Hasan Unal Nalbantoğlu'nun dili, bilhassa kavramları "karşılamadaki" ve acmadaki titizliği, başlı başına bir sosyal bilim tecrubesidir: "Kitsch"leşmeye razı gelmeyen bir duşunsel ozenin ve tutkunun orneği.
"Bilimcilik oynamak yerine bilgi uretme…" Aslında bu sozleri ozetleyebilir, Hasan Unal Nalbantoğlu'nun Arayış'ını. Kultur endustrisi cağında kulturun, bilimin, universitenin gecirdiği donuşumun eleştirisi ve alternatif arayışı, kitapta bir araya getirilen yazılara istikametini ve enerjisini veriyor. Bu yazılarda bilgiyle ilişkimizi, dahası bu ilişkiyi anlamlandırma kabiliyetimizi "sakatlayan" surecler ve kulturel "kitsch"leşmenin yayılmacılığı hakkında guclu bir eleştirel analizle karşı karşıyayız.
Merceğin odağında ise universite var. Bir yandan ulus-devletlerin onceliklerinin, diğer yandan ticarileşmenin ve piyasalaşmanın veya Nalbantoğlu'nun deyişiyle "tekno-bilim ve pazarlama ethos'unun" kıskacında universitenin uğradığı kaybın, sadece bu kurumun icindekilerle sınırlı olmadığını hatırlıyoruz. Zira "yozlaşma", Aydınlanma fikriyle, ortak aklımızla, yaşam ve ahlak değerlerimizle, insan tasavvurumuzla ilgilidir doğrudan doğruya...
Bunların yanı sıra Nalbantoğlu'nun Behice Boran, Muzaffer Şerif Başoğlu, Mubeccel Kıray ve Şerif Mardin gibi oncu bilim insanlarının eser ve uretimlerini ele alan metinleri de, Turkiye'de sosyal bilimler ortamına ve birikimine dair onemli gozlemler iceriyor.
Sayfa Sayısı : 431
Yayınevi: İletişim
Baskı Yılı : 2009