• 23-07-2022, 18:25:36
    #1




    Hipnotize edici bir roman, bizi bir kez daha Cavuşesku'nun Romanyasına goturuyor. Klostrofobik bir fabrika, bir ciftci kasabası, aclık, intihar ve duman cevresinde orgusunu oluşturuyor. Cingeneler ve gizli polis dışında hic kimsenin cok fazla bir umuda sahip olmadığı bir "totaliter" kasabada ciftciler cok yer, cok icerler, cunku her şeye sahiptiler; az konuşurlar, cunku cok şey bilmektedirler.Herta Muller "bir" ulkenin maddi ve varoluşsal gucluklerini şimdiye kadar hicbir yazarda gorulmeyen benzersiz bir şiirsel gerceklikle yazıya gecirirken cağdaş bir Rabelais'ye donuşuyor. Herta Muller icin "guneş kızgın bir kabak"tır; ele batan "iğnenin anası dunyadaki butun iğneleri doğurmuş olan en eski iğnedir", kavaklar yeşil bıcaklara benzer, olum ise "birkac gunluk"tur. Burlesk olarak da tanımlayabileceğimiz bir ortamda, dikkatler yavaş yavaş biri oğretmen, oteki muhendis olan iki arkadaş uzerinde yoğunlaşır. Kahramanlardan biri bir polis şefine aşıkken oteki bir cingene muzisyenle olan ilişkisi nedeniyle soruşturmaya uğramaktadır.Eleştirmenlerin de belirttiği gibi "Almanca edebiyatta benzeri bulunmayan" bir yazarın urunu olan Tilki Daha O Zaman Avcıydı'yı herhangi bir roman turune sokmak kolay olmasa da onu bir "dedektif romanı" olarak tanımlarsak yanlış yapmış olmayız. Romanın bir başka carpıcı yanı da yureğin vuruş temposuna benzeyen yazılış ritmi.Yurekteki Hayvan'dan (Telos Yayıncılık, 1997) sonra Tilki Daha O Zaman Avcıydı ile cağdaş romanın keşfine cıkan okurun onunde roman sanatının yepyeni bir ufku acılıyor...





    Ceviri: Nesrin Oral

    Sayfa Sayısı: 228

    Baskı Yılı: 1998

    Yayınevi: Telos Yayıncılık

    ISBN: 9789755451015







    Aranabilir PDF + 2 MB





    Mediafire



    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.