Akbaba Mizah Dergisi
1-Bir mizah dergisinin kapağı kapağın uzerinde elindeki gazeteyi okuyan sakallı sarıklı cubbeli bir adam adamın karşısında bir akbaba resmi bu iki figurun arasında Arap harfleriyle yazılmış bir yazı yazının arkasında da cami resimleri. Bu kapak Akbaba dergisinin 7 Aralık 1922?de cıkan ilk sayısına ait. Bu kapak tasarımı şu anki mizah dergilerinin kapaklarıyla karşılaştırılınca insana biraz enteresan gelebilir; ancak Akbaba Dergisi yayımlandığı yıllar boyunca kapak ve ic tasarımıyla Turkiye?de bircok anlayışı değiştirdi. Cumhuriyet?in ilÂnından once kurulan Akbaba Dergisi yayın hayatını 55 yıl devam ettirdi.
Dergi Yusuf Ziya Ortac ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuştur. Kuruluş amacı, Aydede Dergisi?nin boşluğunu doldurmaktı. Akbaba, 208 sayı cıktıktan sonra kapanıp, 1933?te yeni harflerle tekrar yayımlanmaya başladı.
Kurucusu Yusuf Ziya Ortac?ın 11 Mart 1967?de olumunden sonra, Ergin Ortac tarafından devam ettirilen Akbaba, 28 Aralık 1977?de kapandı. Akbaba, kendi alanında Turkiye?nin en uzun soluklu yayın organı oldu.
Akbaba Dergisi?nin iceriği; eleştiri yazıları, tiyatro oyunları, fıkralar, ruya tabirleri, genc fırcalar koşesi ve karikaturlerden oluşuyordu. Derginin arka kapağında yabancı karikaturistlerin eserleri yer alıyor, bu koşenin adı derginin ilk yıllarında "Ecnebi karikaturleri" iken, sonraki yıllarda "Dunya karikaturleri"'ne donuşuyordu.
Derginin yazarları arasında Osman Celal Kaygılı, İbrahim Alaattin Govsa, Ercument Ekrem Talu, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Muzaffer İzgu bulunuyordu. Cizerleri arasında ise Munif Fehim, Zeki Beyner, Fethi Develioğlu, Ali Ulvi, Ramiz, Nemci Rıza, Cafer Zorlu, Samim Agar ve Semih Balcıoğlu vardı. Akbaba Dergisi?nde yayınlanan karikaturler resim sanatına daha yakındı.
Akbaba?da, gunumuzun mizah dergilerindeki cok kareli, bant karikaturlerden cok, bir veya iki kareden oluşan ve tam sayfa yayınlanan karikaturlere rastlanıyordu. Ayrıca karikaturlerde konuşma balonunun yerine genellikle altyazı kullanılıyordu. Gunumuz karikaturistlerinin ustalarının ustalarını yetiştiren Akbaba, yayın hayatı boyunca genc yazar ve cizerlere okul vazifesi gordu.
Akbaba mizah dergisi (1970'ler).
Ramiz Gokce'nin 20 Kanunu Evvel 1924'de Bobi'nin Marifetleri başlığıyla cizdiği ilk denemeden yaklaşık otuz yıl sonra bu kez Nehar Tublek tarafından 12 Şubat 1953'de cizilen Ustad isimli calışmayla Akbaba'da cizgiromanlar da daha sık boy gostermeye başlamıştır. Bu esnada dergi Selma Emiroğlu, Semih Balcıoğlu, Altan Erbulak, Turhan Selcuk, Yalcın Cetin, Suat Yalaz, Suavi Sualp ve Mim Uykusuz gibi karikaturistleri de bunyesine katmayı başarmıştı. Bu cizerlerden bircoğu periyodik olarak yaptıkları siyasi icerikli karikaturler dışında zaman zaman cizgiroman calışmalarına da imza atmıştır. Bunlardan Yalcın Cetin en cok cizgiroman başlığı hazırlayan isim olarak Akbaba tarihine gecmiştir. Yine de Akbaba deyince hatırlanan tek cizgiroman başlığı Turhan Selcuk'un ilk kez Temmuz 1960'da Hızlı Politikacılar ismiyle cizmeye başladığı ve Haziran 1963'e değin birkac macerası yayınlanan Komiser Osman adlı karakterdir.
Donemin alternatifsiz tek kanalı olan TRT'de yayınlanan dizi filmlerdeki unlu karakterleri ti'ye alan coğu birkac sayfalık mizahi cizgiromanlar hazırlayarak oluşturduğu Akbaba cizgiroman geleneğinden nasiplenerek kendine has bir mizah ekolu oluşturan Suavi Sualp, bilinen tarzında gercekleştirdiği yarım duzineden fazla cizgiromanı dergi icin hazırlamıştır. Akbaba, iki kez ucer yıllık aralar vererek yayınına 1922-1930, 1949-1930 ve 1952-1977 yılları arasında devam etmiştir.
