• 22-07-2022, 20:23:55
    #1
    Antoine de Saint Exupery - GECE UCUŞU


    Bu kitabı her kim taradıysa teşekkur ederim. Ben kitabın sayfa boyutlarını eşitledim ve sayfadaki yazıları aynı hizaya getirdim. Yine biri normal beyaz sayfa ve eski sayfa PDF linklerini beğeninize sunuyorum. Kapak resmini bu kitaba yakıştıramadığımdan olsa gerek yeni kapak urettim. Bu guzel kitabı okurken keyifli anlar gecirmeniz dileğimdir. Bayhun Onturk.



    Okurların daha cok Kucuk Prens adlı kitabıyla yakından tanıdığı Antoine de Saint-Exupérycağımızın en buyuk yazarlarından biri; ama yaşamı edebiyatın dışına taşan ve seruvenle yetinmeyen bir eylem adamı. Yazar, 1931 yılı Femina Odulunu alan ve 1939 yılında sinemaya uyarlanan Gece Ucuşu'nda, sivil havacılığın kuruluş donemi seruvenlerinden birini anlatır.

    Onsoz yazısını kaleme alan André Gide,''İnsan sevgisini nasıl gizli tutarsa, yiğitliğini de gizli tutar. Saint-Exupéry, iyi bilen ve tanıyan biri olarak anlatıyor bunları. Kendisinin de tehlikeyle yuz yuze olması, kitabına oykunulmez bir tat, bir gerceklik tadı veriyor. Yazın değerine hayran olduğum bu anlatı, ote yandan bir bilge niteliği de taşıyor ve umulmadık bir bicimde bir araya gelen bu iki nitelik Gece Ucuşu'na olağandışı bir onem kazandırıyor.'' diyor.



    KİTABIN KONUSU:

    Hava postacılığı yapan bir şirkette Pentagon postasını acısıyla tatlısıyla anlatan bir roman. Bu hava postasının diğer postalardan ayrılan farkı; ucuşların gece yapılması ve ve havacılığın tehlikesini arttıran zifiri karanlık, parlak ay, yıldızlar ve sessizlik.

    KİTABIN ANA FİKRİ:

    Romanın ana fikri, insanlar karakter ve prensip sahibi olmalılar. Koyduğu ve olan kurallardan taviz vermemeli, kuralları uygulatmayı bilmeliler. Yoneticiliğin sorumluluklarını yerine getirmeli, insan ve insan hayatına değer veremeliler. Onlerine cıkan engeller karşısında yılmamalı, bilakis daha cok kazanma ve hırs duygusu edinmeliler. Ayrıca işbirliğinin başarı icin cok onemli bir yardımlaşma olduğunu unutmamamız fikrini vurguluyor.

    KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DE?ERLENDİRİLMESİ:

    Riviere şirketin genel muduru ve tam liderlik ruhuna sahip bir insan. İşini şansa bırakmayan, hatayı cok ağır bir şekilde cezalandırmaktan kacınmayan bir yonetici.

    Fabien, yaptığı havacılık gorevleri ile başarılı ve aynı zamanda cesur bir pilot. Tehlikeden korkmayan, verilen her gorevi yerine getiren iyi ve karakter sahibi, bunun yanında eşini seven ve ona saygı duyan bir insan.

    Madam Fabien, duygusal kocasını seven ve sadık bir eş.

    Ayrıca mufettiş, telsizci ( pilot yardımcısı ) ve bakım onarım personeli dışında sekreterler bulunmakta.

    Kitaptaki kişiler tamamiyle gercek hayata paralel bir şekilde anlatılmaktadır. Olaylarda doğal olarak bu doğrultuda seyir etmekte ve gelişmektedir. Katı, duygusal olduğu kadar acı bir amlatım icermekte. Gelişe olaylar, yapılan işler kahramanı doğurmakta ve bir destan oluşmakta.

    Duş bulutlarının ardında maceraperest bir pilot

    Yirminci yuzyıla girerken Osmanlı İmparatorluğu?nun otuz dorduncu padişahı II. Abdulhamit tahtta ve altı yaşındaki Yahya Kemal Beyatlı Uskup?tedir.

    Kuzey komşumuz Rusya?da Romanov hanedanının sultası devam etmektedir. Henuz Bolşevikler idareyi ele almamıştır, son Car II. Nikolay ve ailesi hÂl hayattadır.TolstoyAnna Karenina?yı coktan yazmıştır.

