Efendiler, buyuk ve hayali şeyleri yapmadan yapmış gorunmek yuzunden butun dunyanın duşmanlığını, kızgınlığını ve kinini bu ulkenin, bu ulusun uzerine cektik.

Biz panislamizm yapmadık. Belki "Yapıyoruz!", "Yapacağız!" dedik, duşmanlar da "Yaptırmamak icin bir an once oldurelim!" dediler.

Panturanizm yapmadık, "Yaparız, yapıyoruz!" dedik, "Yapacağız'" dedik ve yine "Oldurelim!" dediler.

Butun dÂv bundan ibarettir.

Efendiler butun dunyaya korku ve telaş veren kavramlar uzerinde koşarak duşmanlarımızın sayısını ve uzerimize olan baskıları arttırmaya calışmaktan ise, doğal sınıra, meşru sınıra cekilelim, haddimizi bilelim.

Demek ki efendiler, biz yaşamak ve bağımsızlık isteyen bir ulusuz. Ve yalnız ve ancak bunun icin yaşamımızı harcarız.

Yemen'de kavrulup yok olan Anadolu cocuklarının sayısını biliyor musunuz?

Afrika'da tutunabilmek icin, Mısır'da barınabilmek icin, Suriye ve Irak'ı elde tutmak icin ne kadar cok Anadolu cocuğu yok oldu, biliyor musunuz?

Peki, sonuc ne oldu, goruyor musunuz?

Bir heva ve heves icin, bir kuruntu ve duş icin butun Anadolu halkını yok etmek istiyorlardı.

Bizim izleyeceğimiz politika, ulusal sınırlarımız icinde her şeyden once kendi gucumuze dayanarak varlığımızı koruyup ulus ve ulkenin gercek mutluluk ve bayındırlığına calışmak, gelişi guzel sınırsız istekler ardında ulusu uğraştırıp zarara sokmamak.., uygar dunyadan uygar ve insancıl işlem ve karşılıklı dostluk beklemektir.



M. Kemal ATATURK