– Vay ki kaybedene!
Suriyeli tabip alkışladı, sonra gozlerini hızlı hızlı kırparak bana baktı ve şoyle dedi:
– Mağluplar icin merhametli olmak icap eder. Turk şovalye ruhludur ve eminim ki…
– Ne merhameti, diye kestim sozunu. Siz tabipsiniz ve hepiniz ilim tahsil ettiniz. Tabiatta merhamet mi var? Nebatat Âleminde olsun, hayvanat Âleminde olsun canlılar birbirlerini yerler; yaşamak ve soylarını devam ettirmek icin birbirlerini yok ederler. Merhameti nerede buluyorsunuz ki bende olsun? Sizin merhamet dediğiniz asabi bir hastalıktır.
Remzi gozlerini bana dikti. Onun bu delici bakışı kanımı iyice kaynattı:
–Tabiat bizi yaşamak icin yiyip yutmaya mecbur tutuyorsa musebbibi ben değilim. Ya parcalayacaksın, ya parcalanacaksın! İnsanlar arasında kuzular ve kurtlar var. Emin olun ki, ben kuzu değil, kurdum! Daha da iyisi, dişi bir kurdum ben!
– Bravo! Bravo! diye bağırdılar farklı koşelerden.
Sonra birden sustum. Remzi’nin Ermeni tabibe cabuk ve kacak bir bakış attığını ve alt dudağını alaycı bir ifadeyle buzduğunu fark ettim.
Ceviri: Mehmet Fatih Uslu
Yayınevi: Aras
Basım Yılı: 2015
Aranabilir PDF
Mediafire