[SIZE="3"]Isak... Bir toprak adamı. Sade, basit, ekmeğini taştan cıkaran, işten yılmayan, hayatını inandığı doğrulara gore yaşayan yiğit bir adam...
Bilinmeyen bir yerden geldi, bir koyun hayli uzağında, sahipsiz bir toprak parcasına yerleşti. Odun kesti, tarla yaptı, kulube yaptı. Toprağı alın teriyle suladı...
Bir gun bir kadın geldi, Inger... Eş oldu Isak'a, ortak oldu yalnız hayatına. Belki cok konuşmadılar ama, sevdiler birbirlerini, el ele verip bir yuva kurdular.
Toprak kısırdı, tabiat kızgındı bağrını yırtan ellere, kurudu, catladı, direndi...
Ama, ne Isak yıldı calışmaktan ne de Inger... Savaştılar... O kucuk toprak parcasını cennetten bir koşeye cevirdiler, once bir koyun, sonra inek, teke... Derken bir de baktılar ki her şeyleri var.
Hamsun'a Nobel Edebiyatı Odulu'nu kazandıran bu roman, sade bir uslupla, guclu bir ifadeyle yazılmış. Hamsun, bu olumsuz eserinde tabiatın şiirini dile getirmiş. İnsanla doğanın mucadelesini sanatının butun guzelliklerini kullanarak efsaneleştirmiş.
Sayfa Sayısı : 408
Baskı Yılı : 2003