• 22-07-2022, 20:23:25
    #1



    Bendeki dort kitabı taradım Tırpan'da olacak bulamadım. Bulursam onuda tararım.











    Roman, Ankara'ya 100, Kızılırmak'a 15 km uzaklıkta Tozak adlı koyde gecmektedir. Tozak, cevresi Sunni koyleriyle cevrili bir Alevi koyudur. Alevilik geleneği ve kulturu bu fakir ve kırac koyde hala hukum surmektedir. Neşe ve eğlenceye duşkun Aleviler, şarap ve ickiye bu eğlencelerinde cokca ihtiyac duymaktadırlar.Fakat koy, her imkandan yoksun, susuz, karasal bir koydur. Uzum yetiştirirler. Koylulere, civar koylerden de uzum verilmemektedir. Cunku Sunniler şarabı gunah saymaktadır.

    Koyluler, yoksulluk ve sıkıntı icinde hayatlarından bezgin bir halde yaşarken Eğitmen Rıza bir oneride bulunur. To*zak'ın kıyısındaki duzluk, bağ haline getirilebilir. Butun koy halkı ve Rıza canla başla calışırlar. Verimsiz, taş dolu, susuz toprakları beş altı ay icinde bağ haline getirirler. Bağ, o kadar verimlidir ki koyun hem şarap hem de pekmez ihtiyacını karşılar.



    Koyluler, bu olaydan sonra daha mutlu, daha neşeli olurlar. Eski eğlenceleri devam eder. Eskiden susuz, yeşilsiz olan koy adeta dirilmiştir. Koylunun Purluk dediği bağa kaplumbağalar akın etmeye başlar. Cunku hayvanlar guneşin yakıcılığından bu yeşilliğe sığınarak kurtulmaktadır. Kır Abbas, bağı korur ve canlandırırken, kaplumbağalara da yardım eder. Onların serinlikten faydalanmalarını sağlar. Kır Abbas, yaşına rağmen hic para almadan bu işleri ustlenmiştir.

    Koyde torenler duzenlenmektedir. Koye Adeta bereket gelmiştir. Halkın yuzu gulmekte, koyunların dişi doğurması icin adaklar adanır. Bir akşamustu, koye havadan kara bir şey duşer. Duşen şey, meteoroloji gozlem aracıdır. Koylu, cok cekinir ve bu yabancı cisimden korkarlar. Bu cismi okulun bir odasına kapatırlar.

    Ertesi gun, toprakları olcmek icin kadastro komisyonu gelir. Koylu devletten gelen her şeye temkinli yaklaşmaktadır. Bu gelenlere guvenmezler. Komisyondaki insanlar kendilerine hic benzememektedir. Kendilerinden bir şey alacaklarını zannederler. Oysa komisyon, herkesin mulkunu olcup uzerine yazdıktan sonra gidecektir. Fakat umulmayan bir gelişme olur. Purluk'taki bağın, devlete ait olduğuna karar verir komisyon uyeleri. Koylu kendilerine ait olduğunu ispatlamaya calışsa da başaramaz. Memurlar tutanak tutarak ust kişilere havale eder işi.

    Devlet ve koylu arasında bir cekişme başlar. Koylu, cok zayıf ve cahildir. Kendini savunacak gucte değildir. Koylu gelişmeleri takip edemez, olan olur. Koylulere, Purluk arazisi yuzunden ev başına yuklu bir kira yuklenir. Koylu ne yapacağını şaşırır; cunku bu kadar parayı asla odeyemeyecektir. Avukatlara, yargıca, memurlara giderler, hepsi de sadece kendilerini duşunduğu icin onlara yardımcı olmaz.

    En sonunda, koyluler zorluklarla yeşerttikleri tarlalarını bozarlar. Koydeki butun sığırları tarlaya surerler. Yeşil tarla eski haline doner. Koyluler yıkılan umitleri ve gozyaşlarıyla melekler ağlarlar.

    Kaplumbağalar da eskisi gibi guneşin yakıcı alevleri altında kalakalmıştır. Onlar da koyu terk eder. Kır Abbas, yeni doğan torununa Yeşer ismi verir. Fakat devlete kırgındır. Eğitmen Rıza da koy okulunda yaşamına devam eder.


    Tıpkıcekim PDF, Clearscan
    6.2 Mb
    401 Tek Sayfa

    Remzi Kitabevi, 4. Basım 1975


    Bu kitap ilk kez forumumuzda paylaşılmaktadır.


    Lutfen forumun linklerine sahip cıkın.
    Forumun adresini verin ailemize katılsınlar.
    Forum paylaşım-katılım kulturudur.
    Harcanan emek bu forumun gelişmesi icindir, sahip cıkalım.





    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.