Yahudi Soykırımı, yani Holokost, gercekleştikten ancak onyıllar sonra Batı kamuoyunun kolektif hafızasının yuzeyine cıktı ve yoğun bir hesaplaşmanın konusu oldu. Dan Diner’in bu kitaptaki sorgulamasına yon veren temel sorunun buradan turediği soylenebilir: Nedendi bu gecikme? Peşinden, bir soru daha: Oncesindeki tarih anlatıları Holokost’u dunya savaşının bir tur ‘yan etkisine’ indirgemişken, bu insanlık sucunun eşsiz vahametinin bilincine varıldıktan sonra da bu kez tarihsel ve siyasal bağlam tamamen gozden yitiyor mu? Tarih bilinci acısından bu da tehlikeli değil midir?
Zamanımızın onemli tarihcilerinden Dan Diner, Holokost’un yanı sıra, İkinci Dunya Savaşı ve sonrasının başka hafıza politikalarına da aynı sorunun ışığında eğiliyor. Batı ve Doğu Avrupa’nın Soğuk Savaş cağındaki farklı‘zamanlarıyla’ ilgili, Batı–dışı dunya ve somurgecilik karşıtı hareketlerin tarihsel deneyimleriyle ilgili hafıza kırılmalarına bakıyor.
Diner’in temel meselesi, 20. yuzyılın buyuk insanlık felaketlerini kimlerin ne zaman gorup tanıdığını incelemek, bu buyuk mağduriyetlerin tanınmamasının, goz ardı edilmesinin arkasındaki tarihsel bağlamı ve politik zihniyet yapılarını araştırmak. Gecmişle hesaplaşma politikalarının hararetli tartışmalara konu olduğu bir dunyada ufuk acıcı, yol gosterici bir eser.
Cevirmen: Hulki Demirel
Yayın Tarihi: 04.02.2011
ISBN: 9789750508530
Yayınevi: İletişim
Sayfa Sayısı: 112
Aranabilir PDF 1.1 MB
Yandex
Mediafire