I. Yanılma1. Yanılmanın hukumleri​MADDE 30- Sozleşme kurulurken esaslı yanılmaya duşen taraf, sozleşme ile bağlı olmaz.

2. Yanılma hÂlleria. Acıklamada yanılmaMADDE 31- Ozellikle aşağıda sayılan yanılma hÂlleri esaslıdır:

1. Yanılan, kurulmasını istediği sozleşmeden başka bir sozleşme icin iradesini acıklamışsa.

2. Yanılan, istediğinden başka bir konu icin iradesini acıklamışsa.

3. Yanılan, sozleşme yapma iradesini, gercekte sozleşme yapmak istediği kişiden başkasına acıklamışsa.

4. Yanılan, sozleşmeyi yaparken belirli nitelikleri olan bir kişiyi dikkate almasına karşın başka bir kişi icin iradesini acıklamışsa.

5. Yanılan, gercekte ustlenmek istediğinden onemli olcude fazla bir edim icin veya gercekte istediğinden onemli olcude az bir karşı edim icin iradesini acıklamışsa.

Basit hesap yanlışlıkları sozleşmenin gecerliliğini etkilemez; bunların duzeltilmesi ile yetinilir.

b. Saikte yanılmaMADDE 32- Saikte yanılma, esaslı yanılma sayılmaz. Yanılanın, yanıldığı saiki sozleşmenin temeli sayması ve bunun da iş ilişkilerinde gecerli durustluk kurallarına uygun olması hÂlinde yanılma esaslı sayılır. Ancak bu durumun karşı tarafca da bilinebilir olması gerekir.

c. İletmede yanılma​MADDE 33- Sozleşmenin kurulmasına yonelik iradenin haberci veya cevirmen gibi bir aracı ya da bir arac tarafından yanlış iletilmiş olması hÂlinde de yanılma hukumleri uygulanır.

3. Yanılmada durustluk kurallarıMADDE 34- Yanılan, yanıldığını durustluk kurallarına aykırı olarak ileri suremez.

Ozellikle diğer tarafın, sozleşmenin yanılanın kasdettiği anlamda kurulmasına razı olduğunu bildirmesi durumunda, sozleşme bu anlamda kurulmuş sayılır.

4. Yanılmada kusurMADDE 35- Yanılan, yanılmasında kusurlu ise, sozleşmenin hukumsuzluğunden doğan zararı gidermekle yukumludur. Ancak, diğer taraf yanılmayı biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, tazminat istenemez.

HÂkim, hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda, ifadan beklenen yararı aşmamak kaydıyla, daha fazla tazminata hukmedebilir.

II. AldatmaMADDE 36- Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sozleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sozleşmeyle bağlı değildir.

Ucuncu bir kişinin aldatması sonucu bir sozleşme yapan taraf, sozleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hÂlinde, sozleşmeyle bağlı değildir.

III. Korkutma1. HukmuMADDE 37- Taraflardan biri, diğerinin veya ucuncu bir kişinin korkutması sonucu bir sozleşme yapmışsa, sozleşmeyle bağlı değildir.

Korkutan bir ucuncu kişi olup da diğer taraf korkutmayı bilmiyorsa veya bilecek durumda değilse, sozleşmeyle bağlı kalmak istemeyen korkutulan, hakkaniyet gerektiriyorsa, diğer tarafa tazminat odemekle yukumludur.

2. KoşullarıMADDE 38- Korkutulan, icinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarından birinin kişilik haklarına ya da malvarlığına yonelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise, korkutma gercekleşmiş sayılır.

Bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutmasıyla sozleşme yapıldığında, bu hakkı veya yetkiyi kullanacağını acıklayanın, diğer tarafın zor durumda kalmasından aşırı bir menfaat sağlamış olması hÂlinde, korkutmanın varlığı kabul edilir.

IV. İrade bozukluğunun giderilmesiMADDE 39- Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sozleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı oğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl icinde sozleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sozleşmeyi onamış sayılır.

Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sozleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.

H. TemsilI. Yetkili temsil1. Genel olaraka. Temsilin hukmuMADDE 40- Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonucları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar.

Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonucları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan cıkarıyor veya cıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonucları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur.

Diğer durumlarda alacağın devri veya borcun ustlenilmesine ilişkin hukumler uygulanır.

b. Temsil yetkisinin iceriği ve derecesiMADDE 41- Başkası adına ve hesabına temsil kamu hukukundan doğmuşsa, temsil yetkisinin iceriği ve derecesi bu konudaki yasal hukumlere; temsil hukuksal bir işlemden doğmuşsa, temsil yetkisinin iceriği ve derecesi o hukuksal işleme gore belirlenir.

Temsil yetkisi ucuncu kişilere bildirilmişse temsil yetkisinin iceriği ve derecesi, bu bildirime gore belirlenir.

2. Hukuki işlemden doğan yetkia. Yetkinin sınırlanması ve geri alınmasıMADDE 42- Temsil olunan, hukuki bir işlemden doğan temsil yetkisini her zaman sınırlayabilir veya geri alabilir. Ancak, taraflar arasındaki hizmet, vekÂlet veya ortaklık sozleşmeleri gibi hukuki ilişkilerden doğabilecek haklar saklıdır.

Temsil olunan, bu hakkından onceden feragat edemez.

Temsil olunan verdiği yetkiyi ucuncu kişilere acıkca veya dolaylı bicimde bildirmişse, bu yetkiyi tamamen veya kısmen geri aldığını onlara bildirmediği takdirde, yetkinin geri alındığını iyiniyetli ucuncu kişilere karşı ileri suremez.

b. Olum, ehliyetsizlik ve diğer durumlarMADDE 43- Hukuki işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkca veya işin ozelliğinden anlaşılmadıkca, temsil olunanın veya temsilcinin olumu, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi durumlarında sona erer.

Bu hukum, bir tuzel kişiliğin sona ermesi durumunda da uygulanır.

Tarafların karşılıklı kişisel hakları saklıdır.

c. Yetki belgesinin geri verilmesiMADDE 44- Temsilciye yetki belgesi verilmişse, yetkinin sona ermesi durumunda temsilci, bu belgeyi temsil olunana geri vermekle veya hÂkimin belirleyeceği yere bırakmakla yukumludur.

Temsil olunan veya halefleri, temsilcinin belgeyi geri vermesi icin gerekeni yapmazlarsa, bundan dolayı iyiniyetli ucuncu kişilerin zararını gidermekle yukumludurler.

d. Yetkinin sona erdiğinin ileri surulememesiMADDE 45- Temsilci, yetkisinin sona ermiş olduğunu bilmediği surece, temsil olunan veya halefleri, temsilcinin yapmış olduğu hukuki işlemlerin sonuclarıyla bağlıdırlar.

Bu kural, ucuncu kişilerin yetkinin sona ermiş olduğunu bildikleri durumlarda uygulanmaz.

II. Yetkisiz temsil1. Onama hÂlindeMADDE 46- Bir kimse yetkisi olmadığı hÂlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar.

Yetkisiz temsilcinin kendisiyle işlem yaptığı diğer taraf, temsil olunandan, uygun bir sure icinde bu hukuki işlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu sure icinde işlemin onanmaması durumunda, diğer taraf bu işlemle bağlı olmaktan kurtulur.

2. Onamama hÂlindeMADDE 47- Temsil olunanın acık veya ortulu olarak hukuki işlemi onamaması hÂlinde, bu işlemin gecersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez.

Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir.

Sebepsiz zenginleşmeden doğan haklar saklıdır.

III. Saklı hukumlerMADDE 48- Ortaklık temsilcileri ile organlarının ve ticari vekillerin yetkisine ilişkin hukumler saklıdır.