Guncelleme Tarihi: Eylul 01, 2022 13:52
Migren hastalığı tum dunyada pek cok kişinin gunluk hayatını ve yaşam kalitesini olumsuz yonde etkiliyor. Toplumda her 5 kadından birinde ve her 10 erkekten birinde migren goruluyor. Yaklaşık bir rakam olmakla birlikte ulkemizde 13 milyon migren hastası olduğu duşunuluyor.
Migren atakları nedeniyle istediklerini yiyip icemeyen, uykusuz kalamayan, strese gelemeyen migren hastaları bir ameliyat ya da bir aşı ile bu sorundan ebediyen kurtulmayı diliyor. İşte bu nedenle son yıllarda geliştirilen migren aşısı bircok hastanın umudu oldu. Peki, migren artık tarihe mi karışacak? Prof. Dr. Dilek Necioğlu Orken ve Noroloji Uzmanı Doc. Dr. Emin Ozcan ile tum detayları ile migreni konuştuk.
BİRİNCİ DERECE AKRABADA VARSA RİSK DAHA YUKSEK
Oncelikle migren nedir? Kalıtsal mıdır neden bazı insanlar bu sorunu yaşıyor?
Dilek Necioğlu Orken: En sık gorulen birincil baş ağrılarından biri olan migren norolojik bir hastalıktır. Orta ağır şiddetli baş ağrısı atakları yaşam kalitesinde ciddi bozulmaya yol acabilir.
Migren baş ağrısının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ortaya cıkışında genetik ve cevresel faktorler rol oynar. Migren baş ağrısı olanların %70 ’inde birinci derecede akrabalarından birinde migren vardır.
Emin Ozcan: Bilinen genetik hastalıklar gibi anneden cocuklara veya babadan cocuklara net bir geciş soz konusu olmamakla birlikte, birinci derece yakınlarında migren olanlarda migren gorulme riski artar. Yani genetik geciş soz konusudur. Ancak genetik gecişli diğer hastalıklar gibi; babada varsa, cocukta vardır, annede varsa cocukta mutlaka vardır gibi ciddi bir geciş soz konusu değildir. Burada riskin arttığını soylemek daha doğru olur.
Genetik olarak migren hastalığına yatkın bireylerde; kotu kokular, ağır kokular, lodos, ruzgar gibi tetiği ceken bazı faktorler vardır. Bir tetikleyici faktorle beyinde bazı sinyallerin, bazı hormonların artması sonucu damarlarda genişleme yaşanır ve buna bağlı olarak da ağrılar ortaya cıkar. Dolayısıyla herkeste migren olmuyor. Burada onemli olan genetik olarak yatkın kişilerin tetikleyici faktorlere maruz kalması.
TEDAVİ EDİLMEZSE KRONİKLEŞEBİLİR
Migren ağrıları tedavi edilmezse daha ciddi tablolara neden olabilir mi?
Dilek Necioğlu Orken: Migren ağrıları sıklaşırsa tedavi edilmediğinde kronikleşebilir ve bu durumda tedavi daha zor olabilir. Migren ağrısının kronikleşmesi icin risk faktorleri arasında ağrı kesicilerin cok miktarda kullanılması, aşırı kafein tuketimi, kadın cinsiyet, stres, depresyon, atak sıklığının fazlalığı, kafa ve boyun travması, obezite ve horlama vardır.
Emin Ozcan: Hastalığı kotuleştiren faktorler varsa onların ortadan kaldırılmaması, atakların kotuleşmesine, sıklığının artmasına yol acabilir. Burada onemli olan atak sıklığını arttırıcı faktorleri ortadan kaldırmak. Eğer tablo ağırlaşırsa bu durumda farklı ilaclardan ya da migren aşılarından faydalanılabilir.
