Jostein Gaarder _ Sofie'nin Dunyası _ Tıpkıcekim Pdf
Jostein Gaarder _ Sofie'nin Dunyası _ Tıpkıcekim RCS Pdf:
Jostein Gaarder _ Sofie'nin Dunyası _ Tıpkıcekim CS Pdf:
Norvecli yazar Jostein Gaarder'in 1991 yılında yazmış olduğu orijinal adı ?Sofies verden? olan ve 1995 yılında ise 'Sophie's World' olarak İngilizcesi yayınlanan Sofie'nin Dunyası adlı kitap bircok farklı dillere cevrilmiştir.
Jostein Gaarder'in 'Sofie'nin Dunyası' adlı kitabı aynı zamanda 1999 yılında aynı adla Norvecli yonetmen Erik Gustavson tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
'Sofie'nin Dunyası' adlı filmde; Silje Storstein, Tomas von Bromssen, Andrine Sæther, Bjørn Floberg, Hans Alfredson, Nils Vogt ve Minken Fosheim gibi oyuncular rol almıştır. Sofie Amundsen karakterini Silje Storstein ve Alberto Knox karakterini Tomas von Bromssen canlandırmıştır.
'Sofie'nin Dunyası' Kitabının Karakterleri: Sofie Amundsen, Sofie'nin felsefe oğretmeni Alberto Knox, Sofie'nin annesi Helene Amundsen, Sofie'nin okul arkadaşı Jorunn, Alberto Knag'un kızı Hilde Møller Knag ve BM taburunda binbaşı olan Binbaşı Albert Knag.
'Sofie'nin Dunyası' Kitabının Konusu; BM taburunda binbaşı olan Albert Knag'ın okullardaki felsefe eğitimi yetersiz bulmaktadır. Felsefenin oneminin toplum tarafından yeterince benimsememesinden yakınan Binbaşı Albert Knag, Sofi adındaki bir kızın felsefe tarihi icindeki heyecanı ve bir o kadar da duşundurucu olan seruvenini yer aldığı felsefe tarihi uzerine bir roman yazıp bunu on beşinci yaş gununde kızı Hilde'ye armağan etmesi anlatılmaktadır.
Jostein Gaarder'in Sofie'nin Dunyası adlı kitaptan alıntılar:
En duygusuz kararların ardında taş kalpli hesaplar yatabilir coğu zaman.
Uc bin yıllık gecmişinin hesabını yapamayan insan gunubirlik yaşayan insandır.
Goethe
Philosophos'un kelime anlamı Bilgeliğe ulaşmaya calışan kişidir.
Niye ki bu bitmek bilmez yaratış, yok olacaksa bir gun her yaratılmış!
Hayatı buyuk bir loto oyununa benzetebiliriz. Sadece kazanan sayıları goruruz bu oyunda.
Ama ozgur bireyleriz işte! Ve ozgurluğumuz bizi hayatımız boyunca kararlar vermek zorunda bırakıyor. Bize yon gosterecek mutlak değerler ya da normlar yok. Onun icin neye karar verdiğimiz, neyi sectiğimiz cok onemli. Sartre insanın yaptığı işten sorumlu olduğunu ve bunu hicbir zaman reddetmeyeceğini vurgular.
Var olmak demek, kendi varoluşunu yaratmak demektir.
Kim olduğunu bilmemesi garip değil miydi? Ya kendi gorunuşunu belirleyememek biraz fazla kacmıyor muydu? Sanki beşiğinde gelip bulmuştu gorunuşu onu. Arkadaşlarını secebilirdi belki, ama kendisini secememişti. Hatta insan olmaya bile karar vermiş değildi.
Aristoteles mutluluğun uc şekli olduğunu duşunmuştur. Bunların ilki haz ve keyif hayatıdır. İkinci bicim ozgur ve sorumluluk sahibi bir yurttaş olmaktır. Mutluluğun ucuncu bicimi ise bir araştırmacı ve filozof olarak yaşamaktır.
İyi bir filozof olmak icin gereksindiğimiz tek şey hayret etme yeteneğimizdir.
Bir gun yok olacağını kuvvetler hissederse, yaşamın nasıl sonsuz bir değere sahip olduğunu da asıl o zaman anlıyordu. Madalyonun bir yuzu ne kadar buyuk ve belirginse, diğer yuzu de o kadar buyuk ve belirgindi. Yaşam ve olum aynı şeyin iki yuzuydu.
Bildiğim tek şey, hicbir şey bilmediğimdir.
Bir okul oğretmeniyle gercek bir filozof arasındaki fark, oğretmenin cok şey bildiğini sanıp bunu durmadan oğrencilerinin kafasına sokmaya calışmasıdır. Oysa filozof oğrencileriyle birlikte her şeyin temeline inmeye calışır.
İnsan oleceğini fark etmiyorsa, varoluşunu da yaşayamaz.
Akıl bilgelik peşinde koşmalı, irade cesaret gostermeli ve arzu da gemlenmelidir ki, insan olculu olabilsin. Ancak bu uc kısım birlikte işliyorsa uyumlu ya da duzgun bir insan ortaya cıkabilir. Cocuklar okulda once arzularına gem vurmayı oğrenmelidir; bunun ardından cesaret geliştirilmeli ve son olarak da akıl bilgelik edinmelidir.
En bilge kişi bilmediğini bilen kişidir.
Kendi cıkarlarına zarar vermek pahasına bile olsa kotuluk etmemeye karar verdiğinde ozgur bir şekilde davranıyorsun.
İnsan duşunen bir varlıktır. Eğer duşunmuyorsan, demek ki insan değilsin.
