Tum Arap ulkelerinde cok yaygın olan sazın en guzeli Turkiye'de yapılır. Turkiye'deki lutiyeler arap ulkelerine saz yapıp gondermektedirler. 1930'lu yıllardaki Buyuk Arap Muziği Şurasın'da kabul edilen eksik mandal sistemi şu anda Arap muzisyenleri tarafından pek yeterli gorulmemektedir. Bunun icindir ki Turkiye'den saz sipariş edilmektedir.
Kanun yapımı
Napolyon Bonapart’ın 1792’deki Mısır seferinden sonra kanun ve ud, Fransa’ya ayak basmıştır. Aradan iki yuzyıl gectikten sonra Fransız sanatcı Enriko Masias’ın, tamamen uda benzeyen ancak perdeli bir saz olan ‘lut’u bir Fransız sazı olarak tanıtmasıysa duzeltilmesi gereken bir hatadır.
Piyanonun ilk şekli olduğu bilinen kanunun yapısını iyi anlayabilmek icin Batı muziğiyle Turk sanat muziğinin basit bir karşılaştırmasını yapmak gerekir. Şoyle ki; Batı muziği 440 frekanslı ‘la’ sesini ana ses olarak kabul etmiş ve tum sazların akort prensibini bu ses uzerine kurmuştur. Buna karşılık Turk muziğinde gene 440 frekanslı ses ana ses olarak kabul edilmiştir ancak bu sese ‘re’ adı verilmiştir. Dolayısıyla Batı muziğiyle Turk muziği arasındaki 4 seslik transpoze farkı ortaya cıkmıştır.
Yapısı
24 veya 27 perdeli bir sazdır. Her bir perdedeki sesi 3 tel tınlatır. Bu yapısıyla piyanonun ses sistemine benzer. Telleri, ozel olarak muzik aletleri icin uretilmiş naylon teldendir. İlk evrelerinde naylon tel yerine bağırsaktan yapılan kiriş teller kullanılmıştır.
Goğus tahtası coğunlukla cınar ağacından, alt tabanı ıhlamur veya sıkıştırılmış kontrplaktan, burgu tahtası yumuşak bir ağac olan ıhlamurdan, burgular gul, şimşir veya abanoz gibi sert ağaclardan yapılır. Uc telden oluşan her perdede diyez, bemol ve koma sesleri ayarlayabilen mandallar vardır.
Kanun kullanım amacına gore 24-25-26 sesli olarak yapılır. Bunun karşılığı 3.5-4 oktavdır. İnsan sesiyle birlikte icra edilen tum sazlar bu aralıktadır. Zaman zaman 36 sesli Arap Kanunu diye anılan sazlar yapılmış olsa da hangi amaca hizmet ettiği anlaşılamamıştır.
Turk sanat muziğinde kullanılan profesyonel kanun 26 perdeli olup her perdeye ucer tane tel takıldığı hesaplanırsa toplam 78 tellidir. Bu tellerin kalınlığı yukarıdan aşağı doğru; 0.60 mm. 0.70 mm. 0.80 mm. 0.90 mm. 1.00 mm. 1.10 mm. 1.20 mm. capındadır.
Kanunda kullanılan tel, petrokimya tesislerinin kuruluşuna kadar, kuzu bağırsağının kurutulup bir takım işlemlerden gecirilmesi sonucu değişik kalınlıklarda uretilmekteydi. Ancak petrokimyanın kuruluşundan sonra bu sanayi dalının uretimi olan ‘naylon-6’ hammaddesinden elde edilmekte olup halen gerek yapımcıların gerekse icra edenlerin yeğlediği marka, amerikan malı ‘dupont’ ensturman telleridir.
Kullanımı
Bunun icin bir oğretmenden ders alınmalı veya kanun metodu satın alınmalıdır(kanunu olanlar icin).Tamamen oğrenilmesi 5-6 sene arasındadır diye tahmin edilir.Dunyanın oğrenilmesi en zor calgılarından biri olarak bilinir.