Migren tedavisinin uc ana basamağı vardır. Bunlardan bir tanesi yaşam tarzı değişikliği. Migren ataklarını arttırıcı yaşam tarzı bozuklukları varsa; yani yaşam tarzımızdaki sıkıntılar varsa onların toparlanması, tetiği ceken faktorlerin belirlenerek onların hayatımızdan uzaklaştırılması gerekir. İkincisi, atak sırasında yani ağrı sırasında ciddi yaşam kalitesini bozan, iş gucu kaybına yol acan ağrının mumkun olan en kısa zamanda ortadan kaldırılması ve bir daha gelmemesini tekrarlamamasını sağlamaya calışmak. Ucuncu olarak da atak sıklığı cok fazlaysa bu atakların gelmesini engellemek veya sayısını azaltmak şeklindedir. Dolayısıyla migren tedavisinde uc basamakla bir yaklaşım soz konusudur.
Noroloji Uzmanı Doc. Dr. Emin OzcanMigren teşhisi nasıl konur?
Emin Ozcan: Migren teşhisi esas olarak klinikle, yani hastanın anlattığı baş ağrısı karakterinin deneyimli bir noroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesiyle konur. Migrenin ozel bir laboratuvar bulgusu, beyin goruntuleme bulgusu yoktur. Biz migren ağrılarıyla gelen bir hastada migren teşhisini koymak icin istediğimiz MR'ı, migreni taklit edebilecek, baş ağrısına yol acabilecek, beyinle ilgili herhangi diğer patolojilerin dışlanması icin isteriz. Dolayısıyla migren teşhisi klinik olarak yani hastanın anlattığı şikayetlerinin deneyimli bir noroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesiyle konulur.
Migren tedavisi nasıl yapılır?
Dilek Necioğlu Orken: Migren tedavisi atak tedavisi ve onleyici tedavi olmak uzere ikiye ayrılır. Onleyici tedavi kişinin gunluk hayatını etkileyecek kadar sık olan migren ataklarında gereklidir.
Akut ağrı atağı sırasında ağrıya yonelik tedavinin yanı sıra eşlik eden bulantı/kusma gibi bulgulara yonelik de tedavi duzenlenir. Ağrı icin alınan ilaclar, başlangıc doneminde ağrı tepe noktaya cıkmadan alındığında daha etkilidir.
Onleyici tedavide bazı kalp ilacları, tansiyon ilacları, epilepsi ilacları ve antidepresan ilaclar kullanılır. Ayrıca son yıllarda geliştirilen ve migren aşısı denen CGRP (calcitonin-gene-related peptide) de kullanılıyor. İlaclar dışında yemek ve uyku saatlerinin duzenli olması, stresi azaltmak da atakları onleme de etkilidir.
Migren ağrısı tipik olarak tek taraflı yerleşir. Cift taraflı yerleşme de olabilir ama genel olarak tek taraflı olur. Zonklayıcı bir ağrıdır. Bazen bulantı ve kusma eşlik edebilir. Ayrıca ışık hassasiyeti vardır. Normal bir ışık bizi normalde rahatsız etmezken ağrı sırasında o ışık bizi rahatsız edebilir hale gelir. Bunun yanında normalde bizi rahatsız etmeyen sesler ağrı sırasında rahatsız eder hale gelebilir. Buna da fonofobi adı verilir.Yine migren ağrısı, hareketle yani yurumek, başı oynatmak yol yurumekle artabilen bir ağrıdır. Bu baş ağrısı nedeniyle hastalar sessiz, sakin, karanlık bir yerde hic hareket etmeden yatmak isterler.Ayrıca migren ağrısının en onemli ozelliklerinden biri suresidir. Tedavi edilmezse tipik olarak dort saatten uzun surer. Maksimum suresi yetmiş iki saattir. Uc gunden uzun surmesini beklenmez.En az 4 saat en fazla yetmiş iki saat suren zonklayıcı, tek taraflı, bulantı kusmanın eşlik ettiği, ışık ve ses hassasiyetinin olduğu, hareketle artan baş ağrıları şeklinde migren baş ağrısının karakteristiğini ozetleyebiliriz.
Noroloji Uzmanı Doc. Dr. Emin OzcanCOCUKLARDA BİLE GORULUYOR
Hangi yaş aralığında daha sık goruluyor?
