"Bende anlayamadığın nedir biliyor musun?"
"Neymiş?"
"Nazım'ın dediği gibi: 'Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı soylemek istiyorum. Kendi şarkımı.' Ama yapamam biliyorum, cunku o şarkı icimde kuruyup kaldı. Beni olduren bu işte."
"Şarkılar bitmez, yeni şarkılar filizlenip doğar her zaman..."
Bu roman, Deniz ile Cihan'ın huzunlu şarkısını anlatıyor. 70'li yılların sonunda Ankara'da, universitede tanışan Deniz ile Cihan'ı ortak tutkuları olan muzik bir araya getirir. Deniz, Ankaralı bir ailenin isyankar kızı, Cihan taşradan gelmiş bir genc adamdır. 12 Eylul oncesinin en karanlık gunlerinde yolları kesişen bu iki genc arasındaki ilişki birini tutkulu bir aşka gotururken, diğeri devrimci duşlerinin ruzgarına kapılır. Yaşanmamış bir aşkın izduşumu, aradan otuz yıl gectikten sonra farklı bir boyutta, ama aynı tutkuyla iki insana yansır: Biri artık orta yaşını surmekte olan Cihan, diğeriyse ona hem yabancı hem de son derece tanıdık olan bir kadındır.
İnci Ara, arka planında değişen bir ulke, insanlar, genclik ve siyaset olan, bambaşka bir aşkın izini suruyor. Umudun, arzunun, huznun, şarkılarla canlanan iklimini bir kez daha, derinlik ve ustalıkla anlatıyor.
İnci Aral, Şarkını Soylediğin Zaman'la Turk romanını zirveye taşıyor. Okuyanın aklından yıllarca cıkmayacak bir ezgi dinletiyor.
Tarama & Duzenleme : uglyclementine
word dosyası :
Bu benim ilk taramam. Elimden geldiğince kitaplarımı paylaşmaya calışacağım, herkese iyi okumalar