17 Ağustos depreminin anlatıldığı yurek burkan bir kitap.
O zamanlar Golcuk'e bağlı bir belde olan Değirmendere'de yaşayan Mehmet beyin hikayesi.
Deniz kuvvetlerinden emekli Mehmet bey eşi,3 cocuğu,damadı ve tek torunu ile mutlu mesut keyif surmektedir.Tatil sebebiyle herkes bir arada Mehmet bey kendini dunyanın en mutlu insanı saymaktadır. Ta ki o geceye kadar. 17 Ağustos gecesi depremde ailecek enkaz atında kaldılar
Mehmet bey 3 gunun sonunda kurtarıldı. Ama ailesinden kurtulan olmadı. Hatta ailesinin bir kısmını kendi elleriyle gocuk altından cıkardı.
Onları mezarlığa gomdukten sonra amacsızca dolaştı. Depremin etkilerini inceledi. Depremi fırsat bilip olenlerin kollarından bilezikleri calanları,başka şehirlerden evi taşıyormuş gibi izlenim verip evleri soyanlar ve en kotusu de yaralıları ambulansa taşıyor gibi yapıp onların organlarını calıp sokağa atanları duydu.
Acısına acı kattı insanların halleri.
Akrabası Hasan ile karşılaşınca onunlu devam etti yoluna. Birlikte İstanbul'a Mehmet beyin ailesini gormeye gittiler. Ve o zaman anladılar ki yaşamı normal işleyen bir şehirde yaşayamazlar.
Mehmet Bey mezarlığın yanına bir kulube yaptı. Hasan ise eşi Zeynep ile kulubesini oraya taşıdı.O cevrede bir de İbrahim adlı komşuları oldu.Yaşamlarını depremin ardından devam ettirmeye başladılar.
Biz de Mehmet beyin yaşama tutunma hikayesini okuyoruz.
O zamanlar Golcuk'e bağlı bir belde olan Değirmendere'de yaşayan Mehmet beyin hikayesi.
Deniz kuvvetlerinden emekli Mehmet bey eşi,3 cocuğu,damadı ve tek torunu ile mutlu mesut keyif surmektedir.Tatil sebebiyle herkes bir arada Mehmet bey kendini dunyanın en mutlu insanı saymaktadır. Ta ki o geceye kadar. 17 Ağustos gecesi depremde ailecek enkaz atında kaldılar
Mehmet bey 3 gunun sonunda kurtarıldı. Ama ailesinden kurtulan olmadı. Hatta ailesinin bir kısmını kendi elleriyle gocuk altından cıkardı.
Onları mezarlığa gomdukten sonra amacsızca dolaştı. Depremin etkilerini inceledi. Depremi fırsat bilip olenlerin kollarından bilezikleri calanları,başka şehirlerden evi taşıyormuş gibi izlenim verip evleri soyanlar ve en kotusu de yaralıları ambulansa taşıyor gibi yapıp onların organlarını calıp sokağa atanları duydu.
Acısına acı kattı insanların halleri.
Akrabası Hasan ile karşılaşınca onunlu devam etti yoluna. Birlikte İstanbul'a Mehmet beyin ailesini gormeye gittiler. Ve o zaman anladılar ki yaşamı normal işleyen bir şehirde yaşayamazlar.
Mehmet Bey mezarlığın yanına bir kulube yaptı. Hasan ise eşi Zeynep ile kulubesini oraya taşıdı.O cevrede bir de İbrahim adlı komşuları oldu.Yaşamlarını depremin ardından devam ettirmeye başladılar.
Biz de Mehmet beyin yaşama tutunma hikayesini okuyoruz.