

İkili Sovyetler Birliği adına casusluk yapmakla ve atom bombasına dair önemli bilgileri Ruslara vermekle suçlanıp yargılandı. Çok geçmeden haklarında karar verildi. Evlilik yıl dönümleri 18 Haziran'da haklarında idam hükmü okundu. Çift, 18 Haziran'ın kendileri için önemli bir gün olduğunu gerekçe göstererek ölüm günlerini 19 Haziran'a aldırdı. İstekleri kabul edildi. Rosenberg çifti elektrikli sandalyede idam edildi. Türkiye'de de bir dönem tiyatroya uyarlanan Rosenberglerin trajik hayat hikâyesi, bugünlerde yine gündemde. Sebebi ise Walter Primrose ve eşi Gwynn Morrison. Akıllara Rosenbergleri getirenHawaiili bir çift hakkında ortaya atılan akılalmaz iddia, 'pes' dedirtecek cinsten.
ÇEVREDEKİLERE GÖRE ONLAR KUSURSUZ BİR ÇİFTTİ
1955 yılında dünyaya gelen Walter Primrose ve Gwynn Morrison çifti, 20'li yaşlarının ortasında ilk görüşte birbirine aşık oldu. 1980'in Ağustos ayında evlendiklerinde ikisi de henüz 25 yaşındaydı. Teksas'ta yaşayan çift, yarım kalan okul hayatlarını tamamlamak için birlikte üniversiteye gitti. İkisi de ailelerinden uzakta, birbirlerine kenetlenmiş bir haldeydiler. Bir yandan okuyor diğer yandan ise yaşamlarını devam ettirmek için düzenli bir gelir kaynağı yaratmaya çalışıyorlardı.
Alıntı MetniEMEKLİ OLANA KADAR ÇALIŞTI
Uzun yıllar boyunca bir işte dikiş tutturamayan Walter Primrose, 39 yaşındayken Sahil Güvenlik'te çalışmaya başladı. Aradığı işi sonunda Hawaii'nin başkenti Honolulu'da bulmuştu. Honolulu'daki Sahil Güvenlik Hava İstasyonu'nda elektrik teknisyeni olarak görev yapmaya başlayan Primrose, burada emekli olana kadar çalıştı. 2016 yılında 61 yaşındayken emekli olan ve aralıksız 22 yıl boyunca burada görev yapan Primrose, mutlu ve huzurluydu. Eşiyle birlikte evliliklerinin ilk yıllarında kâbus gibi geçen dönemi neredeyse çeyrek asırlık dönemde çoktan unutmuşlardı. Hayatlarında yeni bir sayfa açmışlar, bir çocuk sahibi olmasalar da aralarındaki aşk ve sevgi ilk günkü gibi kaldığı yerden devam ediyordu. Fakat aslında işler pek de yolunda değildi. Çift hakkında geçtiğimiz günlerde duyanları şoke edecek cinsten korkunç suçlamalar ortaya atıldı. İddialara göre, Primrose ve Morrison çiftinin Rusya'nın eski casusluk teşkilatı KGB ile bağlantıları vardı. Amerikan tarihine damga vuran Rosenberg çifti gibi onlar da casus olmakla suçlanıyorlardı.

1988'DE YENİ KİMLİKLERİYLE EVLENDİLER
Mahkemeye sunulan delillerde Walter Primrose ve Gwynn Morrison çiftinin KGB üniforması giyerken görüldüğü fotoğraflar yer aldı. Amerikan basınına bomba gibi düşen bu fotoğraflara göre onlar, yıllardır ABD'de yaşayan birer Rus ajanıydı. Bir dönem Gwynn Morrison'la yakın arkadaş olduğu öğrenilen bir kadınla temasa geçtiğini söyleyen ABD Başsavcı Yardımcısı Thomas Muehleck, Morrison'ın Soğuk Savaş döneminde Doğu blokunda yer alan Romanya'da bir süre kaldığını da mahkemeye sundu. Çiftin gizlice iletişim kurma konusunda büyük bir beceriye sahip olduğunu iddia eden Muehleck, onların dışarıyla en ufak bir temasa geçemeyecekleri bir şekilde parmaklıklar ardında tutulması gerektiğini vurguladı.
Alıntı MetniSAHTE PASAPORT BİLE ÇIKARTTILAR
Haklarında kimlik hırsızlığı, çeşitli komplolar kurmak ya da pasaport başvurularında yanlış beyanlarda bulunmak gibi suçlamalarda bulunulan Primrose ve Morrison hakkında ortaya atılan kimlik hırsızlığı iddiası, ülkede şok etkisi yarattı. İddialara göre çiftin sahte isimleri Bobby Edward Fort and Julie Lyn Montague isimli iki bebekten alınmıştı. Hatta yapılan araştırmalara göre Primrose'un 22 yıldır görev yaptığı Sahil Güvenlik'teki işine de Bobby Fort'un kimliği altında başvuru yaptığı ortaya çıktı.
Çiftin bebeklerden çaldıkları sahte kimliklerle sadece kimlik kartları çıkarmadığı, aynı zamanda sürücü ehliyetleri ve hatta sosyal güvenlik numaralarını da yine benzer şekilde sahte kimlikleri sayesinde aldıkları da diğer çarpıcı iddialar arasında. Primrose'un 1996 ve 2016 yılları arasında Fort adına en az beş pasaport aldığı, Morrison'ın ise Montague adına en az üç pasaport aldığı bilgisine ulaşıldı.

'YAŞANILANLARA İNANAMIYORUM'
Skandal iddiaların basına yansımasından sonra ABD merkezli haber ajansı AP'ye konuşan ve henüz altı haftalıkken 1968 yılında hayatını kaybeden Julie Lyn Montague'un babası olduğu öğrenilen 91 yaşındaki John Montague ise şokta. Kızının adının böyle bir olayla anılması karşısında, "Yaşanılanlara inanamıyorum" diyen Montague, "Kızımın adını bulup kullanma ihtimalleri trilyonda bir ihtimaldi ve gerçek oldu. Günümüzde ne yazık ki insanlar her şeyi yapabilmeyi göze alabiliyor. Çok üzücü. Çocuklarımız huzur içinde uyusun" diye konuştu.
Çiftin avukatları konuyla ilgili sessizliğini korurken, Primrose ve Morrison çiftinin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini savunanlar sosyal medyada hashtag kampanyası başlattı. Haklarındaki suçlamalardan ötürü önümüzdeki günlerde mahkeme karşısına çıkartılacak olan çift, suçlu bulunması halinde 22'şer yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.