Guncelleme Tarihi: Ağustos 31, 2022 14:31
Gaziantep ’te 20 Ağustos Cumartesi sabahı saat 10.00 sıralarında bir arac şarampole devrilmiş, arac icerisinde bulunan Yusuf Birdal hayatını kaybederken, oğlu Aziz Birdal ağır yaralı olarak aracta sıkışmıştı. Kazanın olduğu anlarda Şanlıurfa ’ya giden İhlas Haber Ajansı (İHA) ekibi ise kazayı gorunce durup, sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine haber ederek yardım istemişti. Olay yerine gelen ambulansta gorevli ATT Tuğba Uzdilli, mesai arkadaşları Halil Ozden, Abdullah Kutuk, İHA ekibi, 3 itfaiye itfaiye eri ve bir sivil ile birlikte şarampole devrilen aracta sıkışan yaralı Aziz Birdal ’ı kurtararak sedye ile yol kenarında bulunan ambulansa kadar taşımış, yaralının ambulansa konulacağı esnada devrilen bir yolcu otobusunun carpması sonucu ikinci bir kaza meydana gelmişti.

Feci kazada ATT Tuğba Uzdilli (37) ve ekipte bulunan Halil Ozden, Abdullah Kutuk, İHA personeli Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıover, itfaiye erleri Ahmet Polat, Mehmet Polat ve Mehmet Bozkurt, imalathaneye baklava almaya giderken yardım icin duran Mehmet Ozsoy ve ilk kazadan yaralı kurtulan Aziz Birdal ’ın da aralarında bulunduğu toplam 16 kişi hayatını kaybederken, 30 kişi de yaralanmıştı.
NE OLDUĞUNU OĞRENMEYE CALIŞIRKEN CANSIZ BEDENİNİ BULDU

Feci kaza haberinin ardından buyuk acı yaşayanlardan biri olan ATT Tuğba Uzdilli ’nin eşi Tuncay Uzdilli oldu. Kazayı telefonuna gelen mesaj ile oğrendiğini anlatan Tuncay Uzdilli, kazanın meydana geldiği bolgenin eşi Tuğba Uzdilli ’nin sorumluluk alanında olduğunu bildiğini hemen eşini telefonla aramasına rağmen ulaşamadığını soyledi. Olay anında yaşadıklarını anlatan Tuncay Uzdilli, "Olayı son dakika haberlerden telefonuna gelen mesajla aldım.
otoban yolunda feci kaza cok sayıda olu ve yaralı olduğu yazıyordu. Bu bolgeye rahmetli eşimin ve ekip arkadaşlarının baktığını biliyordum. Hemen eşimi aradım. Telefon calıyordu ama acan olmadı. Yanındaki diğer ATT Ebru arkadaşımızı aradım oda acmadı telefonu.

O sıra aracıma bindim, kaza yerine gitme kararı aldım. Aynı zamanda 112'yi arıyor, bilgi almaya calışıyordum. Olay yerinin cok karışık olduğunu dile getiriyorlar, arayacaklarını soyluyordular. O sıra aklıma rahmetli eşimin yakın arkadaşı Ozlem kardeşimiz geldi. Onu aradım, calışıp calışmadığını sordum. Sesi cok kotu geliyordu, boğazı duğumlenmiş gibiydi. 'Abi, Tuğba ’yı Ersin Arslan Devlet Hastanesine getiriyorlar, oraya gec. Daha sonra yine bilgi vereceğim' dedi. Ama tekrar tekrar aradım, telefonlarımı acmadı. Eşimin telefonunu da, arkadaşlarını da tekrar tekrar aradım acan olmadı. Kotu bir şeyler olduğunu anladım.Yoldan geri dondum, hastaneye gectim. Arkadaşları hastaneye geliyor, ’Tuğba nerede, nasıl ’ diye soruyorum. Hepsi ağlıyor. ’Elinizi opeyim, yalvarıyorum cevap verin ’ diyorum kimse bir şey diyemiyor, sadece ağlıyorlar. 10 dakika sonra bir ambulans geldi, arka kapıyı actım ceset torbası vardı. Torbayı actım, gul yuzlum tebessum eder haldeydi. Eşimin cansız bedenini gorunce haykırdım orada. Ne yapacağımı, cocuklarıma ne cevap vereceğimi duşundum, yıkıldım" dedi.
"BUYUK OĞLUM İLE HELALLEŞTİ"

