Kapak İllustrasyonu: Salvador Dali / Bir Tanrının Doğuşu
Iris Murdoch - Kesik Bir Baş ; Ozgun Adı: A Severed Head; İngilizceden Ceviren: Serdar Rifat Kırkoğlu; Ayrıntı:9 Edebiyat Dizisi:5; İkinci Basım:Ekim 1989 (İlk Basım: Mart 1988); Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
"Ozgurluk, insanın yalnızca kendi irade gucunu ortaya koyması, onu gercekleştirmesi değildir. Ozgurluk daha cok bizim başkalarının varlığını tasarlayabilme gucumuz, başkasını başkası olarak kabul edebilme yeteneğimizdir" diyen Murdoch, dunya edebiyatının onde gelen yazarlarından kabul ediliyor. Romanlarında daha cok polisiye romanlarda gorulen gerilimi başarıyla kurgulamasının yanısıra, felsefi ogeleri de kullanan Murdoch Kesik Bir Baş'ta "evlilik kurumu"nu merkez alarak "ahlak" kavramını sorguluyor. Okuru, hemen her şeyin olabileceği bir beklenti icine sokarak uc kadın ve uc erkeğin birbirleriyle girdikleri "cokeşli" ilişkiler cercevesinde sadakat, yalancılık, ensest durustluk vb. kavramları mizahi bir dille tartışıyor.
Roman okumanın kimi zaman "keyif ulkesinde gezinmek" anlamına geldiğini kanıtlayan bir metin. (Arka Kapak)
"Felsefe ile hikÂyeyi cok ozgul bir bicimde buluşturması onun sanatının ozelliği ve başarısı. "Kesik Bir Baş" ise, Murdoch'un belki de en tipik romanı."Nazan Aksoy/Milliyet
TADIMLIK
Acı daha sonraları geldi; cocukluk donemindeki yoksunluklardan ileri gelen acılara benzer, sozle dile getirilemeyecek kadar karanlık ve karışık bir acıydı bu. Uzun suredir icinde yaşadığım alışkanlık ve nesnelerin bildik dunyası artık bana sevimli gelmiyordu. Sevgili evimiz ansızın zengin bir antikacı dukkÂnının havasına burunuvermişti. İcindeki eşyalar artık birbirleriyle uyum sağlamıyorlardı. Acının, ilkin ve doğrudan doğruya, eşyalar aracılığıyla etkimiş olması garipti; sanki eşyalar hemen, butunluğu icinde goğusleyemediğim bir yitimin uzucu simgeleri olmuşlardı. Durumumu biliyorlar ve yas tutuyorlardı. Antonia?yı yitirmem, her turlu sıcaklığın ve guvenliğin sonsuza dek yitirilmesi gibi bir şeydi ve olanaksız gozukuyordu. Ve şu da garipti ki birkac gun once varlığımı parcalayıp bir bolumunu Antonia?ya vermiş olduğum halde, şimdi sanki her şey onunla birlikte suruklenip gitmiş gibiydi. İnsanın derisinin yuzulmesi gibi bir şeydi bu. Ya da daha doğru bir anlatımla, ruhumun yuzuyle bu denli sıcak bir bakışım oluşturan ve varoluşumu kuşatan parlak kure, sanki elimden haşince alınmış ve cıplak yuzum soğuk bir pencerede karanlıkla karşı karşıya bırakılmıştı.