Osmanlı Devleti’nin zayıflamaya başladığı bir donemde Hıristiyanlığı yayma cabası gosteren Amerikan misyonerlerinin Osmanlı mulkundeki faaliyetleri anlamlı bir surec arz etmektedir. Bilindiği gibi, Amerikalıların Anadolu topraklarına ilgileri, ondokuzuncu yuzyılın başlarında cabucak yukselen misyoner hareketlerinin oluşturduğu zeminde başladı. Hıristiyanlığı yayma gibi bir davaya kendisini adamış kimselerden başkalarının, bu uzak diyarın insanlarına ilgi duymalarının nasıl bir nedeni olabilirdi ki? Dunyalık meşgaleler peşinde koşan insanlardan hicbiri bu işin ciddî zorluklarına ve tehlikelerine katlanmaz, kifayetsiz ucrete ve misyoner onculerin yetindiği dar imkÂnlara kanaat etmezdi.

Son uc yuz yıllık donemde Hıristiyan tebayı, devleti yıkmak icin bir kaldırac gibi kullanmayı Osmanlı’ya yonelik politikaların değişmez yasası kabul eden İngiltere, Fransa ve Rusya bu konuda Amerika’ya ornek olmuşlardır. Amerika bu donemden itibaren Ortadoğu’da nufuzunu artırmaya yonelik careleri aramaya başlamıştır. İlgili donemde misyonerlik faaliyetleri Amerika’nın soz konusu bolgeye yonelik dış politika hedefleriyle ortuşmekteydi. Amerika’nın, genc Cumhuriyet’i daima Ortadoğu’daki nufuzu icin bir ileri karakol olarak gorduğu anlaşılmaktadır.

Geriye donup baktığımız zaman misyoner eğitim faaliyetlerinden etkilenerek Hıristiyanlığa donmuşlerin sayısı dikkat cekecek kadar cok değildir. Oyleyse bu semeresizliğe rağmen Amerikan Hukumeti milyonlarca doları bu topraklara nicin akıtıp durmuş, bu kurumların binlerce personeli aslında bu topraklarda ne yapmışlardır? Elinizdeki eser kısmen bu soruya bir pencere aralamaktadır.

Yalın, 1. Baskı, 2013

ALINTIDIR

Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.