2-KurtuluŞ Savası yıllarında Turk basın hayatında iki mizah mecmuası yayımlanmıstır: Guleryuz ve Aydede. Ankara hukûmetini ve KurtuluŞ SavaŞını destekleyen Guleryuz?u Sedat Simavi; İstanbul hukûmetini destekleyen Aydede?yi ise Refik Halit Karay yayımlamıŞtır. Bu iki mecmua, kısa sure cıkmıŞ olsalar da Cumhuriyet donemi Turk mizahı bakımından iki onemli halkayı işaret etmektedir.1 Cem ve Kalem gibi bir onceki donemin iki mizah mecmuasından geleneği devralan Guleryuz ve Aydede mecmuaları, zengin kadrolarıyla edebiyatımızın bu alanındaki boşluğu doldurmuşlardır. Pek cok yazar ve cizere sayfalarını acarak onların yetişmelerini sağlayan bu iki mecmua, kendilerinden sonra yayımlanacak olan mecmualara da zemin hazırlamıştır. ?Nitekim Kurtuluş Savası kazanıldıktan sonra kapanan Aydede mecmuasının yerine, Aydede?nin hemen hemen aynı kadrosu, aynı bicim ve yapısı ile yeni bir mecmua yayımlanmaya baslar:
Akbaba
Akbaba mecmuası, 7 Aralık 1922 tarihinde Yusuf Ziya Ortac ve Orhan Seyfi Orhon tarafından yayımlanmayabaslar. ?Orhan Seyfi, dergiyi daha sonra Yusuf Ziya?ya devretmiş ve Yusuf Ziya da olunceye kadar tek basına cıkarmıştır.?
Yusuf Ziya Ortac, Bizim Yokuş adlı hÂtırÂtında Akbaba?nın cıkışı ile ilgili su bilgileri vermiştir:
?Once bir arkadaş lazımdı bana, bir is ve kafa arkadaşı... Kim olabilir diye duşunmedim bile. Gece gunduz beraber olduğum tek adam Orhan Seyfi idi (...) Orhan Seyfi bir mizah gazetesi cıkarmağa hic hevesli gorunmedi. Bir kere yuz lirayı nereden bulacaktık?... Sonra, gazete imtiyazını, İstanbul?un
sokaklara taştığı o bassız gunlerde kimden alacaktık? Hele bir ucuncu mesele vardı ki hepsinden onemliydi: Bakalım, satılır mıydı, okunur muydu cıkaracağımız
gazete?
Ama Emin Âli Cavlı bizim cesaretimizi kamcıladı, bize hız verdi o butun omrunce kotumserliği tatmamış yaman gucuyle...Once bedavasından başlayalım işe dedim: İmtiyazı alalım bir kere...
İsimler duşunduk bircok: Celebi, Tırpan, Horoz... Sonunda Akbaba en uygunu geldi ikimize de.
Bir dilekce yazdık, pulladık, imzaladık, doğru Semsi Efendi?ye gittim. Bizim Yokuş?un en unlu adamıydı o: Sansur Semsi Efendi. Taa Abdulhamit devrinden kalma.(...) iste bu Semsi Efendi?nin bize yol gostermesini isteyecektim.
Once nasihat etti:
-Vazgec evlÂdım, bu zamanda iş acma basına, diye...
Sonra korkutmaya calıştı:
-Dinle beni, aksi bir şey yazarsın, vallahi kim vurduya gider insan, diye...
Baktı ki olmuyor, sesi biraz daha borulaşarak:-Pekiiiy, Vali beye arz et istidanı... Altına ?Muhibince? derlerse, gelir imtiyazını alırsın. (...)
Kadromuzu hemen kurduk: Munif Fehim, Ramiz, Hakkı karikaturleri yapacaklar. Orhan Seyfi, Halil Nihat, Osman Cemal, SelÂmi İzzet, AbdulbÂkî Fevzi, ben
yazılarını yazacaktık.
Şimdiki Akbaba?dan biraz daha buyuk, dort sayfaydı eski Akbaba. Tek renk, fiatı 100 para. Ama haftada iki kere cıkacaktı: Pazartesi, Perşembe. Başlığını Hakkı cizmişti.(...)Tashihleri yaptık, sayfaları duzenledik, makineye yolladık aksama doğru... Ulvi bey kumandayı verdi: Beş bin basılacak?
Başlangıcta Refik Halit?in Aydede?sinin busbutun devamı ve kopyası olarak neşredilen Akbaba, Pazartesi ve Perşembe gunleri olmak uzere haftada iki gun cıkar. Dort sayfa duzenlenen mecmua,gazete boyutunda ve siyah beyazdır. 1933 yılına kadar mecmuanın numaralandırılışında bir değişiklik olmazken, 19 Nisan 1933 tarihinden baslayarak mecmua tekrar numaralandırılmaya baslanır. Bu donemde de haftada iki kez, fakat Carşamba ve Cumartesi gunleri yayımlanan Akbaba, 1934 yılının basından itibaren tekrar numaralandırılır.
