• 23-07-2022, 16:14:47
    #1













    İlya Ehrenburg 1891 'de Kiev'de doğdu. Cok genc yaşta Rusya'daki devrimci harekete katıldı ve cok gecmeden tutuklandı. Serbest bırakılınca Paris'e goc etti ve ilk şiirlerini burada yayınladı. Birinci Dunya Savaşı sırasında savaş muhabirliği yaptı. Yurda 1917' d e dondu, ic Savaş başladığında Ehrenburg Ukrayna'daydı. Daha sonra tekrar Avrupa'ya gecti ve Julio Jurenito'yu yazdı. 1924'te Sovyetler Birliği'ne dondu. Ceşitli Sovyet gazetelerinin yurtdışı yayınları sorumlusu olarak Avrupa'ya gonderildi.
    1941 ?e kadar İzvestiya gazetesinin savaş muhabiri idi. ispanya icsavaşı'na katıldı. Paris'te bulundu. Gazetecilik ve roman calışmaları dışında makale, gezi yazısı, anı ve oyku de yazan Ehrenburg 1967'de oldu. Yazarın Paris Duşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan uclemesi ile Trost de yayınevimizce basılmıştır.
    Sevgilim, ben de ateş etmesini oğrenmek istiyorum. Ulusal ordumuzun subayının eşi de silah tutmasını bilmelidir. İzin verirsen bu kucuk haydutun piposunu vurmaya calışacağım.
    Teğmen boylesine masum bir eğlenceyi ona cok gorecek değildi ya! Askerlerden birinden aldığı tufeği nişanlısına uzattı. Kızın elinde tufeği goren tutsaklar kacışarak citle cevrili alanın bir koşesine sıkıştılar. Ortada gulumseyerek duran kucuk Pol kaldı, elinde de piposu... Gabriyel pipoyu hareket halindeyken vurmak istediği icin nişan alırken cocuğa:
    ? Koş! Simdi ateş edeceğim, dedi.
    Pol hic istifini bozmaksızın ortada dikiliyordu. Gabriyel daha fazla beklemeden ateş etti, ama ilk kez boyle bir işe giriştiği icin, pipoyu ıskalaması hoş karşılanabilir. Ama Teğmen dayanamadı:
    ? Sevgilim, siz kadınlar pipoları kurşunla vurmaktansa kalpleri oklarınızla delin daha iyi, dedi. Bak, iğrenc yaratığı oldurdun ama piposu sağlam kaldı.
    Genc kız sesini cıkarmadı. Yerdeki kucuk kırmızı lekeye bakarken soluk alışları biraz hızlandı, hepsi o kadar... Fransuva'ya sımsıkı sarılarak kendisini eve goturmesini istedi. Nişanlısının sıcak okşamalarına oylesine gereksinmesi vardı ki... Yeryuzunde topu topu dort yıl yaşamış, en cok da seramik piposundan sabun kabarcıkları cıkarmayı sevmiş olan Pol şimdi kıpırtısız yerde yatıyordu..."
    İkinci Pipo'da, Paris'i Komunculerden temizleyenlerin yanında saf tutan guzel Gabriyel'in deney kazanma merakına işte boyle tanık oluruz. On Uc Pipo, elden ele dolaşan on uc tane pipo aracılığı ile kapitalist toplum yapısının mahvolmakla tehdit ettiği basit insanların yazgısına eğilir, sınıf celişkilerini tum keskinliği ile iğneleyici, ironik bir dille ortaya serer.






    İlya Ehrenburg - On Uc Pipo
    Evrensel, 1991, 169, Roman
    Ceviren Mehmet Ozgul
    Tıpkıcekim PDF, Clearscan










    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.