Bu calışma, Kaypakkaya'nın kurduğu TKP/ML'nin tarihini yazmak amaclı olmayıp esas olarak Kaypakkaya'nın bazı teorik'tezlerini ele alıp değerlendirme amaclıdır. Kaypakkaya'nın tezlerini ve gunumuz TKP/ML'sinin genel cizgisini değerlendirmek kacınılmaz olmuştur. Cunku TKP/ML, aradan 40 yıl gecmesine karşın, Kaypakkaya'nın butun tezlerinin doğru olduğunu ve ulkede MLM'i temsil eden tek goruş olduğunu iddia ediyor. Bu bağlamda, TKP/ML'nin cizgisini sorgulamadan gecmek gercekci bir yaklaşım olmayacaktır. Salt TKP/ML'yi değil, MKP'yi de bu calışmanın icine aldım. Cunku MKP de Kaypakkaya'nın ve TKP/MLnin devamcısı olduğunu soyluyor. Bu calışmada, Kaypakkaya'nın bazı temel tezleriyle bağlartıları oranında her iki orgutun teorik ve siyasal goruşlerinin değerlendirilmesine yer
verildi.
Ozellikle, 40 yıllık mucadele tarihini değerlendirmek, ciddi sorumluluk ve titiz bir araştırmayı gerekli kılar. Tarihi yazmak: Burjuvazinin kendi "resmi tarihi"nin sayfalarında yer almayan, ama gercekte direniş- leri ve yaşamlarıyla tarihi oluşturan ezilen, somurulen, hor gorulen ve hatta yok edilen halkların tarihini yazmak biciminde olmalıdır. Onu, bilimin masasına yatırarak doğduğu ekonomik, sosyal, siyasal koşulları da dikkate alarak, cıkan sonucları gelecek kuşaklara en doğru şekilde aktarmak gerekir.
TKP/ML uzerine bazı anılar ve onu değerlendiren calışmalar mevcuttur. Bu calışmaların bazıları ideolojik-siyasal temelde iken bazıları ise Nihat Behram'ın; "SerVer ip Ser Vermeyen Bir Yiğit", Turhan Feyizoğlu'nun "Ibo" adlı yapıtı gibi biyografiktir. Muzaffer Orucoğlu'nun yazdığı "Tohum" adlı romanı, Ali Taşyapan'm "Kaypakkaya ile Birlikte" adıyla yayımlanan kitapları yarı biyografik ve tarihi romansı calışmaları, Kaypakkaya'nın yaşamı ile sınırlıdır. Elinizdeki bu calışma tarihsel bir anlatım değil, Kaypakkaya'nın temel teorik tezlerinin irdelenmesiyle sınırlıdır.
Ben bu calışmayı, Kaypakkaya'yı, 1970'lerin başlarında yazdıklarıyla dondurulup bırakılmasına gonlum razı olmadığı icin yaptım.
Kaypakkaya'yı ilk haliyle bırakmak ve onu orada dondurmanın, O'nayapılmış buyuk bir haksızlık olduğunu ve olacağını duşunuyorum.
Kaypakkaya'yı savunmak kadar eleştirmek de O'na değer vermek- tir. Onu eleştirmeden hatalarıyla baş başa bırakmak; Kaypakkaya gibi değerli bir komuniste, hatalarını gorduğu anda ozeleştiri yapmaktan kacınmayan, kendini, aynı zamanda kendi hataları uzerinde eğiten ve bunu oğreten birisine tarihi bir haksızlık olur. Bu nedenle, Kaypakkaya'nın goruşlerini o gunku koşullar icinde ele alıp değer- lendirmeye calıştım.
Bu calışmada, TDH onderleri olarak kabul edilen devrimci onder- lerin ve ulkemizde devrimci harekete etkisi olan bazı kişilerin goruş- leriyle, Kaypakkaya'nın goruşlerinin kısa karşılaştırmasına da yer ve- rilmiştir. Kaypakkaya ile bunlar arasındaki farkı gormek acısından bu
gerekliydi.
Ayrıca, bu calışmamda eleştiri ve onerileriyle olsun, kitabın redak- siyonunda olsun, yardımlarını esirgemeyen sevgili dost ve yoldaşlarıma teşekkurlerimi bildirmeyi bir borc bilirim.(Onsoz)
Yayın Tarihi: 09.04.2013
ISBN: 9789758674480
Yayınevi: El
Sayfa Sayısı: 304
Aranabilir PDF + 6.42 MB
Yandex
Mediafire