XIXc. Yuz yılın başlarına gelinceye kadar nebat ve hayvan cinslerinin Allah tarafından ayrı ayrı yaradıldığına inanılırdı. Âlimler bile, din kitaplarının efsanelerine uyarak, canlı varlıkların dunya yaradılalıberi ne şekil ve sayıda iseler, daima oyle kaldıklarını vaiz ederlerdi. İlim ilerledikce gerek insan, gerek hayvan ve nebat menşeleri hakkındaki inancların yanlışlığı meydana cıktı. Hayvan ve nebat cinslerinin sabit olmayıp, birbirinden cıkageldiği anlaşıldı. Buna, tekÂmul nazariyesi denildi. Kendi sınıf menfaatları uğruna endustiriyi ve dolayısile tabiat ilimlerini geliştiren Burjuvazi, iktidar mevkiini sağlamlaştırınca bir cok şeyler gibi bu tekÂmul nazariyesini de soysuzlaştırmakta gecikmedi. Eskiden her şeyi Tanrı yapıyordu, şimdiyse yaradıcılığı tekÂmule yuklediler, yani tekÂmul nazariyesini Allahlaştırdılar. Burjuva alimlerine gore her değişiklik tekÂmule doğru bir gidiştir.(Kitaptan)
Alıntıdır.
Yararlı olması dileğiyle.