• 19-07-2022, 19:14:44
    #1


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.


    Ey Turk;

    Yuzyıllar bir daha cınlamak, uluslar; onunde bir daha secdeye kapanmak icin senden gene bu iradeyi istiyor. Tarihin; Turkluk vasıtasıyla Tanrı'nın yeryuzunde yarattığı bir destan olduğunu unutma... Baş vuramayacağın bir dava, cozemeyeceğin bir mesele, belini ve burnunu kırarak terbiye edemeyeceğin bir ihanet dunyası, ayakların altında ciğneyemeyeceğin bir yağmacı teşkilatı yoktur. Yenilen sen değil, yarı aydın kaafilesidir. Geri kalmış olan da odur.. Yani, aşağılık duygusuyla malul olan o yarı aydınlar kaafilesidir. Spor alanlarında bile, kol yiyen odur...

    Eğer bu evrende gene başımız dik olarak ebediyen var olmak ve ebedi yuyuyuşe katılmak azminde isek, bir taraftan yarın sorumlu mevkileri tutacak olan nesilleri Ulusal ulku, Ulusal benlikle donatılmış nesiller olarak yetiştirirken, oe taraftan daUlusal savaş endustrumuzu derhal kurmalıyız. Bugu butun uluslar bir tarafa doğru korkunc bir hızla atılmaktadır. Eskiden kurekle giden tahtadan gemilerin yerini, atam enerjisiyle işleyen ve bir saatte kırk milden cok daha hızla giden, yuzbinlerce ton hacminde ve korkunc bir ateş kudreti olan binlerce fuze ve ocağı bulunan dev savaş gemileri almıştır. Donanmalar nukleer ve elektronik silahlarla donatılmıştır. İnsanoğlu artık atmosferin de dışına cıkmış, denizlerin dibine inmiş, akılların almayacağı yeni yeni savaş aracları meydana getirilmiştir. Belki de bir anda evrenin altını ustune getirebilecek aletler yapılmıştır. Evet icinde koca tarih de bulunan evren yuruyor. Bu yuruyuşe de ancak varlığının manasını ve ulku istikametini kavramış milletler katılacaklardır.


    TURKO?LU

    Ezelden beri cağların ustunde,
    Yeryuzunu denetlerim ben.
    Kac kez deprendi, kac kez sallandı evren,
    Milletleri bayrağın altında cağıran sesinden...

    Şimşekleri surdun, zulmu yıkıp alcattın;
    Kac kez kac;
    Dile gelse de anlatsa;
    O binlerce kere tukurerek attığın tac...
    Bir kupe olarak kaldı kulağında dunyanın,
    Karalarda, denizlerde suratına şaklattığın kırbac.
    Turkoğlu sen de O yenilmez ataların gibi,
    Cağlar kapa cağlar ac...
    Tarihimiz baştanbaşa Kosova, Niğbolu;
    Baştanbaşa Preveze, Sakarya, Mohac...

    Sendin tek başına dunyaya meydan okuyan er;
    Yıldızlar saklanırdı onunde, yeryuzu titrer
    Atalarımızın yelelerini opmek icin;
    Sıraya girerdi milletler...
    Dunya bil, cihan işit!
    işte gene O şimşek cakar enginlerde;
    İşte gene O gok gurler...

    Tarihimiz baştanbaşa Dandanekan;
    Kocatepe, Afyon
    Ne ilktir, ne de son...

    Hızımızdan silinmiş ulu mesafeler onumuzde,
    Yuzyıllar gelmiş bize an.
    Irmaklar gibi gurleyip akmış,
    İnsanlık uğruna doktuğumuz kan...

    Tarihimiz baştanbaşa İnonu, Sakarya, Dumlupınar;
    Asırlardır bizi bekleyen vazifeler var,
    Tumunu cozmek zorundayız biz akşama kadar...
    Irkım, sensin tarih denilen destanı yaratarak;
    Kahramanlık kılıcını arşa asan...
    Dunya bilsin, cihan bilsin ki!
    Gene sen goruneceksin evrende nere baksan;
    Yuzyıllar savrularak, kalmasa da dunyada bir tek insan...

    Vur Turk vur,
    Senin adındır gene dort kıtada okunan;
    Atılmış pamuğa doner ya da komur kesilir,
    Senin dipciğine dokunan...

    Vur Turk vur,
    Ne Cin Setleri durabildi onunde, ne Alp Dağları,
    Ne umman, ne sel, ne ateş, ne kale, ne sur,
    Hep secde ettiler sana;
    Hint, Cin, Roma, Bizans, İran, Keldan, Asur...
    Hep senin kanındandı sendendi;
    Mete, Alparslan, Selcuk, Fatih, Cengiz, Timur...

    Ne bir cağ kaldı cınlatmadığımız, ne de bir ulke,
    Vur Turk vur,
    Ne yuzsuz Garbın zorba ejderi,
    Ne mahşer cıkabildi Turk'e...

    İzzettin Mete