• 19-07-2022, 18:02:09
    #1














    Bu calışma, bir dizi sosyal bilimci tarafından son bir-iki yılda
    geliştirilmeye başlanan yeni bir yaklaşımı savunacaktır. Bu
    yaklaşımın temelinde, milliyetciliğin yalnızca sıcak catışmalarda
    kendini gosteren saldırgan bir ideoloji, donem donem ortaya cıkan bir
    'moda' olmadığı duşuncesi yatıyor. Milliyetcilik, her şeyden once
    bilincimize bir şekil veren, dunyayı anlamlandırmamızı sağlayan bir
    soylem; başka bir deyişle, toplu kimliklerimizi belirleyen, gunluk
    konuşmalarımızı, davranış ve tutumlarımızı yonlendiren bir gorme ve
    yorumlama, bir algılama bicimi.
    Etnik catışmaların, savaşların, soykırımların yaşandığı bir dunyada 'tari-
    hin sonuna' gelinmediği acık. Uzun zamandan beri oynanmakta olan
    senaryo yirmi birinci yuzyılın eşiğine ulaştığımız şu gunlerde
    gecerliliğini korumakta; toplumlar hÂl adalet, eşitlik, refah peşinde.
    Değişen tek şey oyuncular, hatt onların bile tumu değil. Medyada ya da
    akademik cevrelerde kimi yorumcuların iddia ettiğinin aksine,
    komunizm-kapitalizm tartışmasının yerini milliyetcilik, koktendincilik,
    Huntington'ın deyimiyle 'uygarlıklar catışması' almış değil. Milyonlarca
    insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir dunyada ideolojik
    tartışmaların sona erdiğini soylemek ne kadar gercekci olabilir?





    Umut Ozkırımlı - Milliyetcilik Kuramları
    Sarmal Yayınevi, 1999, 289 sayfa
    Tıpkıcekim PDF, Clearscan


    Bu kitap ilk kez forumumuzda paylaşılmaktadır.


    Lutfen forumun linklerine sahip cıkın.
    Forumun adresini verin ailemize katılsınlar.
    Forum paylaşım-katılım kulturudur.
    Harcanan emek bu forumun gelişmesi icindir, sahip cıkalım.





    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.