Dilek Necioğlu Orken: Ortalama başlangıc yaşı 25 olmakla birlikte cocuklarda da gorulebilir. Erkek cocuklarının %8 ’inde, kız cocuklarının ise %11 ’inde migren baş ağrısı gorulur. Bir yıl icinde migren gorulme sıklığı kadınlarda %17.1, erkeklerde %5,6 ’dır.
Migren aşısı nedir? Nasıl uygulanıyor?
Emin Ozcan: Migren aşışları migren ataklarını yani ağrıyı dindirmek icin değil ağrı atakları sık olan hastalarda ağrıların daha az gorulmesi veya atakların tamamen ortadan kalkmasına icin uygulanan bir tedavi turudur. Monoklonal antikor, migren patofizyolojisinde, migren hastalığının oluşumunda ortaya cıkan bazı beyin ici sinyal yolaklarında engellemelere yol acıyor. Bu engellemeye yol acarak ağrı ataklarının gelmesini engelleyen yeni geliştirilmiş ilaclardır. Yani kas icine değil, kola, karın bolgesine, bacak ust bolgesine kişinin kendi kendine uygulayabildiği enjeksiyon şeklidir.
İNSULİN İĞNESİ GİBİ KENDİ KENDİNE UYGULANABİLİYOR
Dilek Necioğlu Orken: Migren aşısı soğuk zincirde taşınan bir ilactır. İnce insulin iğnesine benzer bir iğnesi olan bu aşıyı migreni olan kişiler rahatlıkla kendileri uygulayabilir. Ancak hastanın bir noroloji uzmanı tarafından aşıya uygun olup olmadığı değerlendirilmeli ve kendi kendine aşı yapma konusunda kişiye eğitim verilmeli. Nadir de olsa yaşanabilecek alerjik reaksiyonlara karşı ilk uygulamanın doktor kontrolunde yapılması tavsiye edilir.
Migren aşısı ne zamandır ulkemizde kullanılıyor?
Dilek Necioğlu Orken: Migren aşısı 2018 yılında Amerikan Gıda ve İlac Dairesi (FDA) tarafından migrenin koruyucu tedavisinde kullanılmak uzere onaylanmıştır. Ulkemizde ilacların ruhsatlı olarak kullanımı 2021 yılında başlamıştır.
İsteyen her hastaya uygulanıyor mu? Yoksa hastanın belli kriterlere uyması mı gerekiyor?
Emin Ozcan: İsteyen her hastaya uygulanmıyor. Klasik migren tedavilerine yanıt vermeyen hastalarda kullanıyoruz. Hastaların şiddetli ağrıları olması, cok sık ağrı cekmesi ve bu ağrılar nedeniyle yaşam kalitesinde ciddi bozulma olması, calışamaz noktaya gelmesi durumunda klasik tedaviden de yarar gormuyorsa bu tedavi uygulanabilir.
Hastaya oncelikle klasik yontemlerle tedavi etmeye calışıyoruz. Klasik yontemlerle yanıt alamadığımız veya yan etki nedeniyle bu yontemleri kullanamayan hastalarda bunları tercih ediyoruz.
Bunun dışında “ben migren aşısı olmak istiyorum” diyen her hastaya migren aşılarını uygulamıyoruz.
Migren aşısı devlet hastanelerinde yapılıyor mu yoksa sadece ozel hastanelerde mi uygulanıyor? Bu ilacın ortalama ucreti ne kadar?
Emin Ozcan: Migren aşısı her tıbbi kurumda uygulanabilir ancak sosyal guvenlik kurumu bu ilacı geri odemiyor. Hasta tarafından odenmesi gerekiyor. Uygulaması da yine ozel hastane, devlet hastanesi ayırt edilmeksizin yapılabiliyor.
Kurdaki farklılıklar nedeniyle ucret her gecen gun değişiyor.
