Simon Dykes bir sabah şempanzelerinin bilincli varlıklar ve insanların da şimdiki maymunlar konumunda olduğu dunyaya gozlerini acar. Kollarında uyuyan guzel ve seksi sevgilisinin yerinde kıllı bir şempanze uzanmaktadır. Simon haklı olarak bir gece once ictiği ickilerin ve aldığı uyuşturucunun etkisi altında olduğunu sanır ama nerde! Coktan muşahade altına alınmış ve bir grup kıllı psikiyatr onun bu akıl almaz kendini insan sanma sanrısını "tedavi" etmek uzere başına toplanmıştır.
Res sam Simon Dykes'ın kendi hakikatini yeniden ele gecirmek icin şempanze bir psikiyatrın yardımıyla yabancı bir dunyada cıktığı zorunlu yolculukta gordukleri uzerinden, insanlığa dair karanlık ve o kadar gulunc bir tablo sunuyor Buyuk Maymunlar. İnsansı aile kavramını tersyuz eden; sanatın, tıbbın, entelektuel camiaların ve de sıradan insanlar arasındaki arzu ekonomisinin kemikleşmiş kurguları uzerindeki ortuleri kaldıran koşeli bir oyku anlatıyor. Toplumsal cinsiyetin ve cinselliğin zorlayıcı kıyılarında, insan toplumunun tabuları arasında ustalıkla geziniyor. Irklar ve sınıflar uzerinden kurulan iktidarları gozler onune seriyor. Ama sırf bir toplum eleştirisi değil Buyuk Maymunlar. Ressam Simon Dykes'ın yitirdiği yavrusunu arayışı, modern zamanlarda varolma savaşı veren benliğe yazılmış bir ağıt belki de.
Jonathan Swift ve George Orwell gibi buyuk edebiyatcıların ve hiciv ustalarının izinden yuruyerek kaleme aldığı Buyuk Maymunlar romanıyla Will Self modern insan uygarlığına bambaşka bir gozle bakma imkÂnı sağlıyor bize.
"Mukemmel… en iyi hiciv orneklerinde olduğu gibi, şempanzeler dunyasına yapılan bu yolculuk aslında bizi en icten ve ciddi bir bicimde insan dunyasının eksikliklerini yeniden duşunmeye davet ediyor."
Alain de Botton
Sayfa Sayısı: 432
Baskı Yılı: 2011