Turkluğun ve İslÂmiyetin temsilcileri olarak asır-
lar boyun dunya devletler dengesinde eşsiz bir rol oy-
namış olan Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş, yuk-
seliş, duraklama ve cokuş devirleri, yabancı bircok ta-
rihciden diplomatlara kadar cok sayıda araştırıcının
dikkatine konu olmuş ve hÂl da olmaya devam etmek-
tedir.
Bunlardan bazıları bu İmparatorluğu erişilmez bir
hukuk, adalet, insaniyet ve irfan doruğu olarak gor-
muş, bazıları da barbar olarak nitelendirmiştir. Kasıtlı
olarak ve on yargılarla ona saldıranlar olduğu gibi, ta-
rafsız bir acıdan ele alanlar da gorulmuştur. Değil bir
yabancının, bir Turk'un bile tarihimiz hakkındaki huk-
mu ne kadar ilmî bir derinliği hÂiz olursa olsun, şayet
vicdanının da sesine kulak vermemiş ve mutlak bir
yonu kapalı kalan tarihî hÂdiseleri acıklarken o kurta-
rıcı insaf duygusuna da bir hisse ayırmamışsa, cıkardı-
ğı sonuclar daima sakat kalmaya mahkûmdurlar.
Bu Mektuplar 1830 yılında yayınlandıkları zaman,
Avrupa'da derin yankılar uyandırmış ve o zamana ka-
dar Turkler hakkında beslenilen peşin hukumleri te-
melinden sarsmıştır.
Bağlı bulunduğu fikir ve mesleğe gore hareket eden
bircok Turk duşunurunde bulamadığımız bazı yuce va-
sıflara sahip bulunan Ubicini'nin bu eserinde goze car-
pan bazı hususları burada kısaca işaret etmek ihtiya-
cını duyuyoruz. Ancak bir tarih felsefecisinin yapabi-
leceği birtakım tespitlerin bu yazar tarafından ortaya
konulmuş olması gercekten dikkat cekicidir.
Tıpkıcekim PDF
7.4 Mb
249 Sayfa
Tercuman
lar boyun dunya devletler dengesinde eşsiz bir rol oy-
namış olan Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş, yuk-
seliş, duraklama ve cokuş devirleri, yabancı bircok ta-
rihciden diplomatlara kadar cok sayıda araştırıcının
dikkatine konu olmuş ve hÂl da olmaya devam etmek-
tedir.
Bunlardan bazıları bu İmparatorluğu erişilmez bir
hukuk, adalet, insaniyet ve irfan doruğu olarak gor-
muş, bazıları da barbar olarak nitelendirmiştir. Kasıtlı
olarak ve on yargılarla ona saldıranlar olduğu gibi, ta-
rafsız bir acıdan ele alanlar da gorulmuştur. Değil bir
yabancının, bir Turk'un bile tarihimiz hakkındaki huk-
mu ne kadar ilmî bir derinliği hÂiz olursa olsun, şayet
vicdanının da sesine kulak vermemiş ve mutlak bir
yonu kapalı kalan tarihî hÂdiseleri acıklarken o kurta-
rıcı insaf duygusuna da bir hisse ayırmamışsa, cıkardı-
ğı sonuclar daima sakat kalmaya mahkûmdurlar.
Bu Mektuplar 1830 yılında yayınlandıkları zaman,
Avrupa'da derin yankılar uyandırmış ve o zamana ka-
dar Turkler hakkında beslenilen peşin hukumleri te-
melinden sarsmıştır.
Bağlı bulunduğu fikir ve mesleğe gore hareket eden
bircok Turk duşunurunde bulamadığımız bazı yuce va-
sıflara sahip bulunan Ubicini'nin bu eserinde goze car-
pan bazı hususları burada kısaca işaret etmek ihtiya-
cını duyuyoruz. Ancak bir tarih felsefecisinin yapabi-
leceği birtakım tespitlerin bu yazar tarafından ortaya
konulmuş olması gercekten dikkat cekicidir.
Tıpkıcekim PDF
7.4 Mb
249 Sayfa
Tercuman