• 23-07-2022, 20:22:34
    #1


    Avrupa edebiyatının ozgun sesi Zoran Drvenkar'dan, akıllara zarar bir baba-oğul buluşması...

    Kulaklığı takın, sesi acın: Az sonra ortalık epey karışacak!

    "Babamın ne duşunduğunu bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Tek bildiğim, kilometreleri tek bir hedefe, birbirimizden ayrılmak hedefine ulaşmak icin yutacağımız ve yol boyunca susacağımız. Ben tespihboceği gibi icime kapanmış, walkman'imi dinliyorum; babam da kolunu camdan sarkıtmış, aynalı guneş gozluklerinin ardından, akmakta olan manzaranın zevkini suruyor. Mukemmel bir takımız biz."

    Lukas, annesinin ısrarı uzerine, yedi yıldır gormediği babasıyla bir hafta gecirmeyi kabul eder. Yuklendiği tek bir sırt cantası ve bin celişkili duyguyla cıkar yola: Bol kırgınlık, bol merak, belleğin izin verdiği oranda da eser miktarda sevgi. Zaten bu evlere şenlik baba ve onun kara mizah dolu ailesiyle yuzleşirken, ne hissettiklerinden bir şey anlar insan, ne de duşuncelerinden. Berlin'i Hamburg'a bağlayan karayolu, kulaklıklardan sızan U2 tınılarını dinlerken, belki de en ilginc ikililerden birine ev sahipliği yapıyor... ve okur daha bir olaya, bir duyguya bile kendini kaptıramadan, karamboller art arda sıralanıyor.
    Babasından uzak buyumuş bir oğul, ailesini terk etmiş bir baba. Belki de son kez goruşecekler. Ustelik, bu ailenin sozu edilmez bir karanlık gecmişi var ki, dalıverdikleri akla zarar kovalamacayı ve havada ucuşan yumrukları acıklamaya yetiyor... Alman edebiyatının ozgun sesi, Onlardan Biri'nin sevilen yazarı Zoran Drvenkar, yine zamanı akışına yabancılaştırırken soruyor: İki yabancının birbirini tanımak icin kac gune, kac kilometreye ihtiyacı olabilir?
    (Tanıtım Bulteninden)



    Ceviri: Murat Ozbank
    Sayfa Sayısı: 251
    Baskı Yılı: 2013
    Yayınevi: On8 Kitap
    ISBN: 9786054603633


    Aranabilir PDF + 4.6 MB

    Mediafire


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.