Necati Doğru - Bir Film izledim - Toprağın Cocukları
E-Kitap İndir0 Mesaj
●6 Görüntüleme
- ReadBull.net
- E-Kitap Forumları
- E-Kitap İndir
- Necati Doğru - Bir Film izledim - Toprağın Cocukları
-
28-08-2022, 06:15:37
Link yukarıda ancak ben kendime sakladığım ozunu aşağıda veriyorum.
Bu arada yanlış yere eklemedim sanırım..
Ben eskidenberi makale diye bu tur yazılara denir biliyorum.
Yanlışım varsa duzeltin.
Bir film izledim!
Karakoy’den metroyla Tunel’i gecip Galata’dan cıktım. Beyoğlu’nda salonu kucuk fakat temiz sinemaya doğru yuruyordum. 19.00 seansına yetişecektim. Lokantaların, pastanelerin, birahanelerin; muşteriler izlesin diye duvarda iğreti raflara yerleştirdikleri TV’lerinin sesi her zamanki gibi acılmış, 18.00 haberleri okunuyordu. Başbakan’ın “İmam Hatip Okulları’nı terorist yetiştirmediği icin mi kapattınız” diyen ve okul acarken bile mağduriyet pazarlayıp ayrıca “onlar dinsiz biz dindarız” ayrımcılığı ile boluculuğune vurgu yapan gur sesi sokağa kadar taşıyordu. Bu boluculuk ateşiyle Başbakan, Cumhurbaşkanı olmaya doğru koşuyordu.
Filim başladı.
Aklımdan “Koy Enstituleri soyguncu, talancı ve yalancı yetiştirmediği icin mi kapatıldı” sorusu akıyordu.
Film, ayrımcılığı işlemiyordu.
Temiz bir aşkı anlatıyordu.
Adı “Toprağın Cocukları”ydı. Hasanoğlan Koy Enstitusu’nde okuyan ve mezun olduktan sonra koylerine donup, oğretmen olmayı duşunen genc bir kız ile genc bir erkeğin aşk oykusu icine yerleştirilmiş 1940’lı yıllar Cumhuriyet Turkiyesi’nin cahilliğini, geriliğini, yoksulluğu ile uretimsizliğini yenmek ve koylulerin o donemin egemenleri; toprak ağasına, şeyhe, dedeye biat etmesini bitirmek icin “giriştiği eğitim reformunu” konu almıştı.
Senaryo emekle yazılmıştı
Oyuncular kusursuz oynuyordu.
Filmin yonetmeni Ali Adnan Ozgur unlu biri değildi ve filmin tek meşhur oyuncusu babası da Koy Enstitusu mezunu olan Erkan Can’dı.
Toprak, ağayı zengin ediyordu.
Ağa,bencil ve cok gaddardı.
Ağa yerine toprağı zenginleştirecek bir modele gecilse; “koyluler memleketin efendisi” olabilirlerdi. Filmde; “toprağın sadece ağayı zengin eden olmaktan cıkartılıp koylunun toprağı zenginleştireceği” yapıya kavuşturmak icin eğitim reformuna girişen İsmail Hakkı Tonguc’un (Bahtiyar Zengin oynuyor) sesinden 1940’lar Turkiye’si anlatılıyordu.
Turkiye 16 milyon nufustu.
12 milyonu koyde yaşıyordu.
“Koylu efendimizdir” denilmişti.
Turkiye’nin 40 bin koyu vardı.
35 bininde okul yoktu.
Oğretmen de yoktu.
Koyde ağalar egemendi.
Toprak ağalarındı.
Koyluler efendi değil, ırgattılar.
Film perdede akıyordu.
Benim aklımdan; “Koy Enstituleri soyguncu, talancı ve yalancı yetiştirmek yerine koyun cahilliğini yenen oğretmen, bataklıkları kurutan teknisyen, sıtma ile veremin kokunu kazıyan sağlık memuru yetiştirme yolunu actığı icin mi kapatıldı?” sorusu geciyordu.
Film aşk oykusunu işliyordu.
Aslında bir umudu anlatıyordu.
İsmail Hakkı Tonguc adlı buyuk reformcu başarıyordu: Ağa’nın, şeyhin, dedenin, mutegallibenin kulluğundan koyluyu kurtaracak dili ve yolu keşfetmişti. Halk ozanı Aşık Veysel de Koy Enstitusu’nde eğitmen oluyor; koylu emeğini, aklını, muziğini, bedenini, ruhunu geliştirecek bir aydınlığa bu okullarda kapı aralıyordu.
Mutegallibe korkuya kapıldı.
Toprakları elden gidiyordu.
Irgatların aklı ozgurleşiyordu.
Koyun ağa bağımlısı yoksul ailesinin oğlu Koy Enstitusu’neden oğretmen cıkıp koye donuyor, devlet ona “işleyeceği toprağı” da veriyor, bilimsel bilgi, teknik, fen toprakla birleşiyor ve toprak ağalarının elma yanaklı kızları bile Koy Enstitusu mezunu oğretmene varmaya meylediyordu.
Dunun carıklıları!
Memlekete efendi olacaklardı.
Mutegallibe sınıfsal kavga başlattı.
Meclis’te coğunluğu aldılar.
1954’de Koy Enstituleri’ni kapattılar. Herkes gitsin izlesin, oneririm; “Toprağın Cocukları” filminden cıktığımda TV’ler 21.00 haberlerini okumaya başlamış, Başbakan’ın “İmam Hatip Okulları’nı terorist yetiştirmediği icin mi kapattınız” diyen ve “onlar dinsiz biz dindarız” boluculuğune vurgu yapan gur sesini yeniden donduruyordu. Başbakan, Koy Enstitusu’nu kuran İsmail Hakkı Tonguc’a “kız ve erkeği aynı sınıfta okutuyor, dinsiz ve komunisttir” diye kara calan 1940’ların koy ağası mutegallibe damarından geliyor. Benim aklımdan ise; ““Koy Enstituleri soyguncu, talancı ve yalancı yetiştirmediği icin mi kapatıldı?” sorusu geciyor.
Necati Doğru