    Kaiser Wilhelm II yonetimindeki Almanya-Prusya İmparatorluğu da tum haşmetiyle ayaktadır ve on bir yaşına basan varoluşcu filozof Heidegger artık ortaokul oğrencisidir.

    Uzerinde guneş batmayan İngiliz İmparatorluğunda ise kudretin asası Kralice Victoria?nın ellerindedir. Altıncı yaşına basan Aldous Huxley icin Eton koleji henuz ufukta gorunmemiştir.

    Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Habsburg hanedanı tarafından yonetilmektedir, on yedi yaşındaki Franz Kafka Prag Universitesi Kimya Bolumu?ne gitmek icin hazırlık yapmaktadır.

    Amerika?da Cumhuriyetcilerden William McKinley, başkanlığının son donemindedir ve yardımcısı Theodore Roosevelt yakında yerine gececektir. Ernest Hemingway on bir yaşında bir ortaokul oğrencisidir.

    İşte boyle bir zaman diliminde, 1900 yılının 29 Haziran gunu, Lyon kentinde yoksul duşmuş soylu bir ailenin ucuncu evlatları dunyaya gelir. Yeni doğan bebeğe Antoine adını koyarlar. Ne yazık ki saygın bir sigortacı olan babası Jean, Antoine henuz dort yaşındayken olur ve annesi Marie sayısı beşe yukselen cocuklarını tek başına buyutmek zorunda kalır.

    Liseyi bitiren Antoine, Fransa?nın onde gelen mimari akademilerinden École des Beaux-Arts?da yuksek oğrenime başlar. Yirmi bir yaşına geldiğinde ise orduya katılır ve pilotluk eğitimi alır. Nişanlısının ailesinin karşı cıkması uzerine pilotluktan vazgecer ve Paris?te sıradan bir işte calışmaya koyulur. İşin kotusu, bu arada nişanı da bozulmuştur. Beş yıl boyunca farklı işlerde zaman gecirdikten sonra icindeki sesi dinler ve tutkuyla istediği işe geri doner. Ucmaya! Artık Fransa Posta servisinde bir pilottur.

    Uc yıl Fransa ile kuzey Afrika colleri arasında mekik dokuduktan sonra Arjantin?e gider ve oradaki posta idaresinin havayolu taşımacılığı bolumunun başına gecer. Bir yandan da ucarken yaşadığı duyguları, anıları, duşunceleri kaleme almaktadır. İlk novellası (Havacı) bir dergide yayınlanır. 1929 yılında bu kez (Guney Postası) kitap olarak okurların karşısına cıkar. İki yıl sonra Patagonya, Şili, Paraguay ve Arjantin arasında yaptığı gece ucuşlarını ele alan, doğayla mucadelesini, olume karşı koyma duygusunu satırlara doktuğu (Gece Ucuşu) yayınlanır. Yine aynı yıl, yani 1931?de, bir yazar ve aktris olan Salvadorlu bir dulla, Consuelo Suncin?le evlenir.

    30 Aralık 1935 gunu Antoine tek motorlu posta ucağıyla Paris?ten Saygon?a ucmaktadır. On dokuz saatlik bir ucuştan sonra şimdiki Libya topraklarının ustunde Sahra colune duşerler. Seyir subayı André Prévot ile birlikten kazadan sağ salim kurtulurlar ancak muazzam bir colun ortasındadırlar. Dort yıl sonra yayınlanan (1939) adlı otobiyografik eserinde anlatacağı gibi, yanlarında pek az yiyecek ve icecek kalmıştır. Gunduzleri dinlenip geceleri yonlerini yıldızlardan tayin ederek, kum fırtınalarıyla boğuşup sahradan kurtulmaya calışırlar. Dorduncu gun aclık ve susuzluktan bitap haldedirler. Umutların tukendiği, artık halusinasyon gormeye başladıkları bir anda devesiyle oradan gecen bir bedevi ile karşılaşırlar ve yaşama geri donerler.

