Hippolyte Taine (1828-1893)
Fransız, duşunur, tarihci ve eleştirmen. Bilimsel yontemi insan bilimlerinin incelemesine uyarlamaya calışmıştır.
21 Nisan 1828?de Ardenler?de Vouzier?de doğdu, 5 Mart 1893?te Paris?te oldu. Orta sınıf bir aileden geliyordu. Avukat olan babasının olumunden sonra, annesiyle birlikte Paris?e yerleşti. Yuksekoğrenimini Ecole Normale Superieure?de tamamladıktan sonra, bir sure oğretmenlik yaptı. 1853?te doktora tezinin kabul edilmesine karşın, Louis Bonaparte?m siyasi rejimine karşı olması, akademik kariyer yapmasını engelledi. Universiteyle ancak 1864?ten sonra, Paris? teki Ecole de Beaux Arts?da estetik ve tarih dersleri vermeye başlayarak ilişki kurabildi. 1883?e değin surdurduğu bu gorevi sırasında, 1878?de Fransız Akademisi?ne uye secildi.
Universite yaşamından uzak kaldığı donemde, son derece uretken bir yazar olarak kendini gosteren Taine, polemiğe yatkın uslubuyla olduğu kadar, kitaplarının konularıyla da dikkat cekti. 1855?te Titus-Livus uzerine yazdığı bir denemeyle Fransız Akademisi Odulu?nu kazandı. Cağdaşı Fransız duşunurlerini eleştirdiği Les philosophes francais du XIX siecle'de (XIX. Yuzyılda Fransa'da Klasik Filozoflar) universite cevrelerine egemen olan Victor Cousin'in secmeci felsefesini yerdi ve kendi pozitivist bilgi kuramını ortaya koydu. 1861?de yayımladığı La Fontaine et ses fables?dz (?La Fontaine ve Fabl?ları?) estetik anlayışının yanı sıra, ırksal farklılıkları coğrafya ve iklim koşullarıyla acıklayan bilimsel Belirlenimcilik (Determinizm) oğretisini de ortaya koydu. Bu oğretiyi Histoire de la litterature anglaise?de (?İngiliz Edebiyatı Tarihi?) daha da geliştirdi. Kultur ve edebiyat tarihine yaklaşımını sergilediği bu kitapta, estetik ya da tarihsel her olgunun altında aynı buyuk nedenlerin olduğunu, bunların ırk, cevre ve zaman oğelerinden oluşan bir yasalar sistemiyle acıklanabileceğini savundu.
Taine felsefe sorunlarını deney ve gozlem yontemiyle ele alır. Ona gore, felsefe, doğayı ve onun genel yasalarını acıklamaya calışmalıdır. Cunku bilimin konusu doğanın duyularla algılanan, gorunen ve gercekten var olan olaylarla onların bağlı bulunduğu temel ilkelerdir. Her varlık uzayan, kesintisiz bir olaylar cizgisidir. Nesnelerin, olayların karşıt durumlar alması da doğa yasası gereğidir. İnsan ancak bir duşunce akışı icine girince (contemplation) evreni duzenleyen yuce ve uyum kaynağı varlığı kavrayabilir. Bu varlık, dinlerin savunduğundan başka bir Tanrı?dır, daha acığı Tanrı doğadır, doğa Tanrı?dır. Butun nesnel varlıklar Tanrı?dır. Taine?e gore psikolojik olaylar fizyoloji verilerine bağlıdır. Duyumlarla duşunceleri yaratan koşullar sinir odaklarını oluşturan oğelerdeki devinimlerdir. Gercekte duşunceyi doğuran duş gucu, onu yaratan da duyumlardır. İnsanda, yaratıcı etken olarak duyum ve icgudu dışında bir kaynak yoktur. Butun bilgilerin kaynağı deney, deneyin algısını sağlayan duyular, duyularla alman izlenimler ise duyumlardır.
Fransız, duşunur, tarihci ve eleştirmen. Bilimsel yontemi insan bilimlerinin incelemesine uyarlamaya calışmıştır.
21 Nisan 1828?de Ardenler?de Vouzier?de doğdu, 5 Mart 1893?te Paris?te oldu. Orta sınıf bir aileden geliyordu. Avukat olan babasının olumunden sonra, annesiyle birlikte Paris?e yerleşti. Yuksekoğrenimini Ecole Normale Superieure?de tamamladıktan sonra, bir sure oğretmenlik yaptı. 1853?te doktora tezinin kabul edilmesine karşın, Louis Bonaparte?m siyasi rejimine karşı olması, akademik kariyer yapmasını engelledi. Universiteyle ancak 1864?ten sonra, Paris? teki Ecole de Beaux Arts?da estetik ve tarih dersleri vermeye başlayarak ilişki kurabildi. 1883?e değin surdurduğu bu gorevi sırasında, 1878?de Fransız Akademisi?ne uye secildi.
Universite yaşamından uzak kaldığı donemde, son derece uretken bir yazar olarak kendini gosteren Taine, polemiğe yatkın uslubuyla olduğu kadar, kitaplarının konularıyla da dikkat cekti. 1855?te Titus-Livus uzerine yazdığı bir denemeyle Fransız Akademisi Odulu?nu kazandı. Cağdaşı Fransız duşunurlerini eleştirdiği Les philosophes francais du XIX siecle'de (XIX. Yuzyılda Fransa'da Klasik Filozoflar) universite cevrelerine egemen olan Victor Cousin'in secmeci felsefesini yerdi ve kendi pozitivist bilgi kuramını ortaya koydu. 1861?de yayımladığı La Fontaine et ses fables?dz (?La Fontaine ve Fabl?ları?) estetik anlayışının yanı sıra, ırksal farklılıkları coğrafya ve iklim koşullarıyla acıklayan bilimsel Belirlenimcilik (Determinizm) oğretisini de ortaya koydu. Bu oğretiyi Histoire de la litterature anglaise?de (?İngiliz Edebiyatı Tarihi?) daha da geliştirdi. Kultur ve edebiyat tarihine yaklaşımını sergilediği bu kitapta, estetik ya da tarihsel her olgunun altında aynı buyuk nedenlerin olduğunu, bunların ırk, cevre ve zaman oğelerinden oluşan bir yasalar sistemiyle acıklanabileceğini savundu.
Taine felsefe sorunlarını deney ve gozlem yontemiyle ele alır. Ona gore, felsefe, doğayı ve onun genel yasalarını acıklamaya calışmalıdır. Cunku bilimin konusu doğanın duyularla algılanan, gorunen ve gercekten var olan olaylarla onların bağlı bulunduğu temel ilkelerdir. Her varlık uzayan, kesintisiz bir olaylar cizgisidir. Nesnelerin, olayların karşıt durumlar alması da doğa yasası gereğidir. İnsan ancak bir duşunce akışı icine girince (contemplation) evreni duzenleyen yuce ve uyum kaynağı varlığı kavrayabilir. Bu varlık, dinlerin savunduğundan başka bir Tanrı?dır, daha acığı Tanrı doğadır, doğa Tanrı?dır. Butun nesnel varlıklar Tanrı?dır. Taine?e gore psikolojik olaylar fizyoloji verilerine bağlıdır. Duyumlarla duşunceleri yaratan koşullar sinir odaklarını oluşturan oğelerdeki devinimlerdir. Gercekte duşunceyi doğuran duş gucu, onu yaratan da duyumlardır. İnsanda, yaratıcı etken olarak duyum ve icgudu dışında bir kaynak yoktur. Butun bilgilerin kaynağı deney, deneyin algısını sağlayan duyular, duyularla alman izlenimler ise duyumlardır.