• 19-07-2022, 16:37:12
    #1


    Bircok fotoğrafcı, bugun buyuk bir toplumsal gozetim altında bulunduğumuzu ve bunu gercekleştiren devlet otoritesine ve tekellere kamerasıyla surekli şekilde malzeme taşıdığının ayırdında değildir. Ustelik otoritenin toplumu gozlem altında tuttuğunu dikkate almadan fotoğrafı, başkalarını gozetlemenin bir aracı olarak kullanmaktan da sakınmıyor. İşte bu cerceveden bakıldığında, gunumuzde bir kameraya sahip olmak demek, siyasi otoritelerin ve fotoğraf tekellerinin gerceklik ureten bir fotoğrafcıya sahip olması demektir. Dahası yaratılan bağımlılık ile, fotoğrafın aslında tekeller tarafından yonetilen ya da yonlendirilen evrensel bir oyun olduğunu ortaya koymaktadır. Elbette fotoğraf gerceği hem kaydeder, hem de onu temsil etmeye soyunur. Aynı zamanda gercekle hicbir ilişkisinin bulunmadığını da ortaya koymaktan geri durmaz. Bu cerceveden değerlendirdiğimizde, gerceği değiştirme veya provake etmede, fotoğrafcı gibi maharetli bir varlık yoktur. Cunku fotoğraf gerceği hem barındırdığı, hem de hic barınmadığı icin, bir sanat olarak fotoğrafcıyı guvenilmez yapmıştır. Goruntuler Evreni, goruntuleri oluşturan maddi ve manevi tum oluşumları ele alarak, goruntulerin dışsal ve varlıksal ozelliklerini ortaya koymayı esas almıştır. Gercek ve algılanarak donuşturulmuş gercekliğin goruntusunde karşılık bulan anlama bir acıklık sağlamayı hedeflemiştir.

    (Tanıtım Bulteninden)


    Yayınevi:
    Oteki
    Basım Yılı: 2016

    Aranabilir PDF

    Mediafire


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.


    Tarama başkasına yukleme bana aittir .