    Genc pilot kısa bir sure icin Azrail?in pencesinden kurtulmuştur ancak II. Dunya Savaşı cirkin kollarını acmış onu beklemektedir. Antoine, Fransız Hava Kuvvetlerinde goreve başlayacak ve iki yıl boyunca cift motorlu bir askeri ucağın pilot kabininde olumle dans etmeye devam edecektir. Alman orduları işgale başladıklarında yirmi uc kişiden oluşan takımları, umutsuzca saldırılara karşılık vermeye calışır. Antoine?ın deyişiyle ? ote bir işlevleri yoktur. Catışmaların başladığı ilk birkac gunde iclerinden on yedi kişiyi kaybederler.

    Yazar, cinnetin kıyısındaki bu deneyimi 1942 yılında yayınlanan adlı eserinde okurlarıyla paylaşır. Antoine, fedakÂrlığın bir oyuna ya da intihara indirgendiğinde butun anlamını kaybettiğini anlatır kitabında. ? ?.

    Aradan yirmi yıl gecer. Joseph Heller, II. Dunya Savaşı sırasında İtalya Alplerinin uzerinde Almanlarla carpışan bir Amerikalı pilotun başından gecenleri (Madde -22) adlı eserinde mizahların en karasıyla hicveder. Boylece Heller de bu cılgınlığı, yaşanan kahredici vahşeti, savaşın anlamsızlığını edebiyat okurlarıyla paylaşan yazarlar kervanına katılmıştır.

    Nazi Almanyası Fransa?yı işgal edince Exupéry Amerika?ya gocer. Long Island?da bahce icinde buyuk bir kiralık evde yeniden yazmaya başlar. Bu defa kısa bir oyku vardır kafasında. Bir novella. Sanki cocuklar icin yazılmış gibi duracaktır kitapcıların raflarında?

    Antoine de Saint Exupéry?nin en unlu eseri 1943 yılında yayınlanır. O kucucuk kitabın kısa zamanda yuz doksan farklı dile cevrileceğini ve seksen milyondan fazla satacağını kim bilebilirdi?

    Fili yutan bir boa yılanı cizer cocuk. Resmine bakan yetişkinler ise bir şapka gorduklerini sanırlar hep. Buyuklere derdini anlatamayacağını anlayınca pilot olmaya karar verir kucuk cocuk. Aradan seneler gecer. Bir gece ucarken cole duşer. Tek başına colde dolanırken karşısına ?Kucuk Prens? cıkar. Kucuk Prens aslında B-612 gezegeninden gelen bir uzaylıdır ve pilotun kÂğıda cizdiği boa yılanını hemen tanır. Cunku bir yetişkin değildir?

    ?Peki, o elli uc dakikada ne yapıyorsun??
    ?Canın ne isterse??
    ?Bana kalırsa? dedi Kucuk Prens, ?canımın istediğini yapabileceğim elli uc dakikam olsaydı, temiz, berrak bir su kaynağına yurumek isterdim.?

    ?İnsanların artık hicbir şeyi anlamaya vakitleri yok. DukkÂnlardan hazır şeyler satın alıyorlar. Ancak icinde arkadaş satılan dukkÂnlar olmadığından, artık insanların arkadaşı yok.?

    Exupéry, 1943 yılının sonlarına doğru Ozgur Fransa adına muttefik kuvvetler komutasında yeniden ucmaya başlar. Gorevi 6 Haziran 1944 Normandiya cıkarması oncesi keşif ucuşları yapmak, duşman hatlarının gerisine sızıp bilgi toplamaktır. Kaza yapınca bir sure ucmasına izin verilmez. Cok gecmeden, Muttefik Kuvvetler Başkomutanı General Eisenhower?dan cıkan ozel izinle yeniden pilot kabinindedir. Ancak Fransız General Charles de Gaulle, Exupéry?nin Nazi?lere yardımcı olduğu şeklinde bir acıklama yapınca kendisini ickiye verir. Son gorevi şaraplarıyla unlu Rhone bolgesinde keşif ucuşu yapmaktır. 31 Temmuz 1944 gunu Korsika adasından havalanır ve bir daha kendisinden haber alınamaz.

    1998 senesinde bir Fransız balıkcı, uzerinde Antoine de Saint Exupéry yazan askeri bir kunye bulur. 2003 yılında, o bolgede yapılan araştırmalar sonucunda ucağın enkazına ulaşırlar.

    Savaş bir can daha almıştır.



    Antoine de Saint Exupery - Gece Ucuşu Eski Sayfa PDF 3Mb:
    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.



    Antoine de Saint Exupery - Gece Ucuşu Beyaz Sayfa PDF 3 Mb:
    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.