Slavoj Žižek, Tarkovski: İcsel Uzamdan Gelen Şey, cev. Mehmet Oznur, Encore Yayınları, Bilinmeyen Bilinenler 8, 2014, 117 s.
[Arka kapaktan]
Žižek icin Tarkovski’yi ilginc kılan onun filmlerindeki ozgun bicimdir. Tarkovski maddi unsurları zamanın kendisi olarak kullanır ama aniden en icsel alana ilişkin olan zamanın melankolikliğini, belirsizliğini bize hissettirir. Žižek’e gore Tarkovski’de gercekliğin tam da maddi dokusunun dağılmasıyla ruhani bir derinliğe ulaşılır. Tarkovski, kendimizi maddi gercekliğin ustune yukselterek ulaştığımız standart ruhani motiflerin otesine, daha derin, daha onemli deneyimlere surukler bizi. Tarkovskici mıntıkada ozel hicbir şey yoktur, her şey aynı ve bildiğimiz gibidir. İşte tam da bu sebepten inanclarımızı, korkularımızı, ic dunyamıza ait şeyleri buraya yansıtabiliriz.
Lacancı psikanalizin araclarıyla Tarkovski’nin materyalist bir yorumunun da mumkun olabileceği tartışılıyor bu metinde.
* * *
“2003’te Rumsfeld [donemin ABD savunma bakanı] biraz amatorce, bilinen ve bilinmeyen arasındaki ilişki hakkında felsefe yapmaya girişti: ‘Bilinen bilinenler vardır. Bunlar bildiğimizi bildiğimiz şeylerdir. Bilinen bilinmeyenler vardır. Yani, bazı şeyler vardır ki bilmediğimizi biliriz. Fakat bilinmeyen bilinmeyenler de vardır. Bunlar bazı şeyler ki bilmediğimizi bilmeyiz.’ Onun eklemeyi unuttuğu onemli bir dorduncu tanım var: ‘bilinmeyen bilinenler’, bildiğimizi bilmediğimiz şeyler ki bu tam anlamıyla Freudcu bilincdışıdır...”
S. Žižek
Alıntıdır • PDF-cs • 1.3 MB