Gercek bir filozof hicbir zaman 'hicbir zaman' demez.
Jostein Gaarder _ Sofie'nin Dunyası _ Tıpkıcekim RCS Pdf:
Jostein Gaarder _ Sofie'nin Dunyası _ Tıpkıcekim CS Pdf:
Norvecli yazar Jostein Gaarder'in 1991 yılında yazmış olduğu orijinal adı ?Sofies verden? olan ve 1995 yılında ise 'Sophie's World' olarak İngilizcesi yayınlanan Sofie'nin Dunyası adlı kitap bircok farklı dillere cevrilmiştir.
Jostein Gaarder'in 'Sofie'nin Dunyası' adlı kitabı aynı zamanda 1999 yılında aynı adla Norvecli yonetmen Erik Gustavson tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
'Sofie'nin Dunyası' adlı filmde; Silje Storstein, Tomas von Bromssen, Andrine Sæther, Bjørn Floberg, Hans Alfredson, Nils Vogt ve Minken Fosheim gibi oyuncular rol almıştır. Sofie Amundsen karakterini Silje Storstein ve Alberto Knox karakterini Tomas von Bromssen canlandırmıştır.
'Sofie'nin Dunyası' Kitabının Karakterleri: Sofie Amundsen, Sofie'nin felsefe oğretmeni Alberto Knox, Sofie'nin annesi Helene Amundsen, Sofie'nin okul arkadaşı Jorunn, Alberto Knag'un kızı Hilde Møller Knag ve BM taburunda binbaşı olan Binbaşı Albert Knag.
'Sofie'nin Dunyası' Kitabının Konusu; BM taburunda binbaşı olan Albert Knag'ın okullardaki felsefe eğitimi yetersiz bulmaktadır. Felsefenin oneminin toplum tarafından yeterince benimsememesinden yakınan Binbaşı Albert Knag, Sofi adındaki bir kızın felsefe tarihi icindeki heyecanı ve bir o kadar da duşundurucu olan seruvenini yer aldığı felsefe tarihi uzerine bir roman yazıp bunu on beşinci yaş gununde kızı Hilde'ye armağan etmesi anlatılmaktadır.
Jostein Gaarder'in Sofie'nin Dunyası adlı kitaptan alıntılar:
En duygusuz kararların ardında taş kalpli hesaplar yatabilir coğu zaman.
Uc bin yıllık gecmişinin hesabını yapamayan insan gunubirlik yaşayan insandır.
Goethe
Philosophos'un kelime anlamı Bilgeliğe ulaşmaya calışan kişidir.
Niye ki bu bitmek bilmez yaratış, yok olacaksa bir gun her yaratılmış!
Hayatı buyuk bir loto oyununa benzetebiliriz. Sadece kazanan sayıları goruruz bu oyunda.
Ama ozgur bireyleriz işte! Ve ozgurluğumuz bizi hayatımız boyunca kararlar vermek zorunda bırakıyor. Bize yon gosterecek mutlak değerler ya da normlar yok. Onun icin neye karar verdiğimiz, neyi sectiğimiz cok onemli. Sartre insanın yaptığı işten sorumlu olduğunu ve bunu hicbir zaman reddetmeyeceğini vurgular.
Var olmak demek, kendi varoluşunu yaratmak demektir.
Kim olduğunu bilmemesi garip değil miydi? Ya kendi gorunuşunu belirleyememek biraz fazla kacmıyor muydu? Sanki beşiğinde gelip bulmuştu gorunuşu onu. Arkadaşlarını secebilirdi belki, ama kendisini secememişti. Hatta insan olmaya bile karar vermiş değildi.
Aristoteles mutluluğun uc şekli olduğunu duşunmuştur. Bunların ilki haz ve keyif hayatıdır. İkinci bicim ozgur ve sorumluluk sahibi bir yurttaş olmaktır. Mutluluğun ucuncu bicimi ise bir araştırmacı ve filozof olarak yaşamaktır.
İyi bir filozof olmak icin gereksindiğimiz tek şey hayret etme yeteneğimizdir.
Bir gun yok olacağını kuvvetler hissederse, yaşamın nasıl sonsuz bir değere sahip olduğunu da asıl o zaman anlıyordu. Madalyonun bir yuzu ne kadar buyuk ve belirginse, diğer yuzu de o kadar buyuk ve belirgindi. Yaşam ve olum aynı şeyin iki yuzuydu.
Bildiğim tek şey, hicbir şey bilmediğimdir.
Bir okul oğretmeniyle gercek bir filozof arasındaki fark, oğretmenin cok şey bildiğini sanıp bunu durmadan oğrencilerinin kafasına sokmaya calışmasıdır. Oysa filozof oğrencileriyle birlikte her şeyin temeline inmeye calışır.
İnsan oleceğini fark etmiyorsa, varoluşunu da yaşayamaz.
Akıl bilgelik peşinde koşmalı, irade cesaret gostermeli ve arzu da gemlenmelidir ki, insan olculu olabilsin. Ancak bu uc kısım birlikte işliyorsa uyumlu ya da duzgun bir insan ortaya cıkabilir. Cocuklar okulda once arzularına gem vurmayı oğrenmelidir; bunun ardından cesaret geliştirilmeli ve son olarak da akıl bilgelik edinmelidir.
En bilge kişi bilmediğini bilen kişidir.
Kendi cıkarlarına zarar vermek pahasına bile olsa kotuluk etmemeye karar verdiğinde ozgur bir şekilde davranıyorsun.
İnsan duşunen bir varlıktır. Eğer duşunmuyorsan, demek ki insan değilsin.
Gercek bir filozof hicbir zaman 'hicbir zaman' demez.