Kazanın olduğu gunun sabahında eşini cocukları ile birlikte gorev yaptığı istasyona getirdiğini kaydeden Uzdilli, eşinin cocuklarını operek vedalaştığını, buyuk oğlu ile helalleştiğini ifade etti. Acılı eş Tuncay Uzdilli, ’ ’Her nobette eşimi gorev yerine bırakır, ertesi sabah da alırdım. Olay gunu ise rahmetli eşim, cocuklarımız 9 yaşındaki Cağrı ve 12 yaşındaki Furkan ile birlikte evden cıktık. Eşimin gorev yaptığı istasyona geldiğimizde ise eşimin calıştığı ekipte ambulans şoforu olan ve aynı kazada hayatını kaybeden Abdullah abi, bizi gorunce seslendi. ’Cay hazır gelin, birer bardak icin oyle gidersiniz ’ dedi.
bir sure eşim, Abdullah abi ile sohbet ettik. Birer bardak cay ictikten sonra ise ’Allah ’a emanet olun ’ deyip eşim ve Abdullah abi ile vedalaştık. Buyuk oğlum, ’Anne hakkını helal et ’ dedi. Annesi ile helalleşti. Kucuk oğlum ise ’Anne sabah erken gel, seni cok ozluyorum ’ dedi. Eşim cocuklarımızı optu. Cocuklar da annelerini operek vedalaştı. İstasyondan ayrıldık ’ ’ ifadelerini kullandı."4 GUN SONRA BİLE KANI KURUMADI"

Tuncay Uzdilli, kazanın ardından gercekleşen defin ve işlemlerinin ardından gecen 4 gun sonra olay yerini gorebildiğini anlattı. Eşinin şehit olduğunu belirten Uzdilli, "Acı haberden sonra gunlerce gozume uyku girmedi. Olayın ardından gecen 4. gunde ise eşimin duştuğu, hayatını kaybettiği yeri gormek istedim. Eşimin kanının aktığı kaya uzerinde kanı halen duruyordu. Ama kurumamış sıvı halde duruyordu. ’Allahu ekber ’ dedim. Eşime şehitlik nasip olduğunu anladım" şeklinde konuştu.
EŞİNE HASRETİNİ YAZDIĞI ŞİİR İLE DİLE GETİRDİ

Tuğba Uzdilli ’nin aynı zamanda amcasının kızı olduğunu ve cocukluk aşkı olduğunu anlatan Tuncay Uzdilli, kazanın ustunden gecen 11 gune rağmen ayrılık acısının hafiflemediğini soyledi. Halen geceleri gozune uyku girmediğini anlatan Uzdilli, her gun eşinin mezarına gidip dua ettiğini, bazı gunler ise 2-3 kez mezara gidip dua ettiğini de sozlerine ekledi.

Daha once hic şiir yazmadığını belirten Uzdilli, eşine hasretini ve duygularını ise yazdığı şiir ile dile getirdi. Uzdilli'nin şiirinde, "Ne diyeyim? Ne soyleyeyim? Can sızım, kadınım! İffetli kadınım, haysiyetli kadınım, itibarlı kadınım, Allah ve peygamber sevdalısı kadınım. Yetim ve gariplerin Tuğba ablası. Duşkunlerin ve yaşlıların merhametli kardeşi. Cocuklarımın medarı iftiharı. Uzdilli ailesinin melek yuzlu kızı. Zor zamanlarımın dayanağı. Benim kıymetli eşim, hayat arkadaşım, refika-i hayatım./ Ben senden razıyım soylu kadın. Varsa hakkım arzdan arşa kadar, yerden goğe kadar helali hoş olsun. Sen de hakkını bana helal et kadınım./ Aziz peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sana hoş geldin ey ummetim desin. Hz. Aişe annemiz, Hz. Hatice annemiz hoşgeldin kızım desinler sana. Rabbim seni cennetinde ağırlasın, nurlara gark eylesin inşallah. Davut aleyhisselamın ağzından, kıraatinden Hz. Kur ’an tilaveti dinlemek nasibin olsun inşallah./ Allah ’ın izniyle emanetlerine sahip cıkacağım kadınım. Adını yaşatmak icin gayret gostereceğim aziz eşim, kadınım. Yetimlerin ve burslu sabilerin, bundan boyle emanetindir; Allah'ımın bana en buyuk ikramı budur. Kabrin pur nur olsun, Hz. Kur ’an seninle olsun, cennet bağının bulbulleri kılavuzun olsun inşallah./Allah ’a emanet ol aziz eşim, Allah ’a emanet ol itibarlı kadınım, Allah ’a emanet ol kadınım" mısraları yer aldı.