Sansaryan yok artık. Harcı kanla karılmamış, ama yıllar yılı kan kusmuş, kan kusturmuş Sansaryan Hanı. Artık siyasi tutuklular icin yok. Aldılar Birinci Şubeyi oradan, defterleri, ıstampaları ve olanca tavırlarıyla. Anılar ve duvarlardaki ve yer doşemelerindeki ve demir parmaklıklardaki izler kalds sadece geriye. 12 Mart sonrası donemi heyulalarının cok yaygın bicimde insanların ustune duştuğu gunlerde nedenli nedensiz, kurgulu kurgusuz, bilincli bilincsiz alınıp alınıp parmaklıklar ardına atılanlar Sansaryan hanının son yolcuları oldular. Birileri hancı birileri yolcu da olsalar, artık Sansar van'a duşmeyecek yollar.
Tanju Cılızoğlu da o donemin guneşe varmayan otuz gununu Sansaryan'da gecirdi. Yureklerin pekiştiği, insanların tanındığı, kurguların gun ışığına cıktığı bir otuz gun. O sure icinde orada olanlardan, oraya gelenlerden, getirilenlerden bir takım sentezlere varma olanağı doğdu. Cılızoğlu, bu uzun hikayesinde otuz gunluk gozaltı donemi icinde yoğunlaştırarak cok daha kapsamlı bir aktarıma sıcrıyor. Olaylardan bu yar na gecen uc yılın, onun otesinde yazarın kendi yaşam yıllarının, onun otesinde evren icinde kanıtlanmış deneylerin, olayların, birikimlerin yoğurup oluşturduğu bir hikaye Balyoz. Yazarın bunu hangi duşuncelerle yazdığını, hangi duşuncelerle yayımını bugune dek ertelediğini kitabın onsozunde bulacaksınız. (Arka kapaktan)
Sayfa Sayısı : 222 s.
Yayınevi: Tel
Basım Tarihi : 1974
Aranabilir PDF +9.01 MB
Yandex
Mediafire