Bence, Refik Halit'in affı kararı uzerinde bu icli yazılarının tesiri buyuk olmuştur. Ataturk'un bunları okuyup duygulandığını yakından biliyorum. Fakat, birkac zamandır gonlunde beslemekte olduğu bu af arzusunun nihayet kanuni bir şekilde uygulanmasına yol acan yazı -buna bir eser de diyebiliriz- oyle sanıyorum ki, Refik Halit'in Deli adlı kucuk bir komedya kitabıdır. Ataturk, hicbirimizin gormediği bilmediği bu eserciği nereden bulmuştu ve ona kim gondermişti hatırlayamıyorum. Yalnız, dun gecmiş bir olay gibi noktası noktasına hatırladığım şudur: Bir akşam, Ataturk,
sofraya oturduğumuz sırada "Cocuklar," demişti, "size bu akşam tadına doyum olmaz bir ‘ziyafet-i edebiye' cekeceğim" ve elinde tuttuğu cep dergisi kıtasında bir kitabı gostererek: "Bu" diye ilave etmişti, "Refik Halit'in, yirmi yıllık bir akıl hastasının, şuuru yerine gelip kendini baştan başa
değişmiş bir Turkiye icinde bulunca, tekrar dirilişini gosteren bir tiyatro piyesidir." Ve gozluğunu takarak bizzat kendisi okumaya başlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Genclik ve Edebiyat Hatıraları, 71-72) Refik Halid Karay, guncel olaylara getirdiği mizahi yaklaşımın bir orneği olan Deli'de, cumhuriyet sonrası modernleşme surecinde değişen hayat şartlarını ve hayata dahil olan yenilikleri eskiyle kıyaslayıp okuyucusunu gulumsetirken, Ankara ve Karacaoğlan hakkındaki detaylı anlatımı ile de donemin Ankara'sına ve buyuk ozana ışık tutuyor.
Baskı Yılı : 2009
Sayfa Sayısı : 192