• 23-07-2022, 16:34:25
    #1


    Beni beklerken, her zaman olduğundan daha guzel, daha savunmasız, daha cazip, daha derindi. Kendi eksikliğimi onun anlamlı yuzunden okumak...
    Ya gelmezsem kaygısıyla gerilen hatları, buyuleyici bir tereddutle etrafına bakınması, milyarlarca insanın yaşadığı koskoca dunyada sadece beni bekliyor olması... İşte bu baş dondurucu goruntu karşısında huzur icinde olebilirdim. İnsanın aşık olduğu kişinin kendisini bekleyişini izlemesi harika bir şey. Biliyorum, bu pek rastlanacak bir manzara değil. Cunku o seni beklerken, sen orada olmazsın. Orada olduğundaysa, artık seni beklemiyordur.

    Cenaze evleri, egzoz kokusu, ucuz filmler, bağıran televizyonlar, kanepeler, uğultulu fotoğraflar, şehrin ağrıyan mafsalları, radyonun dalga boyunda sıkıntı, yağmurluklu adamlar, yılın en kotu gununun en berbat saatinde yaşanan hortlak beyazlığında tesadufler, gazete ilanları, hırlayan kopekler, tribun cocukları, Hakan Bıcakcı apartmanları, paranormal domatesler, flaşlar ve evet Ninjalar… Tekmili birden…

    Hakan Bıcakcı tedirginliği, saplantıyı ve tatminsizliği ustaca anlatıyor. Romanlarındaki tekinsizliği bu defa hikÂyeleriyle surduruyor.

    Yayınevi: İletişim

    Baskı Yılı : 2011


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.