Belli başlı siyasal akımların hicbiri devlete karşı pek sıcak
gorunmuyor. Anarşistlerin gozunde devlet başlıca kotuluk kaynağı.
İnsanlığın en onemli gorevi ondan derhal kurtulmak. Marksist goruşe
gore de devlet aynı olcude kotu bir şey: bir vuruşta ortadan
kaldırılmasa bile, adım adım kuruyup gitmesini sağlamak icin elden
gelen herşey yapılmalı. Devlet kaldıkca ozgurluk tam egemen olamaz.
Sosyal Demokrasi'nin goruşu boylesine kesin değil. Devleti,
durmadan artan bir eşitliğe ulaşma ereğinde işe yarar bir arac olarak
değerlendiriyor.
Liberallerin devlete karşı besledikleri
kucumseme duygusu gercekten kendi doğalarının gereği. Ona karşı ta
iclerinden gelen bir tiksinti duyduklarına hic kuşku yok.
MuhafazakÂrların da devlete karşı pek sıcak duygular besledikleri
soylenemez: kamu duzeninin korunması icin devlet gucunun gereğini
kabul etmekle birlikte, bu gucun yaygınlaşması onları hep rahatsız
eder. Aslına bakılırsa, devlete devlet olarak değer veren az cok onemli
tek siyasal akım Faşizm'dir. Faşizmin de yalnızca solun değil, ama
sağın coğunluğunun da gozunde boylesine iğrenc olması herhalde
raslantı değildir. Kısacası, başkaca ayrılıkları ne olursa olsun, Faşizm
dışındaki belli başlı tum siyasal goruşler devlete karşı aynı sevmezliği
paylaşır gorunuyorlar.
(Kitaptan)
Alıntıdır. İmge Kitabevi, 1990, 1 mb.
Yararlı olması dileğiyle.