Hadis, Peygamber efendimizin, uc yolla beliren sunne¬tinin, soz ve yazı ile tespit şeklidir. Sunnet ise, O'nun soz, davranış ve goruşlerini ifÂde eder.
Efendimiz, hareketlerimiz icin ornek teşkil edecek en değerli modelleri, sunnet ve hÂdisleri ile bize gostermişler¬dir.
Bu itibarla, aynı zamanda ulu kitabvmız Kur?anın acık- laması, demek olan hadisler, bizim icin başvurulacak vazge-cilmez bir kaynak olmuştur.
Kısaca ifade edilecek olursa, hadis ve sunnet, Rasul (A.S.)'nın nurlu yoludur. Her muslumanın, bu aydınlık yol¬da yurumesi ve efendimizin mubÂrek hayatlarını kendine rehber edinmesi, esas gayesi ve vazifesidir. Cunku, yuce ki tabımız Kur?ana gore, O?na itaat, Allaha itÂattır. Onu mo¬del ve ornek olarak almak, Allahı ve ahiret saadetini umma- nın şartıdır. Bunun icindir ki, Peygamber efendimizin her turlu sunnetini (hadislerini) tespit etmek, oğrenmek, yaşa¬mak ve yaşatmak gayesiyle, İslÂm din Âlimleri (hÂdisciler), modern ilim metotlarını geride bırakacak sağlam usullerle, insanustu gayretler gostermişler, Âdeta birbirleri ile yarış etmişlerdir. Onun şefÂatına ermek, her muellifin ve muslu- manın hareket noktası olmuştur. Zira efendimiz bir hÂdis- lerinde: »Her kim yazmakla, yahut ezberlemekle, benim sunnetimden kırk hÂdisi ummetime bildirirse, o kimse, kı¬yamet gununde şefÂatıma ulaşır.» buyurmuşlardır.
Tıpkıcekim PDF
6.5 Mb
226 Sayfa
Tercuman
Efendimiz, hareketlerimiz icin ornek teşkil edecek en değerli modelleri, sunnet ve hÂdisleri ile bize gostermişler¬dir.
Bu itibarla, aynı zamanda ulu kitabvmız Kur?anın acık- laması, demek olan hadisler, bizim icin başvurulacak vazge-cilmez bir kaynak olmuştur.
Kısaca ifade edilecek olursa, hadis ve sunnet, Rasul (A.S.)'nın nurlu yoludur. Her muslumanın, bu aydınlık yol¬da yurumesi ve efendimizin mubÂrek hayatlarını kendine rehber edinmesi, esas gayesi ve vazifesidir. Cunku, yuce ki tabımız Kur?ana gore, O?na itaat, Allaha itÂattır. Onu mo¬del ve ornek olarak almak, Allahı ve ahiret saadetini umma- nın şartıdır. Bunun icindir ki, Peygamber efendimizin her turlu sunnetini (hadislerini) tespit etmek, oğrenmek, yaşa¬mak ve yaşatmak gayesiyle, İslÂm din Âlimleri (hÂdisciler), modern ilim metotlarını geride bırakacak sağlam usullerle, insanustu gayretler gostermişler, Âdeta birbirleri ile yarış etmişlerdir. Onun şefÂatına ermek, her muellifin ve muslu- manın hareket noktası olmuştur. Zira efendimiz bir hÂdis- lerinde: »Her kim yazmakla, yahut ezberlemekle, benim sunnetimden kırk hÂdisi ummetime bildirirse, o kimse, kı¬yamet gununde şefÂatıma ulaşır.» buyurmuşlardır.
Tıpkıcekim PDF
6.5 Mb
226 Sayfa
Tercuman