• 19-07-2022, 21:00:07
    #1




    Devlet, hayatımızı kontrol eden en temel kavramlardan kurumlardan biri. Gundelik hayatımızda sık sık sozunu etmemize ve hemen her gun muhtelif devlet temsilcilerinin teorik ve pratik beyanlarına maruz kalmamıza rağmen ne tuhaftır ki uzerinde cok az duşunduğumuz gibi... Ahmet İnsel Turkcede cok az telaffuz edilen tezler iceren bu kitabında "Osmanlıdan gunumuze devlet"i, iktisat ve toplum bağlamında duşunuyor. Oncelikle iktisadın kendiliğinden oluşan ve gelişen bir alan olmadığını, bir siyasi irade tarafından inşa edildiğini soyluyor. Devletin bir siyasi irade olarak" devlet merkezli, devlete tabi bir toplum" yaratmak icin iktisadı yonlendirdiğini belirtiyor. Ve "yoneten-yonetilen ilişkisinin değişmemesi", "iktisadi alanları kontrol etme isteği"nin aynı kalması acısından Osmanlı İmparatorluğu ile Turkiye Cumhuriyeti Devlet'i arasında bir sureklilik olduğunu gosteriyor. Solun, devletcilikle ilericiliği, devletcilikle sosyalizmi birbirine karıştırma eğilimini sorgularken, devletin kendini iktisadi kalkınmayla sınırlanmayıp siyasi ve kulturel hedefler de gozettiğinin altını ciziyor. "Kalkınma tahayyulunu gercekleştirme", "toplumu devlete tabi kılma", "devletin kendini kurma" aracı olarak kurulan devlet işletmelerinin "devletin işci sınıfını" oluşturmaya yonelik hedeflerini sergiliyor. İnsel'e gore, M. Kemal'in "Devrimiz, tamamen bir iktisadiyat devrinden başka bir şey değildir" sozlerinde temellenen Turk devleti; kalkınmaya tapınan ama kalkınmanın toplumsal sonuclarından cokca urken bir devlettir. Zor kullanarak "duzen"i koruyan ve boylece kendini gercekleştiren bir devlet...İnsel kitaba esas olan donemi 1960'ta bitiriyor. Ama 1990'lara getirdiği etraflı onsozunde, son yıllarda toplum olarak başımıza acılan belaları ve devletin bu belalardaki rolunu inceliyor. 12 Eylul darbesiyle birlikte ordunun siyasi ağırlığının giderek arttığına, "milli menfaatler ve milli gucler" soylemine dayanılarak insanın değil devletin kutsallaştırıldığına dikkat cekiyor. Devletin esas olarak "Turk, sunni-musluman ve erkek" karakterinin altını cizerek, farklılıkları dışlayan bu ozelliğinin toplumsal catışmaları artırıcı rolune değiniyor. Zaten farklılıkları gozeten bir "toplumsal mutabakat"la oluşturulmamış olan devletin icinde son zamanlarda giderek ozerkleşmeye başlayan "guc odakları"na dikkat cekerek, bir tur "neo-feodal devlet"in oluştuğunu soyluyor... "İnsan merkezli" bir toplumsallığın onundeki engelleri merak edenlere şiddetle onerilir...







    Sayfa Sayısı: 269

    Baskı Yılı: 1996

    Yayınevi: Ayrıntı Yayınları

    ISBN: 9789755391212









    Aranabilir PDF + 4 MB



    Mediafire







    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.








    Yandex



    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.