• 23-07-2022, 18:32:17
    #1








    "Kendine bir hayat edinmen gerekiyordu. Edindin.

    Edindiğin hayata tahammul gosterebileceğini sanmıştın. Yanılmışsın."



    Yalnızlığını kabullenmiş ve bir şekilde hayatta varolma cozumu bulmuş iki mutsuz insan karşılaştığında birbirinin sığınacak limanı mı olur, yoksa alabora mı? Hayatta bir iz bırakmaya calışmak, var olduğunu gosteren bir direniş midir yoksa yenilgiyi kabulleniş mi? İnsanın kendini yaralaması daha mı iyidir başkasında yaralar acmaktan?



    Babaannemin Usturası tum bu soruların cevabını arayan iki kişinin hikÂyesini anlatıyor; Esra Pekin'in kendine has diliyle, oyun, sinema ve muzikle yoğurulmuş anlatısı surpriz sonuyla okuru derinden etkileyecek...



    "Tek bir işe yaradı bunca zaman, bunca merak; bir zamanlar umutla cevabını aradığın, bulunca anlayacağını sandığın, zamanını yollarına adadığın ne varsa, hepsini cope attın. Hayatını boşa harcadın. Gec de olsa anladın. Cok bilinmeyenli bu denklemi cozmek icin fazla ahmaksın. Yani insansın. Bıraktın. Sağlamasını yaptığında hep yanlış sonuca ulaştığını kavradın. Kendine kalanla yetinmeyi, hayatı vaadettikleriyle surdurebilmeyi, kendince yontemler geliştirmeyi, fazlasını istemeden once iki defa duşunmeyi erdem sayanlardansın. Yontemlerin tuhaf karşılanabilir. Alışılmışın dışında sayılabilir. Yadırganıp, otelenebilir.



    Kimisini kan tutabilir. Keyifleri bilir.

    Canını yakmak, nefes aldığını hatırlatabilir.

    Anlatmak zor, pek zor olabilir."

    (Tanıtım Bulteninden)







    Sayfa Sayısı: 92

    Baskı Yılı: 2013

    Yayınevi: Sel Yayıncılık

    ISBN: 9789755706542







    Aranabilir PDF + 1.13 MB



    Mediafire







    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.