarrufların kendiliğinden kesin hukumsuz olması gerektiğini benimseyen goruşler var, zamanı geldiğinde onlara ayrıca değineceğim. Ama şu an itibariyle bilmemiz gereken en temel şey kanundaki duzenlemeye gore bu gecersizlik, bir iptal edilebilirlik halidir. Bir dava acılmadığı muddetce olume bağlı tasarruf gecerli kalmaya devam edecektir.
Şekli anlamda bir olume bağlı tasarrufun icerisinde, yani bir vasiyetnamenin veya bir miras sozleşmesinin icerisinde birden cok maddi anlamda olume bağlı tasarruf olabilir. Orneğin, mirasbırakan A şahsını mirascı naspetmiştir, B şahsına bir muayyen mal vasiyetinde bulunmuştur, C şahsına da yine bir olume bağlı kazandırmada bulunmuştur ama C şahsına yaptığı kazandırmasını hukuka veya ahlaka aykırı bir şarta bağlı kılmıştır. O zaman C şahsına yapılan kazandırma hukuka veya ahlaka aykırı bir şarta bağlandığı icin sadece o tasarruf gecersiz olacaktır. Normal şartlar altında A lehine yapılan kazandırma ve B lehine yapılan kazandırma gecerliliğini surdurmeye devam edecektir. En azından kural olarak boyle olacaktır fakat Borclar Kanunumuzun ilgili hukmunu de hatırlayın: o gecersiz kazandırma olmasaydı diğer kazandırmaların da yapılmayacağı farz olunuyorsa o zaman tum tasarrufların da gecersiz kılınması yoluna gitmek mumkun olacaktır.
Miras İşlemleri Ahlaka Aykırı Koşullar
Emlak0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Emlak
- Miras İşlemleri Ahlaka Aykırı Koşullar
-
01-09-2022, 17:37:06