Oturuşu ve Tutuşu
Kanun calmak icin duz bir sandalyeye veya tabureye oturulur. İki ayak altına yaklaşık 15 cm lik bir yukseltici koyulur. Eller doğal olarak kanunun uzerinde tutulur. Kollar ve dirsekler kesinlikle bir yere dayanmaz. Her an her tele ulaşabilecek şekilde pozisyon alınır.
Yuzuğun alt kısmına giren mızraplar (mutlaka kaplumbağadan elde edilen bağa mızrap olmalıdır.) parmağın ikinci boğumuna dayanıp, ucu yaklaşık 1.5 cm dışarıda olmalıdır.
Mandallar
Akortlu bir kanunun, bir perdedeki mandalların hepsi inikken Turk muziğindeki 5 komalık Kucuk Mucennep bemolu olur. Bizim kullandığımız kanun 6 lı mandal sistemine gore yapılmıştır. Dolayısıyla sıfır seviyesinden 6 mandal kaldırılınca o ses doğal olur.
6 seviyesinden sonraki mandallar da kademeli olarak diyezleri oluşturur.
Kanunda en alt ses Turk musikisinde “Re” diye isimlendirdiğimiz, batı musikisinde ise “La” diye isimlendirilen sestir.
Akort
Her saz icin gecerli olduğu gibi kanun icin de akort konusu cok onemlidir. Sazın falsosuz olması, yani tellerin kaliteli, burguların duzgun, mandalların cok iyi tesviye edilmiş olması, bağa mızrapların ne cok yumuşak ne de cok sert olmaması başlıca koşuldur. Kanun akordu once oktav sesler daha sonra dortlu ve beşli aralık sesler sistemine gore yapılır. Bu konuya girmeden once Turk musikimizin ses yelpazesine bir goz atmamız gerekiyor. Bilindiği gibi Turk musikisi ses yelpazesinin en pes sesi, portenin altındaki Do (kaba cargÂh) (Batıda Sol) sesidir. Yani sesler bu seviyeye kadar isimlendirilmiştir. Oysa kanunda en alt perde, portenin altındaki Re (YegÂh) (Batıda La) sesinin bir oktav daha altındaki “Re” sesinden başlar. Onun icin boyle seslere biz “kaba” kelimesi ekleyerek tablonun gozunuzde canlanmasını sağlayalım.
Once diyapazon sesi olan (Bizde re, batıda la) Neva sesinden başlayalım. Bunu bir oktav pesi YegÂh ve bir oktav daha pesi olan (kaba) YegÂh, sonra yukarıya cıkıp tiz neva seslerini kaynatalım. ( Akort yapma konusunda “kaynatma” deyimi seslerin birbiriyle uyumunu ifade eder.) Daha sonra portenin uzerindeki sol (Batıda re) Gerdaniye, tiz Gerdaniye, altta Rast ve (kaba) Rast. Bunlar takiben, CargÂh (bizde do, Batıda sol) kaba CargÂh, tiz CargÂh kontrol etmemiz gerekir. Dortlu ve beşli ses aralıklarıyla akort ise, orneğin Acemaşiran-Kurdi, DugÂh-Neva, DugÂh-Huseynî gibi aralıklarla ve bunların oktav kademelerindeki kontrolleriyle yapılır.
Bu şekilde sazlar ayrı ayrı calındığında soz konusu fark herhangi bir sakınca yaratmaz. Ancak birlikte icra gerektiğinde 4 seslik transpoze fakını mutlaka dikkate almak gerekir.
Transpoze konusunu aşağıdaki şekil uzerinde gormek ve anlamak daha kolay olacaktır:
Burada da gorulduğu gibi:
la = re = 440 ana frekans la b = re b la# = re# olarak anılmaktadır.
Bu mandalların kullanılmasıyla Batı muziğinde major veya minor tonlara karşılık gelen Turk muziği makamları elde edilir.
Şu anda 26 perdeli kanunda kullanılan mandal sistemi ve Batı muziği karşılıklarıyla Turk muziğinde kullanılan isimleri şoyledir:
Kanun yapımı ince bir işcilik, bol zaman ve emek gerektirmektedir. Bu kadar farklı malzemeyle ve farklı tekniklerin birarada kullanılmasıyla ortaya cıkarılan kanun, zarif ve hoş tınılı bir Turk sazıdır.
Kanun


__________________