• 22-07-2022, 20:20:18
    #1
    [CENTER]Jack London _ Ateş Yakmak ve Yedi diğer uzun oyku _ Oda Yayınları _ PDF _ 192 Tek Sayfa Olarak.

    Gelmiş gecmiş en guclu oyku yazarlarından biri olan Jack London, California Universitesinde yazarlık kurslarına devam ederken, yazdığı oyku denemelerini gercek yaşamda rastlanmayacak derecede vahşi sahnelerle dolu diye eleştiren profesorune, ?Butun bunları gordum ve yaşadım,? diye cevap vermişti. Jack London?ın sanatı, toplumsal gercekcilik tarzına ornektir. Kitapta yer alan Ateş Yakmak, Jack London?ın gencliğinde altın aramak icin gittiği kuzey kutbuna yakın bolgelerde yaşanan bir olayın oykusudur ve vahşi doğada tek başına olumle yuz yuze kalan insanın, hayatta kalma mucadelesini anlatır.


    İCİNDEKİLER

    Ateş Yakmak ..................................... 5

    Yaşama Hırsı .................................... 29

    Yaşamın Yasası ................................ 59

    Uzak Bir Ulkede ................................ 71

    Beyaz Sessizlik ................................ 99

    Yoldaki Adam ................................. 114

    Seruven ........................................ 130

    Onurlu Bir Olum ............................... 181


    Gerceği gizleyip saklıyorsanız ya da herkesin icinde tum acıklığıyla ortaya koyamıyorsanız, gerceğin ne olduğunu bilmiyorsunuz demektir.

    Ben gercekle yuz yuze gelmek isterim.
    Benim oykulerim zalimse yaşamın kendisi de zalim demektir.
    Oysa ben yaşamı zalim değil de guclu bulurum ve yapıtlarımda
    yaşamın bu gucluluğunu yansıtmak isterim.
    -Jack London-


    ?Dişisine Kotu Davranan Tek Hayvan İnsanoğludur?: Jack London

    Jack London

    San Francisco Korfezi?ne doğru yol alan ?Razzle Dazzle? (ABD argosunda ?Şaşırtıcı hareket? anlamındadır) adlı teknenin genc kaptanı bir eliyle dumeni tutarken oteki eliyle dizleri uzerindeki kalın kitabın sayfalarını ceviriyordu. Teknedeki buyuk tahta kutularda gun boyu istiridye yataklarından cıkardığı ve kendisine uc aylık işci ucreti denli gelir sağlayacak olan istiridyeler bulunuyordu.Her an bir devriye botuyla karşılaşabilir ve kacak avlanmakla suclanarak hapsi boylayabilirdi. Fakat genc kaptanın cevreyi kollaması gereken bakışları daha cok kitap sayfalarında geziniyordu. Sahil polisinin baskını umrunda değildi; cunku onlar icin en buyuk istiridyelerden oluşturduğu bir ikram tabağı hazırlamıştı bile? On yedi yaşına yeni girmiş olan kaptanın adı Jack London?dı.

    Jack London (1876-1916), yoksul bir ailenin cocuğu olarak San Francisc?da dunyaya geldi. Anne ve babasının koyduğu ?John? adını ilkokul sıralarında kendi isteğiyle ?Jack? olarak değiştirdi. Sekiz yaşındayken eline ne gecerse okumaya başladı. Yoksulluktan une ulaşanların ve uzun deniz yolculuklarına cıkanların oykuleri daha cok ilgisini cekiyordu.On yaşında halk kitaplıklarına gitmeye başladığında okuduklarını rastgele sectiğinden kendisini daha ortaokula gitmeden eğitmeye başlayan cok sayıda ve değişik konulu kitap ve onların yazarlarıyla tanıştı. Ancak delikanlılık cağına geldiğinde kitap kurdu olmak icin yeterli zaman bulmakta oldukca zorlanmaya başladı. Para kazanmak icin calışmak zorundaydı. Okul saatlerinin oncesinde ve sonrasında sabah akşam gazete satıcılığı, tatil gunleri de rıhtımda tekne bakımı ve temizliği gibi işlerde calıştı.