Dilek Necioğlu Orken, aşılar şu anda sosyal guvenlik kurumunun odeme listesinde olmadığını, hastaların kendi olanakları ile ilacı aldıktan sonra butun hastanelerde uygulatabileceğini ancak bazı ozel sigortaların odeme listelerinde yer aldıkları icin ozel hastanelerde yapılmasının avantaj sağladığını ve ucretlerinin ortalama 2000-3000 TL arasında değiştiğini belirtti. Biz de eczanelere sorduğumuzda bu ilacın ortalama ucretinin 2400-2500 civarında olduğunu teyit ettik.
ALTI AY BOYUNCA HER AY AŞI OLMAK GEREKİYOR
Aşı ne sıklıkta yapılıyor?
Emin Ozcan: Bir yukleme dozundan sonra uc aylık bir tedavi soz konusu. Yani her ay aşı olmak gerekiyor. Bu uc aylık periyot sonunda ciddi duzelmeler olabiliyor ancak belirgin yanıt olmazsa uc aylık bir ek uzatma da yapılabiliyor. Altı aylık bir tedavi protokolu yani yukleme dozu sonrasında her ay enjeksiyon tedavisi aşı sonunda migren ataklarına karşı ciddi bir koruma elde ediliyor.
AŞI MİGRENİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAZ
Peki bu aşı kalıcı cozum sağlıyor mu?
Emin Ozcan: Aşı maalesef kalıcı bir cozum değil. Yani bu aşı yapıldı diye migren tamamen ortadan kalkmıyor. Bu aşı uygulanırken asıl hedefimiz migren ataklarının azalması veya ortadan kalkması. Ya da atakları azaltmakla beraber hafif gecirilmesinin sağlanması. Dolayısıyla semptomların hafif gecmesine, migren atak sayısının azalmasına veya ortadan kalkmasına yol actığını soylemek mumkun. Ancak hastalığı tamamen ortadan kaldırabilecek kalıcı bir cozum değil.
Ceşitli uzun vadeli calışmalarda aşının; uygun bir tedavi kuru sonrası %60-70 ’e kadar atak sıklığını azalttığı, gelen atakların semptomlarını, yani atakların seyrinin de hafif seyretmesine yol actığı saptandı. Buyuk oranda aşı sonrası ataklarda ciddi bir azalma ve ortadan kalkma da goruluyor. Atak sıklığı zaman icerisinde tekrar artabilir. Boyle bir durum olursa altı aylık tedavi tekrar uygulanabilir.
Dilek Necioğlu Orken: Bu ilac migren sorununu ortadan temelli kaldırmaz. Ayrıca klasik aşılar gibi bir kez yapılıp uzun sureli koruyucu etkisi olan bir ilac da değil. Bu aşının etkisi yaklaşık dort haftadır ve ayda 1 kez aşıyı tekrarlamak gerekir.
Yan etkileri nedir?
Emin Ozcan: Enjeksiyon yerinde ağrı, sızı gibi yan etkiler olabiliyor. En sık bildirilen yan etkiler arasında bu var. Yine hafif kırgınlık, cok hafif ust solunum yolu enfeksiyonu bulguları yapabiliyor. Bir de kabızlık gorulebiliyor. Genel olarak bunlar aşının yapılmasını engelleyecek boyutlarda gorulmuyor. Yani yonetilebilir yan etkiler var demek daha doğru olur. Calışmalar, hastaların ortaya cıkabilecek yan etkilerden dolayı aşıya devam etmeme oranlarının da cok duşuk olduğunu gosteriyor.
MİGRENİ OLANLAR SUCUK SALAM, SOSİSTEN UZAK DURSUN
Migren ağrısına iyi gelen ve tetikleyen etkenler nelerdir?
Dilek Necioğlu Orken: Migren tetikleyicileri hastaların %76 ’sında var. Sıklık sırasına gore bu tetikleyiciler stres, hormonlar, aclık, hava durumu, fiziksel yorgunluk ya da seyahat, uyku bozuklukları, parfum ya da kokular, parlak ışık, boyun ağrısı, alkol, sigara dumanı, gec uyumak, sıcak, bazı yiyecekler ve egzersizdir. Ancak uyku hijyenine dikkat edilmesi, oda aydınlatması ve ekran parlaklığının ayarlanması, duzenli egzersiz, beslenmenin duzenlenmesi ve yeterli su tuketilmesi gibi basit bazı yaşam şekli değişiklikleri de ağrımızı kontrol etmeye yarar.
