"Haksız birtakım yasalar vardır. Onlara boyun eğmekle yetinelim mi, yoksa onları değiştirmeye calışalım, değişinceye kadar da boyun eğelim mi; yoksa hic beklemeden ciğneyelim mi onları? İnsanlar boylesi bir yonetim altında, genel olarak şoyle duşunuyor ve şoyle diyorlar: 'Coğunluk yasaların değişmesine ikna oluncaya kadar bek¬leyelim.' Yasaya karşı gelirsek, deva derdin kendisinden daha beter olur diye duşunuyorlar.
Eğer haksızlık hukumet makinasının zorunlu surtunmesinden ayrılmaz bir şeyse, varsın olsun. Zamanla puruzu muruzu kalmaz belki; ama makina muhakkak aşınır gider. Eğer haksızlığın, (salt kendisi icin) makarası, yayı, ipi ya da vinci varsa, o zaman, devanın dertten daha iyi olup olmayacağını duşunebilirsiniz belki; ama eğer bu, sizin başkasına yapılan haksızlığa alet olmanızı isteyecek yapı- daysa, o zaman da, yasayı ciğneyin, derim size. Hayatınız makinayı durduracak bir karşı surtunme olsun. Benim dikkat etmem gere¬ken şey, hic değilse, kotulediğim bir haksızlığa alet olmamaya bak¬maktır."
Bu sozlerin sahibi Amerikalı duşunur Henry David Thoreau 1848 yılında ulkesinde verdiği ve daha sonra "Civil Disobedience" adıyla yayımlanacak bir konferansında sivil itaatsizliğin hem isim babalığını hem de cağdaş tartışmasının ilk tipik başlangıcını yap¬mıştır. Gunumuzun butun hukuk devletlerinde ve ulkemizde de sıkca gorulen sivil itaatsizliğin, eylem tarzları bakımından tero¬rizmden ve duşunsel cercevesi ile anarşizmden busbutun ayrı duştu¬ğunu hem kuramcılarının sozlerinden hem de eyleyenlerin yone¬limlerinden kolaylıkla cıkarmaktayız. Sokrates'in itaatsiz itaatkarlığında; Gandhi'nin, Martin Luther King'in ve gunumuzde Mandela'nın, "Civil Rights", "Greenpeace" gibi hareket ve grupların ey¬lem ve başarılarında duşunsel ve olgusal tiplemesine ulaşan "Sivil itaatsizlik" bu kitabın yazarının tanımıyla "hukuk devleti idesinin icerdiği ustun değerler uğruna kamuya acık ve yasaya aykırı olarak gercekleştirilen, bu sırada ucuncu kişilerin daha ustun bir hakkını ciğnemeyen barışcıl bir protesto edimidir".
Bu kitapta hukuk etiği acısından meşruluk tartışmaları ele alın-mıştır. Hukuksal meşruluk tartışmalarına girilmemiştir. Oyle bir araştırma daha cok hukuk dogmatiği alanında calışan bilimcilerin odevidir.
Sivil itaatsizlik tartışması bir ulkenin, hukuk ve devlet felsefe¬sinde ulaşabileceği olgunluğun başta gelen onemli bir gostergesi¬dir.
Hayrettin Okcesiz - Sivil İtaatsizlik
Afa, 1994, 179, İnceleme, Siyaset
Tıpkıcekim PDF, Clearscan