    Seruvenci benliği onu denize cekiyordu. Rıhtımda gecirdiği gunlerde balıkcılar, zıpkıncılar, dalgıclar ve tayfalar gibi ilginc kişilerle karşılaşıyor ve onların anlattığı oykulerden etkileniyordu. Duzenli bir gelir icin girdiği bir balık konservesi fabrikasından kısa surede ayrıldı. İnsanın makinelerin kolesi olduğu bu işte hicbir ?ilginc yaşam? kırıntısı bulamamıştı.O zamanlar resmi izin sahipleri dışındakilere yasak; fakat kacak yapıldığında iyi para getiren bir uğraş olan istiridye avcılığına ilgi duydu. Sutannesi olan zenci kadından aldığı 300 dolar borcla rıhtımda tanıştığı bir balıkcıdan bir tekne satın alarak istiridye korsanlığı yapamaya başladığınd henuz 16 yaşındaydı.

    Birlikte işe cıktığı korsanlar filosunda kısa surede sivrildi. Genc yaşına karşın işin eskilerinden daha hızlı yelken tutuyor, kavgalarda ve icki icme yarışlarında onları alt ediyordu. Başarısını kıskanan rakiplerinin giderek artan saldırgan davranışları ve sonunda teknesi ?Razzle Dazzle?ın yakılması Jack?i yıldırdı. Korsanlığı bıraktı. Ancak denizden uzak kalamadığından bu kez taraf değiştirerek korsanlığı denetleyen devriye polisi oldu. Bunun nedeni yalnızca meraktı. Cok iyi tanıdığı korsanlık tarafının karşıtı olan denetim ve izleme tarafını da bizzat yaşamak istemişti.
    Daha sonra yine denizin cağrısına uyarak Bering Denizi uzerinden Japonya?ya giden bir fok avlama gemisine tayfa olarak yazıldı. Gemide gecen haftalar ve uğranan limanlardaki ickil, kavgalı saatler tam Jack?e goreydi. Seferden donduğunde ailesinin isteğine uyarak duzenli gelir getiren işlerde calışmayı denedi. İşe girdiği bir iplik fabrikası ve daha sonra bir anda aklına koyarak elektrik muhendisi olma isteğiyle girdiği ve ilk iş olarak ocağına komur atma işini ustlendiği elektirik santrali uzun omurlu iş ortamları olmadı. Bunlar balık konservesi fabrikasındaki işinden daha kotu gelmişti Jack?e.

    1894 yılında serserilik gunleri başladı. İşsizliği protesto etmek amacıyla ulkenin oteki ucuna, yani Washington?a yuruyuş duzenleyen Kelly adındaki birinin peşine takılıp onun Sanayi Ordusu?na katıldı. Kısa surede olaya karşı ilgisini kaybeden Jack yuruyuş kolundan ayrıldığı yorelerdeki kent ve kasabaları dolaşmaya başladı. Serserilikten 3 aya hapis cezası aldığında surdurduğu yaşamın ulaşılmaya değer hicbir amaca yonelmediğini anladı ve eve donerek liseye başladı. Universiteye gitmek istiyordu.İki yıllık bir hazırlık doneminden sonra Kaliforniya Universitesi?ne gitmeyi başardı. Fakat daha ilk yılını bitirmeden parası tukendi ve yine para kazanmak icin bu kez bir camaşırhanede calışmak zorunda kaldı. Universiteye donemedi.Aslında universite onu duş kırıklığına uğratmıştı. Eğitim yontemlerini beğenmemiş, ozellikle İngilizcesini kısa surede ve zorlanmadan yazı yazabilecek duzeye getirebilmesine olanak sağlayacak nitelikte ders ve kursların bulunmadığına tanık olmuştu.

