“İncecik bir hilal doğuyor gokte... Gecenin goğu¨ donu¨yor...
Hilalin ince sızı goru¨ntu¨su¨nde huzursuzlanmış bir kurdun uzun uzun uluyuşu kaplıyor obayı, yeri, golu¨ ve goğu¨.
Karacakızlılar donu¨p her iki yanlarını selamlıyorlar, her iki yan uzayıp sonsuzlukta donu¨yor... Bir ceylan geliyor, giriyor cemberin ortasına... Bir arslan geliyor peşi sıra... Karacakızlılar eğilip selamlıyorlar arslanı... Şavkı yeri ve gokleri tutuyor... Gorklu¨ Hu¨nkÂr geliyor... Yer ve gok donu¨yor...
Şavkı yeri ve goğu¨, gecmişi ve geleceği ağartan ışıkta, o Bezmi elest’e donu¨yor alacuk...
Bir ezgi cadallanıyor, yıldızlar kaynaşıyor, tutuşuyor gecenin goğu¨ done done...”
Onlar “Bulunmuş Cocuklar”dan oluşmuş bir Tu¨rkmen oymağıydı.
Her şeyi oyun haline getiren ve suctan, gu¨nahtan da ari olmayan neşe icinde yaşayan bir kardeşlik, eşitlik, ozgu¨rlu¨k topluluğuydular.
Anadolu’nun yangın yerine donu¨ştu¨ru¨ldu¨ğu¨ bir cağda, “Gelecek zamanlara, gelecek ağaclara, gelecek gu¨neşlere, bulutlara, yağmurlara, kuşlar ilen kurtlara, kelebekler ilen solucanlara, yel ile gu¨ne, yer ile goğe tanıkluk... ote cağlara fikir bırakma oyunu” oynarken, suclu olarak yargılandıkları bir Yargu cadırında buldular kendilerini.
Ustelik... Yargu’nun başı Ulu Yargucu da kendileri gibi bir “Bulunmuş Cocuk”tu.
Bir “oyun”du Yargu zaten, onlar da oyunu oyuna cevirdiler.
Yayın Tarihi: 15.11.2012
ISBN: 9786055340827
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 316
Aranabilir PDF + 1.9 MB
Mediafire