Bu donemde mecmuanın boyutları kuculur ve sayfa sayısı artar.
24 Şubat 1944 tarihine kadar 517.sayısına ulasan Akbaba, bu zaman zarfında yalnız Perşembe gunleri yayımlanır. Akbaba, 1967 yılına kadar Yusuf Ziya Ortac tarafından cıkarılmıştır. 1967?de Yusuf Ziya?nın vefÂtı uzerine Akbaba?yı oğlu Engin Ortac, 28 Aralık 1977 tarihine kadar cıkarmaya devam etmiştir.Akbaba?nın bu kadar uzun sure yayın hayatımızda kalmasında hic şuphe yok ki, Yusuf Ziya?nın şahsî gayretleri etkili olmuştur.
Edebiyat Âlemine bir şÃ‚ir olarak giren Yusuf Ziya Ortac, asıl şahsiyetini mizah sahasında bulmuştur. O, Akbaba?nın hem patronu, hem baş yazarı, hem yazı muduru, hem de en onemli mizah kaynağı olmuştur.
Yusuf Ziya Ortac, Orhan Seyfi Orhon, Reşat Nuri Guntekin, Faruk Nafiz Camlıbel, Peyami Safa, Ercument Ekrem Talu, Mahmut Yesari, Osman Cemal Kaygılı, Halil Nihat Boztepe, Fazıl Ahmet Aykac, Nahit Sırrı Orik, Edip Ayel, Fahri CelÂleddin Goktulga, Nazım Hikmet Ran, Cevat Sakir Kabaağaclı, VÂl Nurettin, SelÂmi İzzet Sedes, Aziz Nesin, Muzaffer İzgu... gibi devrin en onemli şÃ‚ir ve
yazarları Akbaba?da kalem oynatmıslardır.
Yukarıdaki isimlerden de anlaşılacağı uzere Akbaba mecmuasının cok zengin bir yazar kadrosu vardır. Cihan Demirci mizah dergilerimizi ana hatlarıyla değerlendirdiği yazısında Akbaba?yı yazar ağırlıklı bir dergi olarak nitelendirir ve soyle değerlendirir:
?En uzun omurlu mizah mecmuası olan Akbaba?yı incelediğimiz zaman yazının cizgiye karsı dikkat cekici bir ağırlığı ile karşılasırız. Aslında bu durum Akbaba?nın
yayımlandığı doneme ozgu genel bir durumdur.?
Cemal Nadir Guler, Ramiz Gokce, Hulki Onaran, Orhan Onal, Zahir Guvemli, Sedat Nuri İleri, Munif Fehim Ozarman, Necmi Rıza Ayca, Eflatun Nuri Erkoc, Erdoğan Bozok, Sevki Cankaya, Orhan Ural, Mustafa Uykusuz(Mim Uykusuz), Halit Şekerci, Turhan Selcuk,Semih Balcıoğlu... Akbaba?da karikaturlerini yayımlayan belli baslı isimlerdir.
Derleme - Alıntıdır
Akbaba Mizah Dergisi
Mizah Dergileri13 Mesaj
●125 Görüntüleme
- ReadBull.net
- E-Dergi Forumu
- E-Dergi İndir
- Mizah Dergileri
- Akbaba Mizah Dergisi
-
02-08-2022, 22:00:43
Tarama : serifengin
Duzenleme : 25Temmuz
Ne Zamandan beri 3-4 sayfa eksikti eksik olarak acmak istemedim sahaf dostlarım buluruz dediler buldular (Murat Aral) buldu gidip alamadım .Oyle boynu bukuk arşivde beklerken. Sevgili Şerifengin taramış ve paylaşmış o eksik sayfaları aldım yeniden duzenledim yani sevgili Şerifengin sayesinde bir Akbaba daha tertemiz tam olarak arşivdeki yerini aldı...Akbaba Dergisi 1 forma + kapak yani 20 sayfadır...
Şimdi bu kapak da ne kim bunlar diyenler olacak
MP Guzeli yazan kurdeladaki politikacı Osman Bolukbaşı Millet Partisi kurucusu,Genel Başkanı ...
CHP Guzeli yazan kurdeladaki politikacı İsmet İnonu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı...
AP Guzeli yazan kurdeladaki politikacı Suleyman Demirel Adalet Partisi Genel Başkanı...
TİP Guzeli yazan kurdeladaki politikacı Mehmet Ali Aybar Turkiye İşci Partisi'nin Genel Başkanı...
CKMP Guzeli yazan kurdeladaki politikacı Alparslan Turkeş Cumhuriyetci Koylu Millet Partisi Genel Başkanı
YTP Guzeli yazan kurdeladaki politikacı Ekrem Alican Yeni Turkiye Partisi Genel Başkanı