    Jack London?un lise ve universite yılları yazma isteğinin alevlendiği bir zaman dilimidir. Jack; yazmak, yazılarıyla un ve servet kazanmak istiyordu. Bir tayfunu tanımladığı yazısıyla bir gazetenin odulunu kazandığında bu başarının anısı belleğinden silinmedi. Cocukken okuduğu kitaplardan aklında kalan bir yaşam oykusunun kahramanının, unlu bir piyanist olan koylu cocuğun yaptığını o daktilo makinesiyle yapacak, ailesini servete boğacaktı.Belleği bu duşlerle dolu olan Jack London, ozellikle universite gunlerinde yazma etkinliğini yoğunlaştırdı. Kısa oykeler, denemeler, şiirler yazıyor ve karşısında birer kale gibi gorduğu yayınevlerini yazılarıyla topa tutuyordu. Birkac yazıdı kabul edildi; fakat gecimini sağlamak icin ağır işlerde calışmak zorunda kalması Jack?in zamanını ve enerjisini onemli derece tuketiyordu. Gunluğune ?Camaşırhaneden donuşte elimde kalem oynatacak guc kalmadığını goruyordum? diye yazıyordu.

    Bu arada Klondike?da altın bulunduğu haberi yayıldı. Kayınbiraderinin kışkırtmasıyla Jack kuzeyin kar ve buz kaplı duzluklerine doğru yola koyuldu. Kendinden daha yaşlı olan kayınbiraderi yola devam edemeyince Jack kuzey seruvenine yalnız devam etti. Cetin koşullarda gecirdiği zor gunlerin sonunda zayıf duşerek eve donerken Jack?in cantasında altın tozu bile yoktu; ama tuttuğu gunluk, oyku ve romanlarında canlandıracağı yaşam kavgası anılarıyla kaynıyordu.
    Kuzeyden dondukten 5 ay sonra zamanın tanınmış bir dergisinde bir ay arayla peşpeşe iki okusu yayınlandı. İki yıl icinde tanınmaya ve yazılarını daha kolay satmaya başladı. 1900 yılında ?Kurdun Oğlu? adlı ilk oyku kitabı yayımlandı. Bunu otekiler izledi.

    Jack London?un 1903 yılında yayımlanan ve hemen cok satanlar listesine giren ?Vahşetin Cağrısı? adlı uzun oykusuyle une kavuştuğunu soylenebilir. Bu oyku ve Kuzey?in yaban ortamında gecen ?Beyaz Diş?, ?Beyaz Issızlık? ve ?Ateş Yakmak? gibi oykuleri ve bu gruba girenler London?un Kuzey?in donmuş, fakat icindeki canlıların son gucleriyle yaşam kavgası verdiği doğasından ne denli etkilendiğini gostermektedir.
    London?un yapıtları, yukarıda sozunu ettiğim Kuzey oykulerine ek olarak istiridye korsanlığı doneminin anılarından oykuleştridiği ?Dazzler?in Seferi? ile ?Balıkcılık Devriyesinin Seruvenleri?, yollarda gecen serserilik gunlerini anlattığı ?Martin Eden?, ickiyle icli dışlı olduğu anılarını oykulediği ?John Barleycom?, işci sorunları ve sosyal sınıf catışmalarına ilişkin goruşlerini yansıttığı ?Demir Okce?, acımasız bir kaptanın yonettiği bir gemiyi ve baskı altındaki yolcularını konu edinen ?Deniz Kurdu?, bir yayınevinin verdiği gorevle gittiği Londra?da varoşların dramını yansıttığı ?Ucurum İnsanları? ve ?Snark? adlı teknesiyle cıktığı dunya dunya turunun anılarını anlattığı ?Snark?ın Seferi? biciminde listenebilir.

    Anatole France
    Jack London yaşamı kısaca tum gercekleriyle dolu dolu yaşamayı seven bir yazardır. Unlu Fransız yazar Anatole France?nin dediği gibi, ?Jack London?un yapıtlarının hepsinde kımıl kımıl yaşam ve duşunce kaynar?.

    Allta bu uzun oykunun cizgiromanının kapağını goruyorsunuz.




    Jack London _ Ateş Yakmak ve Yedi diğer uzun oyku Eski sayfa gorunumlu PDF 5Mb:
    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.







    Jack London _ Ateş Yakmak ve Yedi diğer uzun oyku Normal beyaz sayfa gorunumlu PDF 5Mb:
    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.




    ZAMANGEZGİNİ
    BAYHUN ONTURK