Emin Ozcan: Bazı yiyecekler; kırmızı şarap, tutsulenmiş etler, fume etler, sucuk salam, sosis gibi fermente etler, eski kaşar, bazı fermente peynirler de ağrıyı tetikleyebilir. Bunun yanında uzun sure ac kalmak, oğun atlamak da atakların tetiklenmesine neden olabilir.
Yapılan araştırmalar duzenli egzersizin migrene cok iyi geldiğini gosteriyor. Egzersiz, migren ataklarının daha hafif gecmesine, atak sıklığının azalmasına katkıda bulunur. En azından gunde yarım saat rutin bir yuruyuş, ritmik, duzenli, kesintisiz, yarım saat en az suren yuruyuş yararlı olur.
BAŞ AĞRISI GUNLUĞU TUTUN
Emin Ozcan: Hastalara baş ağrısı gunluğu tutmalarını istiyoruz. Burada yaptığı ve yediği her şeyi yazmalarını istiyoruz. Bu sayede migren atağı tuttuğunda ne yediği ve ne yaptığını gorebilir.
Oğun atlama ozellikle cok onemli bir migren tetikleyicisi. Eğer boyle bir durum soz konusuysa hastanın yanında ufak atıştırmalıklar olmalı.
Son yıllarda bu alanda yapılmış bilimsel araştırmalar ve yeni gelişmeler var mı?
Emin Ozcan: Ozellikle 2012 ’den beri bu bahsettiğimiz migren aşılarının geliştirilmesiyle ilgili bayağı bir yol kat edildi. Bircok ilacla migren hastalığın oluşum mekanizmasında gorev alan bazı elemanların bloke edilmesi, ortadan kaldırılması, işlevinin değiştirilmesi, duzenlenmesiyle migren tedavisi sağlanmaya calışılıyor ama bircoğu başarılı olamadı. En etkin olanları, migren aşıları olduğu icin migren aşılarının uzerine gidildi ve migren aşılarıyla ciddi bir yol kat edildi.
Farklı etmen maddelere sahip bircok aşı var. Ancak bizim ulkemizde şu an bunlardan sadece ikisi bulunuyor. Diğer ikisinin de zaman icerisinde ulkemizde ruhsat almasını bekliyoruz.
Dilek Necioğlu Orken: Hem atak hem de onleyici tedavide kullanılacak yeni ilaclar uzerinde calışmalar hızlanarak devam etmekte. Ayrıca yeni genetik calışmalar şu anda tedavisi olmayan aura gibi belirtilere karşı ilac geliştirilmesinin onunu acmakta.
Noral terapi migrende ne derece etkili?
Emin Ozcan: Noral terapi aslında FDA onayı olmayan yani etkinliği net bir şekilde gosterilmiş bir migren tedavi aracı değil. Ama noral terapiden fayda goren hastalarda olabiliyor. O yuzden belirgin bir zararı olmadığı icin eğer hasta fayda goruyorsa veya fayda goreceğini duşunuyorsa yaptırmasını sakıncalı bulmuyoruz. Ama gosterilmiş uzun soluklu geniş hasta kitlelerinde yapılmış ve kılavuzlara girmiş bir etkinlik calışması yok. Dolayısıyla biz noral terapi hastalarımıza ilk etapta onerdiğimiz tedavilerden biri değildir.
MİGREN DOSYASI | Ağrılar tarihe mi karışıyor? Aşıyla migrenden kurtulmak mumkun mu?
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- MİGREN DOSYASI | Ağrılar tarihe mi karışıyor? Aşıyla migrenden kurtulmak mumkun mu?
-
01-09-2022, 15:41:41