Kendisine "şehrî" denilmesinden İstanbul'da doğduğunu an-
ladığımız Mehmed Paşa'nın doğum tarihini tesbit edemedik. Ba-
basının bir bakkal olmasından "BakkalzÂde", ten veya sacının
rengine izafeten de "Sarı" lÂkaplarını taşıdığını devrin kaynak-
larından oğreniyoruz. Ayrıca hacı olmasından dolayı "Hacı Meh-
med Efendi" diye de bahsedilen bu zÂtın her halde en meşhur
lÂkabı, muteaddid defa bu gorevde bulunmasından dolayı "Def-
terî" veya "Defterdar"dır ki sunduğumuz eserinin dibacesinde
kendisinden "el-HÂc Mehmed ed-Defteri" olarak bahseder.
Hayatının ilk devrelerini pek bilemiyoruz. İlk tahsilini yap-
tıktan sonra, kucuk yaşta Rûznamce-i evvel kalemine giren Meh-
med Efendi, Kılıc Ali Efendi'nin yanında butun mÂlî usulleri oğ-
renmiş, bu zÂtın himÂyesinde ve kabiliyeti sayesinde mÂlî mese-
lelerde mahÂret ve vukuf kazandıktan sonra, Defterdar mektup-
culuğuna getirilmiştir. Mehmed Efendi, idÂrî ve mÂlî hususlar-
daki başarısı sayesinde uzun yıllar bu gorevde calışmıştır.
1655-1704 seneleri arasındaki vak‘aları, standard bir vekayi-
nÂme tarzında nakleden eser, esas itibariyle iki bolume ayrıla-
bilir: 1656 -1671 yılları arası bir nevi "giriş" mahiyetinde olup,
cok muhtasardır IV, Mehmed’in tahta gecişini ve padişahlığının
ilk yıllarında memleketin mÂruz kaldığı felÂketleri kısaca zikre-
der. Cok beğendiği Kopniiu Mehmed Paşa'nın ve oğlunun sadÂ-
retleri sırasındaki fetihlerini nakleder.
Kitabın aslîni teşkil eden ve 1671-1704 seneleri arasındaki
olayları yıl yıl tafsil eden ikinci bolumde ise Mehmed Paşa, biz-
zat, icinde yaşadığı ve muşÃ‚hede ettiği hÂdiseleri anlatır.
"Zubde-i VekayiÂt', muasır diğer eserlere gore sÂde bir dille
yazılmıştır. Şimdiye kadar ilim Âleminin pek fazla dikkatini
cekmeyişi vak'anuvis RÂşid'in eseri dolayısıyle olmalıdır. Cun-
ku RÂşid, tarihinin 1703 senesine kadar olan kısmını hemen he-
men aynen "Zubde-i Vekayiat"dan istifÂde ederek yazmış; yap
tığımız karşılaştırma sonunda, bir cok olayları ya tamamen ya
da kısmen Mehmed Paşa'dan aldığı ortaya cıkmıştır. Devrinin
guvenilir kaynaklarından olan bu eserin kıymeti, tenkidli neşri-
nin yapılmasından sonra daha iyi anlaşılacaktır.
ABDULKADİR OZCAN
Tıpkıcekim PDF
7.4 Mb
191 Sayfa
Tercuman, 1977
ladığımız Mehmed Paşa'nın doğum tarihini tesbit edemedik. Ba-
basının bir bakkal olmasından "BakkalzÂde", ten veya sacının
rengine izafeten de "Sarı" lÂkaplarını taşıdığını devrin kaynak-
larından oğreniyoruz. Ayrıca hacı olmasından dolayı "Hacı Meh-
med Efendi" diye de bahsedilen bu zÂtın her halde en meşhur
lÂkabı, muteaddid defa bu gorevde bulunmasından dolayı "Def-
terî" veya "Defterdar"dır ki sunduğumuz eserinin dibacesinde
kendisinden "el-HÂc Mehmed ed-Defteri" olarak bahseder.
Hayatının ilk devrelerini pek bilemiyoruz. İlk tahsilini yap-
tıktan sonra, kucuk yaşta Rûznamce-i evvel kalemine giren Meh-
med Efendi, Kılıc Ali Efendi'nin yanında butun mÂlî usulleri oğ-
renmiş, bu zÂtın himÂyesinde ve kabiliyeti sayesinde mÂlî mese-
lelerde mahÂret ve vukuf kazandıktan sonra, Defterdar mektup-
culuğuna getirilmiştir. Mehmed Efendi, idÂrî ve mÂlî hususlar-
daki başarısı sayesinde uzun yıllar bu gorevde calışmıştır.
1655-1704 seneleri arasındaki vak‘aları, standard bir vekayi-
nÂme tarzında nakleden eser, esas itibariyle iki bolume ayrıla-
bilir: 1656 -1671 yılları arası bir nevi "giriş" mahiyetinde olup,
cok muhtasardır IV, Mehmed’in tahta gecişini ve padişahlığının
ilk yıllarında memleketin mÂruz kaldığı felÂketleri kısaca zikre-
der. Cok beğendiği Kopniiu Mehmed Paşa'nın ve oğlunun sadÂ-
retleri sırasındaki fetihlerini nakleder.
Kitabın aslîni teşkil eden ve 1671-1704 seneleri arasındaki
olayları yıl yıl tafsil eden ikinci bolumde ise Mehmed Paşa, biz-
zat, icinde yaşadığı ve muşÃ‚hede ettiği hÂdiseleri anlatır.
"Zubde-i VekayiÂt', muasır diğer eserlere gore sÂde bir dille
yazılmıştır. Şimdiye kadar ilim Âleminin pek fazla dikkatini
cekmeyişi vak'anuvis RÂşid'in eseri dolayısıyle olmalıdır. Cun-
ku RÂşid, tarihinin 1703 senesine kadar olan kısmını hemen he-
men aynen "Zubde-i Vekayiat"dan istifÂde ederek yazmış; yap
tığımız karşılaştırma sonunda, bir cok olayları ya tamamen ya
da kısmen Mehmed Paşa'dan aldığı ortaya cıkmıştır. Devrinin
guvenilir kaynaklarından olan bu eserin kıymeti, tenkidli neşri-
nin yapılmasından sonra daha iyi anlaşılacaktır.
ABDULKADİR OZCAN
Tıpkıcekim PDF
7.4 Mb
191 Sayfa
Tercuman, 1977