Gay L. Gullickson, canlı bir dille yazılmış ve resimlerle zenginleştirilmiş bu kitapta, Paris Komunu olarak bilinen başkaldırının bir parcası olan kadınların nasıl temsil edildiğini inceliyor. Bu isyanla ve onun Fransız ordusunca kanlı bicimde bastırılması ile ilgili hararetli tartışmalar bugun de modern tarihciler arasında devam ediyor. Ozellikle kadınların Paris Komunu’nde oynadığı rol hakkında birbirinden cok farklı yaklaşımlar sergilenmektedir.
Paris'i sarsan calkantının tam ortasında basın, kadınları acımasızlıkları ve ofkeleriyle one cıkarmıştı. Orneğin Paris-Journal adlı gazete şoyle ateş puskuruyordu: “Âdeta cıldırmışlardı. İnsan onları dağınık saclarıyla, askerlerin uzerine kaynar yağ, oteberi, kaldırım taşı atarken gorebilir.” Gullickson; gazetecilerin, anı yazarlarının ve siyasi yorumcuların yarattığı ve cağdaş tarihciler ile siyasi duşunurlerin ayrıntılandırdığı imgelerin anlamını araştırıyor. Kadınların kenti barbarca yaktığı yonundeki iddialardan doğan kotu şohretli Pétroleuse efsanesinin yanında; yazın dunyası, kadın Komunarları başka bicimlerde de betimlemiştir: Masum kurban, rezil hatip, amazon savaşcısı, koruyucu melek ve daha niceleri...
Gullickson'a gore, kadınların rolunu karikaturize eden bu anlayışlar, Komun karşıtlarının Komun'un ahlaki yonunu tartışmalı hÂle getirmeye calışarak onu mahkûm etme cabalarına bir dayanak oluşturmuştur. Daha da onemlisi, kadınların boylesi yapay siyasi ozneler olarak tanımlanması, sınırlanması ve anlam yuklenmesi, 19. yuzyılın geri kalanında olduğu kadar, 20. yuzyıldaki toplumsal cinsiyet kavramsallaştırmalarını da ortaya cıkarmaktadır.
Not:Yukleme bana ait olup,tarama başkasına aittir, keyifli okumalar dilerim.