Bugun Ortacağ İslÂm duşunuru ve tarihci İbn Haldun’u okumak ne anlama geliyor? Devlete, iktidarın yukseliş ve cokuşune, devrimlere ve toplumların birlik duygusunun gucune dair saptamalarını, İslÂm coğrafyasında ve otesinde cereyan eden catışma ve krizleri anlamak icin bir anahtar olarak kullanabilir miyiz? İktidarların ve toplumların şiddet sarmalına suruklenerek cokmeleri kacınılmaz bir yazgı mıdır? Ortadoğu tarihi ve şiddet uzerine araştırmalarıyla tanınan Hamit Bozarslan, “Med 21 Programı İbn Haldun Odulu”ne layık gorulen Luks ve Şiddet, İbn Haldun’da Tahakkum ve Direniş adlı bu calışmasında, iktidar ve medeniyet kavramlarına İslÂm coğrafyasının en onemli duşunurlerinden İbn Haldun’un gozuyle bakıyor. İbn Halduncu siyaset felsefesini tahakkum ve direniş diyalektiği uzerinden, Machiavelli, Pareto, Toynbee gibi Avrupalı duşunurlerle karşılaştırarak yorumlayan Bozarslan, aynı zamanda onun medeniyet kuramının barındırdığı cıkmazlara ve umutlara işaret ediyor.
İbn Haldun’un onerdiği model, incelemenin merkezine celişkiyi koyar: Kent, şiddet olmadan kurulamaz ama varlığını onunla birlikte de surduremez. Coğunlukla sert ve vahşi bir kurucu guc tarafından ele gecirilip ehlileştirilen kent, başka birtakım guc arzularını doğurur; bu arzular kent icin her zaman olumcul olmasa da, onu surekli mucadelenin icinde tutar. İktidar sistemli hale geldikce, kent de gitgide sistemli bir şiddet uretmeye başlar. Cokuş soz konusu olmasa bile, zamanının buyuk bir bolumunu ister istemez bizzat ureticisi ve kurbanı olduğu bir şiddeti engellemeye vakfeder.
ISBN-13: 978-975-05-1818-8
Basım Yılı: 2015
Sayfa Sayısı:313
Yayınevi: İletişim
Aranabilir PDF + 5 MB
Mediafire
Yandex