Her yaşam biriciktir. Her yaşam oykusu de oyle... Brás Cubas'ınki ise biraz daha biriciktir.
Ne de olsa, Latin Amerika edebiyatının en iyi romanlarından birinin kahramanıdır. Ustelik kendi hayatını olumunden sonra anlatan bir karakterdir Brás Cubas. Sıkıcılığı bu dunyada bırakmıştır. Kendi hayatını neşe kalemi ve huzun murekkebiyle yazar. Bazen okurdan ictenlikle ozur diler, bazense onu erdem budalası olmakla suclar. Bir yandan, hata bulmak icin yanıp tutuşan eleştirmenle dalga gecer, diğer taraftan kendi kitabının -okurun pek de hoşuna gitmeyecek- kusurunu bizzat kendisi ifşa eder. Sadece oz yaşam oykusu değil, "sahici bir oz yaşam oykusu"dur anlatılan. Cunku olmuştur ve dunyevi kucuk hesapları yoktur. Yaşarken geliştirdiği kucuk fikirleri ve kuramları vardır: Huzun giderici bir yakı, Pencerelerin Denkliği Yasası, Faydalar Kuramı, İnsan Basımları Kuramı, İnsan Sefaletinin Birliği, ruh jeolojisine bir nevi giriş, kadınların ve erkeklerin dalkavukluk etme bicimleri veya mezar taşı yazılarının felsefesi...

Kuşkusuz her klasik roman biriciktir. Latin Amerika edebiyatının başyapıtlarından Mezarımdan Yazıyorum ise biraz daha biriciktir.

"Ah benim patavatsız, kor cahil sevgilim, bizi dunyanın hÂkimi kılan yeteneğimiz budur: Gecmişi yeniden kurmak. Boylece kanılarımızın değişkenliğini, sevgilerimizin beyhudeliğini kanıtlamış oluruz. Pascal, insanın duşunen bir kamış olduğunu soylemiş. Yanlış... İnsan duşunen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her donemi, bir oncekini duzelten yeni bir basımdır ve her donem, bir sonraki tarafından duzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar, ki yayımcı bu basımı kurtlara adamıştır."


Sayfa Sayısı : 268

Baskı Yılı : 2013


Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.