
Japonya’da Samurayların sacları onurlarının simgesiydi. Başının tepesi kazınan Samuray iki yanda ve arkada kalan saclarını ozenlice topuz yapıyordu. 19. yuzyılda Batılılaşma hareketi sonucu Samuraylar ortadan kaldırıldı. Hepsine saclarını kesmeleri emredildi.
Brezilya’da Kayopalar’a gore sac icten dışa doğru uzayarak kişi ile toplum arasında bir bağ kuruyor. Anne sutuyle beslenen bir bebeğin sacını kesmek onun gelişimini durdurmak olarak goruluyor.
Afrika’da Namibya’nın kuzeyinde yaşayan Himbalar sacları aracılığıyla kimin evli kimin ergen kimin dul olduğunu biliyor. Evlenme cağına gelen kızlar toprak boya ile ordukleri ve yuzlerini kapatan saclarını iki yana ayırıyor.
Budizm inancında sacın kazınması Buda’nın baskıcı saray hayatını reddedip tepki olarak sacını kesmesiyle başladı. Budizm’de azalan saclar coğalan irade; kazınan saclar ise kazınan dunyevi istekler demek.
Hindu dervişler aynı amac icin tamamen zıt bir yontem izliyor. Saclarını ve sakallarını kesmiyor keceleşmelerine izin veriyorlar.
Sufiler ‘temiz olma’yı kendilerine şart koştuklarından bazıları saclarını kazırlar.