Tarih-i Ebul Feth veya şohret bulduğu ismi ile Tur-
sun Bey Tarihi, Fatih Sultan Mehmed’in ilk defa tahta
cıkışından, (H. 846 — M. 1442) Vezir-i Azam Hadım Ali
Paşa’nın Memlûk’lu askeri ile Adana’da yaptığı savaş ka-
dar olan (H. 893 — M. 1487, 1488) kırkyedi senelik,
Osmanlı Devleti tarihini icine almaktadır.
Fakat, olayların tertibinde ve hikÂye edilişinde de-
vamlılık ve intizam olmayıp bazılarında geniş malûmat
verilmiş bazılarında da hulÂsa etme yoluna gidilmiştir.
Hatt tamamen terk ve ihmÂl edilmiş olaylar dahi vardır.
YAZAR HAKKINDA
Muellifin ismi aslında Turnisa Bey'dir. Fakat galat-ı
meşhur uzere Tursun Bey olarak kullanılmıştır.
Yazar bunu kitabında da zikretmiştir.
Ayrıca yazar kitabına Tarih-i Ebul Feth
adını verdiği halde, yazarın adına izafeten
«Tursun Bey Tarihi» denilmiştir.
Tursun Bey, defterdarlık gibi devletin yuksek
makamlarında bulunmuş olmasına rağmen, hakkında tarih ve
tercume-i hÂl kitaplarında kayıt ve malûmat bulunmaz.
Yalnız Sehi Bey tezkeresinde bir vesile ile ismi zikr edi-
lir. Bununla beraber eserinde hayatına dair bazı vesileler-
le az da olsa yer yer malûmat vermektedir. Eğer bu da
olmasa idi bu kıymetli zat hakkında adından başka hic bir
bilgimiz olmayacaktı.
Seckin bir şahsiyeti vardır. Ve bu durum Fatih Sul-
tan Mehmed’in malûmudur. Hatt İstanbul’un fethinde
padişahın yanında bulunmuş ve Ayasofya’ya girişinde
O’na refakat etmiştir.
İstanbul’a etraftan akın eden insanları iskÂn etmek ve
şehirdeki ev ve dukkÂnların tahriri vazifesi amcası Hacı
Ali Bey’e verilmiştir. Fakat Bursa Beyliği de onun uzerin-
de bulunduğu ve Bursa’da oturması icabettiğinden Ali
Bey’e tevdi edilen gorev bizzat Fatih Sultan Mehmed ta-
rafından Tursun Bey’e havale edildi. O da bu vazifeyi ga-
yet iyi bir şekilde yaparak padişah’a arzetti. Hayli guc bir
gorev olan bu tahrir işindeki muvaffakiyeti onun kalem
erbabından muktedir bir zat olduğunu isbat etmekle kal-
mayıp feyiz ve terakkisine de zemin hazırlamıştır. Bu su-
retle Fatih’in maiyetine girmiş ve ondan sonra hic bir va-
kit ayrılamamıştır. Sık sık Padişah’ın takdirine mazhar
ve insanlarına nÂil olmuştur.
PDF
5.9 Mb
217 Sayfa
sun Bey Tarihi, Fatih Sultan Mehmed’in ilk defa tahta
cıkışından, (H. 846 — M. 1442) Vezir-i Azam Hadım Ali
Paşa’nın Memlûk’lu askeri ile Adana’da yaptığı savaş ka-
dar olan (H. 893 — M. 1487, 1488) kırkyedi senelik,
Osmanlı Devleti tarihini icine almaktadır.
Fakat, olayların tertibinde ve hikÂye edilişinde de-
vamlılık ve intizam olmayıp bazılarında geniş malûmat
verilmiş bazılarında da hulÂsa etme yoluna gidilmiştir.
Hatt tamamen terk ve ihmÂl edilmiş olaylar dahi vardır.
YAZAR HAKKINDA
Muellifin ismi aslında Turnisa Bey'dir. Fakat galat-ı
meşhur uzere Tursun Bey olarak kullanılmıştır.
Yazar bunu kitabında da zikretmiştir.
Ayrıca yazar kitabına Tarih-i Ebul Feth
adını verdiği halde, yazarın adına izafeten
«Tursun Bey Tarihi» denilmiştir.
Tursun Bey, defterdarlık gibi devletin yuksek
makamlarında bulunmuş olmasına rağmen, hakkında tarih ve
tercume-i hÂl kitaplarında kayıt ve malûmat bulunmaz.
Yalnız Sehi Bey tezkeresinde bir vesile ile ismi zikr edi-
lir. Bununla beraber eserinde hayatına dair bazı vesileler-
le az da olsa yer yer malûmat vermektedir. Eğer bu da
olmasa idi bu kıymetli zat hakkında adından başka hic bir
bilgimiz olmayacaktı.
Seckin bir şahsiyeti vardır. Ve bu durum Fatih Sul-
tan Mehmed’in malûmudur. Hatt İstanbul’un fethinde
padişahın yanında bulunmuş ve Ayasofya’ya girişinde
O’na refakat etmiştir.
İstanbul’a etraftan akın eden insanları iskÂn etmek ve
şehirdeki ev ve dukkÂnların tahriri vazifesi amcası Hacı
Ali Bey’e verilmiştir. Fakat Bursa Beyliği de onun uzerin-
de bulunduğu ve Bursa’da oturması icabettiğinden Ali
Bey’e tevdi edilen gorev bizzat Fatih Sultan Mehmed ta-
rafından Tursun Bey’e havale edildi. O da bu vazifeyi ga-
yet iyi bir şekilde yaparak padişah’a arzetti. Hayli guc bir
gorev olan bu tahrir işindeki muvaffakiyeti onun kalem
erbabından muktedir bir zat olduğunu isbat etmekle kal-
mayıp feyiz ve terakkisine de zemin hazırlamıştır. Bu su-
retle Fatih’in maiyetine girmiş ve ondan sonra hic bir va-
kit ayrılamamıştır. Sık sık Padişah’ın takdirine mazhar
ve insanlarına nÂil olmuştur.
5.9 Mb
217 Sayfa